Adalet ile ilgili ayetler ve hadisler, kısaca içinde Adalet geçen Kuran ayetleri ve sahih hadisler, Adalet hakkındaki ayetlerin ve hadisleri...

Adalet İle İlgili Ayetler ve Sahih Hadisler Türkçe Anlamları

Adalet ile ilgili ayetler ve hadisler, kısaca içinde Adalet geçen Kuran ayetleri ve sahih hadisler, Adalet hakkındaki ayetlerin ve hadislerin mealleri Türkçe anlamları, açıklamaları.

Adalet Hakkında Kuran Ayetleri

Konulara Göre Kuran Ayetleri

Rahman Suresi, 9. ayeti: Tartıyı adaletle tutup-doğrultun ve tartıyı noksan tutmayın.

Araf Suresi, 159. ayeti: Musa'nın kavminden hakka ileten ve onunla adalet yapan bir topluluk vardır.

Araf Suresi, 181. ayeti: Yarattıklarımızdan, hakka yöneltip-ileten ve onunla adaleti kılan (uygulayan) bir ümmet vardır.

Al-i İmran Suresi, 18. ayeti: Allah, gerçekten Kendisi'nden başka İlah olmadığına şahitlik etti; melekler ve ilim sahipleri de O'ndan başka İlah olmadığına adaletle şahitlik ettiler. Aziz ve Hakim olan O'ndan başka İlah yoktur.

Al-i İmran Suresi, 21. ayeti: Allah'ın ayetlerini inkar edenler, peygamberleri haksız yere öldürenler ve insanlardan adaleti emredenleri öldürenler; işte onlara acıklı bir azabı müjdele.

Nisa Suresi, 3. ayeti: Eğer yetim (kız)lar konusunda adaleti yerine getiremeyeceğinizden korkarsanız, bu durumda, (onlarla değil) size helal olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikahlayın. Şayet adaleti sağlayamayacağınızdan korkarsanız, o zaman bir (eş) ya da sağ ellerinizin malik olduğu (cariye) ile (yetinin). Bu, sapmamanıza daha yakındır.

Nisa Suresi, 58. ayeti: Şüphesiz Allah, size emanetleri ehline (sahiplerine) teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor. Bununla Allah, size ne güzel öğüt veriyor!.. Doğrusu Allah, işitendir, görendir.

Nisa Suresi, 127. ayeti: Kadınlar konusunda senden fetva isterler. De ki: "Onlara ilişkin fetvayı size Allah veriyor. (Bu fetva,) Kendilerine yazılan (hakları veya miras)ı vermediğiniz ve kendilerini nikahlamayı istediğiniz yetim kadınlar ve zayıf çocuklar (hakkında) ile yetimlere karşı adaleti ayakta tutmanız konusunda size kitapta okunmakta olanlardır. Hayır adına her ne yaparsanız, şüphesiz Allah onu bilir.

Nisa Suresi, 129. ayeti: Kadınlar arasında adaleti sağlamaya -ne kadar özen gösterseniz de- güç yetiremezsiniz. Öyleyse, büsbütün (birine) eğilim (sevgi ve ilgi) gösterip de öbürünü askıdaymış gibi bırakmayın. Eğer arayı düzeltir ve sakınırsanız, şüphesiz, Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.

Nisa Suresi, 135. ayeti: Ey iman edenler, kendiniz, anne-babanız ve yakınlarınız aleyhine bile olsa, Allah için şahidler olarak adaleti ayakta tutun. (Onlar) ister zengin olsun, ister fakir olsun; çünkü Allah onlara daha yakındır. Öyleyse adaletten dönüp heva (tutkuları)nıza uymayın. Eğer dilinizi eğip büker (sözü geveler) ya da yüz çevirirseniz, şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.

Maide Suresi, 8. ayeti: Ey iman edenler, adil şahidler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın. O, takvaya daha yakındır. Allah'tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır.

Maide Suresi, 42. ayeti: Onlar, yalana kulak tutanlardır, haram yiyicilerdir. Sana gelirlerse aralarında hükmet veya onlardan yüz çevir. Eğer onlardan yüz çevirecek olursan, sana hiçbir şeyle kesin olarak zarar veremezler. Aralarında hükmedersen adaletle hükmet. Şüphesiz, Allah, adaletle hüküm yürütenleri sever.

Maide Suresi, 95. ayeti: Ey iman edenler, siz ihramlıyken avı öldürmeyin. Sizden kim onu kasıtlı olarak (taammüden) öldürürse, cezası, hayvandan öldürdüğünün bir benzeridir. Buna da, Kabe'ye ulaşmış bir kurbanlık olarak içinizden adalet sahibi iki kişi hükmedecektir. Veya yoksulları doyurmak veya onun dengi oruç tutmak olan bir kefaret vardır. Böylelikle işlediğinin vebalini tatmış olsun. Allah geçmişte olanı bağışladı. Ama kim tekrarlarsa, Allah ondan öç alacaktır. Allah üstün ve güçlü olandır, öç sahibidir.

Maide Suresi, 106. ayeti: Ey iman edenler, sizden birinize ölüm gelip çattığı zaman, vasiyet hazırlanışında, aranızda içinizden adaletli iki kişiyi (şahid tutun.) Veya yolculukta olup size ölüm musibeti gelip çatarsa, sizden olmayan başka iki kişiyi (şahid tutun. İkisini) Şayet kuşkulanacak olursanız namazdan sonra alıkoyarsınız, onlar da (size): "Akraba dahi olsa onu (yeminimizi) hiçbir değere değiştirmeyeceğiz ve Allah'ın şahidliğini gizlemeyeceğiz. Aksi takdirde biz elbette günahkarlardan oluruz" diye Allah adına yemin etsinler.

En'am Suresi, 115. ayeti: Rabbinin sözü, doğruluk bakımından da, adalet bakımından da tastamamdır. O'nun sözlerini değiştirebilecek yoktur. O, işitendir, bilendir.

En'am Suresi, 152. ayeti: "Yetimin malına, o erginlik çağına erişinceye kadar -o en güzel (şeklin) dışında- yaklaşmayın. Ölçüyü ve tartıyı doğru olarak yapın. Hiçbir nefse, gücünün kaldırabileceği dışında bir şey yüklemeyiz. Söylediğiniz zaman -yakınınız dahi olsa adil olun. Allah'ın ahdine vefa gösterin. İşte bunlarla size tavsiye (emr) etti; umulur ki öğüt alıp-düşünürsünüz."

Araf Suresi, 29. ayeti: De ki: "Rabbim adaletle davranmayı emretti. Her mescid yanında (secde yerinde) yüzlerinizi (O'na) doğrultun ve dini yalnız Kendisi'ne has kılarak O'na dua edin. "Başlangıçta sizi yarattığı" gibi döneceksiniz."

Enfal Suresi, 58. ayeti: Eğer bir kavmin ihanet edeceğinden kesin olarak korkarsan, sen de açık ve adil bir tutumla (onlarla olan anlaşma metnini ve diplomatik ilişkiyi) at. Gerçekten Allah, ihanet edenleri sevmez.

Yunus Suresi, 4. ayeti: Sizin tümünüzün dönüşü O'nadır. Allah'ın va'di bir gerçektir. İman edip salih amellerde bulunanlara, adaletle karşılık vermek için yaratmayı başlatan, sonra onu iade edecek olan O'dur. İnkar edenler ise, küfürleri dolayısıyla, onlar için kaynar sudan bir içki ve acı bir azap vardır.

Yunus Suresi, 47. ayeti: Her ümmetin bir resulü vardır. Onlara resulleri geldiği zaman, aralarında adaletle hüküm verilir ve onlar zulme uğratılmazlar.

Yunus Suresi, 54. ayeti: Zulmeden her nefis, yeryüzündekilerin tümüne sahip olsa bunu (azaba karşılık) mutlaka fidye olarak verirdi. Onlar azabı görünce pişmanlıklarını gizlerler, oysa onlar haksızlığa uğratılmadan aralarında adaletle hükmedilmiştir.

Nahl Suresi, 76. ayeti: Allah şu örneği verdi: İki kişi; bunlardan birisi dilsiz, hiçbir şeye gücü yetmez ve herşeyiyle efendisinin üstünde (bir yük), o, onu hangi yöne gönderse bir hayır getirmez; şimdi bu, adaletle emreden ve dosdoğru yol üzerinde bulunanla eşit olabilir mi?

Nahl Suresi, 90. ayeti: Şüphesiz Allah, adaleti, ihsanı, yakınlara vermeyi emreder; çirkin utanmazlıklardan (fahşadan), kötülüklerden ve zorbalıklardan sakındırır. Size öğüt vermektedir, umulur ki öğüt alıp-düşünürsünüz.

Hac Suresi, 25. ayeti: Gerçek şu ki, inkar edip Allah yolundan ve yerlilerle dışarıdan gelenler için eşit olarak (haram ve kıble) kıldığımız Mescid-i Haram'dan alıkoyanlara, orada zulmederek adaletten ayrılanlara acı bir azap taddırırız.

Ahzab Suresi, 5. ayeti: Onları (evlat edindiklerinizi) babalarına nisbet ederek çağırın; bu, Allah Katında daha adildir. Eğer babalarını bilmiyorsanız artık onlar, dinde sizin kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Hata olarak yaptıklarınızda ise, sizin için bir sakınca (bir vebal) yoktur. Ancak kalplerinizin kasıt gözeterek (taammüden) yaptıklarınızda vardır. Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.

Hucurat Suresi, 9. ayeti: Mü'minlerden iki topluluk çarpışacak olursa, aralarını bulup-düzeltin. Şayet biri diğerine tecavüzde bulunacak olursa, artık tecavüzde bulunanla, Allah'ın emrine dönünceye kadar savaşın; eğer sonunda (Allah'ın emrini kabul edip) dönerse, bu durumda adaletle aralarını bulun ve (her konuda) adil davranın. Şüphesiz Allah, adil olanları sever.

Hadid Suresi, 25. ayeti: Andolsun, Biz elçilerimizi apaçık belgelerle gönderdik ve insanlar adaleti ayakta tutsunlar diye, onlarla birlikte kitabı ve mizanı indirdik. Ve kendisine çetin bir sertlik ve insanlar için (çeşitli) yararlar bulunan demiri de indirdik; öyle ki Allah, Kendisi'ne ve elçilerine gayb ile (görmedikleri halde) kimlerin yardım edeceğini bilsin (ortaya çıkarsın). Şüphesiz Allah, büyük kuvvet sahibidir, üstün olandır.

Mümtehine Suresi, 8. ayeti: Allah, sizinle din konusunda savaşmayan, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkarmayanlara iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sizi sakındırmaz. Çünkü Allah, adalet yapanları sever.

Talak Suresi, 2. ayeti: Sonra (üç iddet bekleme) sürelerine ulaştıkları zaman, artık onları maruf (bilinen güzel bir tarz) üzere tutun, ya da maruf üzere onlardan ayrılın. İçinizden adalet sahibi iki kişiyi de şahid tutun. Şahidliği Allah için dosdoğru yerine getirin. İşte bununla, Allah'a ve ahiret gününe iman edenlere öğüt verilir. Kim Allah'tan korkup-sakınırsa, (Allah) ona bir çıkış yolu gösterir;

Şura Suresi, 15. ayeti: Şu halde, sen bundan dolayı davet et ve emrolunduğun gibi doğru bir istikamet tuttur. Onların heva (istek ve tutku)larına uyma. Ve de ki: Allah'ın indirdiği her kitaba inandım. Aranızda adaletli davranmakla emrolundum. Allah, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim amellerimiz bizim, sizin amelleriniz sizindir. Bizimle aranızda ‘deliller getirerek tartışma (ya, huccete gerek)' yoktur. Allah bizi biraraya getirip-toplayacaktır. Dönüş O'nadır."

Bakara Suresi, 282. ayeti: Ey iman edenler, belirli bir süre için borçlandığınız zaman onu yazınız. Aranızdan bir katip doğru olarak yazsın, katip Allah'ın kendisine öğrettiği gibi yazmaktan kaçınmasın, yazsın. Üzerinde hak olan (borçlu) da yazdırsın ve Rabbi olan Allah'tan sakınsın, ondan hiçbir şeyi eksiltmesin. Eğer üzerinde hak olan (borçlu), düşük akıllı ya da za'f sahibi veya kendisi yazmaya güç yetiremeyecekse, velisi dosdoğru yazdırsın. Erkeklerinizden de iki şahid tutun; eğer iki erkek yoksa, şahidlerden rıza göstereceğiniz bir erkek ve biri şaşırdığında öbürü ona hatırlatacak iki kadın (da olur). Şahidler çağırıldıkları zaman kaçınmasınlar. Onu (borcu) az olsun, çok olsun, süresiyle birlikte yazmaya üşenmeyin. Bu, Allah Katında en adil, şahitlik için en sağlam, şüphelenmemeniz için de en yakın olandır. Ancak aranızda devredip durduğunuz ve peşin olarak yaptığınız ticaret başka, bunu yazmamanızda sizin için bir sakınca yoktur. Alış-|veriş ettiğinizde de şahid tutun. Yazana da, şahide de zarar verilmesin. (Aksini) Yaparsanız, o, kendiniz için fısk (zulüm ve günah)tır. Allah'tan sakının. Allah size öğretiyor. Allah herşeyi bilendir.

Adalet Hakkında Sahih Hadisler (Kütübü Sitte)

Konulara Göre Sahih Hadisler

Fasil : LUKATA (BULUNTULAR) BÖLÜMÜ Konu : Lukata (Buluntular) Hakkında Ravi : İyaz İbnu Hımar
Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim bir buluntu ele geçirirse, buna Adalet sahibi birini şahid kılsın, ne filanı terkederek buluntuyu gizlesin, ne de (bir başka yere yollayarak) nazardan kaçırsın. Sahibini buldu mu hemen ona versin. Sahibini bulamazsa (bilsin ki) bu mal Allah`ın malıdır, Allah onu dilediğine verir." HadisNo : 5308

Fasil : BİRR (EBEVEYNE İYİLİK) BÖLÜMÜ Konu : İyilik Üzerine Müteferrik Hadisler Ravi : Ebu Hüreyre
Hadis : Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Güneşin doğduğu her yeni günde kişiye, her bir mafsalı için bir sadaka vermesi gerekir. İki kişi arasında Adalet yapman bir sadakadır. Kişiye hayvanım yüklerken yardım etmen bir sadakadır. Güzel söz sadakadır, namaza gitmek üzere attığın her adım sadakadır. Yoldan rahatsız edici bir şeyi kaldınp atman sadakadır. HadisNo : 187

Fasil : ZEKAT BÖLÜMÜ Konu : Zekat Tahsildarının Hak Ve Vazifeleri Ravi : Cabir İbnu Atik
Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Size bir grup sevimsiz atlılar gelecek. Geldikleri zaman, onları iyi karşılayın. Onlarla talep ettikleri şeylerin arasından çekilin. Adalet ederlerse bu kendi lehlerinedir. Zulmederlerse bu da onların aleyhlerindedir. Siz onları razı edin. Zekatınızın kemali onların rızasına bağlıdır, (öyle ise onları razı edin ki) sizlere dua etsinler." HadisNo : 2053

Fasil : KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ Konu : Kıyamet Alametleri Ravi : İbnu Mes`ud
Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Dünyanın tek günlük ömrü bile kalmış olsa Allah o günü uzatıp, benden bir kimseyi o günde gönderecek." İbnu Mes`ud: "Resulullah yahut da şöyle buyurmuştu der: "...Ehl-i beytimden birisi, ki bu zatın ismi benim ismime uyar, babasının ismi de babamın ismine uyar. Bu zat, yeryüzünü, eskiden cevr ve zulümle dolu olmasının aksine- Adalet ve hakkaniyetle doldurur." HadisNo : 5006

Fasil : FİTNELER HEVALAR VE İHTİLAFLAR BÖLÜMÜ Konu : Sahabe Ve Tabiin Arasında Çıkan Kavga Ve İhtilaflar Ravi : Cabir
Hadis : Resulullah (sav)`ın Huneyn dönüşünde bir adam yanına geldi. Bu sırada Hz. Bilal`ın eteğinde gümüş (para) vardı. Resulullah (sav) bundan avuç avuç alıp insanlara dağıtıyordu. Gelen adam: "Ey Muhammed! adil ol!" dedi. Aleyhissalatu vesselam (öfkeli olarak); "Yazık sana! Ben de adil olmazsam kim adil olabilir? Eğer adil olmazsam zarara ve hüsrana düşerim!" buyurdular. Hz. Ömer atılıp: "Ey Allah`ın Resulü! Bana müsaade buyurun şu münafığın kellesini uçurayım!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Halkın "Muhammed arkadaşlarını öldürüyor" diye dedikodu yapmasından Allah`a sığınırım. Bu ve arkadaşları Kur`an okurlar (ama okudukları) hançerelerinden aşağı geçmez. Dinden, okun avı delip geçtiği gibi çıkıp giderler!" buyurdular. [Metin Müslim`inkidir.] HadisNo : 4818

Fasil : İLİM BÖLÜMÜ Konu : İlme Teşvik Ravi : İbnu Amr İbni`l-As
Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "İlim üçtür. Bunlardan fazlası fazilettir. Muhkem ayet, kaim sünnet, adil taksim." HadisNo : 4116

Fasil : HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM Konu : İmam Ve Emirin Vazifeleri Ravi : Abdullah İbnu Amr İbni`l-As
Hadis : Hz. Peygamber (sav) buyurdular ki: "adil olanlar, kıyamet günü, Allah`ın yanında, nurdan minberler üzerine Rahmanın sağ cihetinde olmak üzere yerlerini alırlar. -Allah`ın her iki eli de sağdır- Onlar hükümlerinde, aileleri ile velayeti altında bulunanlar hakkında hep adaleti gözetenlerdir." HadisNo : 1717

Fasil : SOHBET BÖLÜMÜ Konu : Dayanışma Ve Yardımlaşma Ravi : Ebu Musa
Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Şu hususlar da Allah`ı büyüklelemenin birer şubesidir: Bir müslüman yaşlıya ikramda bulunmak. İçindekiyle amel hususunda ölçüyü aşmayan ve ondan uzaklaşmayan Kur`an hamiline (hafızına) ikramda bulunmak. adil olan iktidar sahibine ikram." HadisNo : 3357

Fasil : ORUÇ BÖLÜMÜ Konu : Orucun Farzları Sünnetleri Ve Ahkamı Ravi : Haris İbnu Hatib
Hadis : Hüseyin İbnu`l-Haris el-Cedeli, Haris İbnu Hatib (ra)`den anlatıyor: "Haris dedi ki: "Resulullah (sav) hilali görünce oruç tutmamızı emretti, eğer biz göremez de iki adil şahid gördükleri hususunda şehadet ederlerse, onların şehadetlerine uyarak tutacaktık." HadisNo : 3121

Fasil : HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM Konu : İmam Ve Emirin Vazifeleri Ravi : Ebu Said
Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kıyamet günü, insanların Allah`a en sevgili ve mekan olarak en yakın olanı, adil imamdır. Kıyamet günü, insanların Allah`a en menfuru O`ndan mekan olarak en uzak olanı da zalim sultandır." HadisNo : 1720

Fasil : İMAN VE İSLAM HAKKINDA Konu : Mecaz Hakkında Ravi : Enes
Hadis : Resulullah (sav) dedi ki: "Üç şey vardır ki imanın aslındandır: 1. Lailahe illallah diyene saldırmamak: İşlediği herhangi bir günahı sebebiyle bu kimseyi tekfir etme, herhangi bir ameli sebebiyle de İslam`dan dışarı atma. 2. Cihad, bu Allah`ın beni peygamber olarak gönderdiği günden, bu ümmetin Deccal`e karşı savaşacak en son ferdine kadar cereyan edecektir, onu, ne imamın zalim olması, ne de adil olması ortadan kaldıramayacaktır. 3. "Kadere iman". HadisNo : 35

Fasil : FEZAİL BÖLÜMÜ Konu : Fazileti Belirtilen Amel Ve Sözler Ravi : Ebu Hüreyre
Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Yedi kişi var, Allah onları hiçbir gölgenin olmadığı kıyamet gününde kendi gölgesinde gölgeler; adil imam, Allah`a ibadet içinde yetişen genç, tekrar dönünceye kadar kalbi mescide bağlı olan kimse, Allah için birbirlerini seven, Allah rızası için biraraya gelip, Allah rızası için ayrılan iki kişi, güzel ve makam sahibi bir kadın tarafından davet edildiği halde: "Ben Allah`tan korkarım" de(yip icabet etmey)en kimse, sağ eliyle verdiğini sol eli görmeyecek kadar gizli bir şekilde sadaka veren kimse, Allah`ı tek başına zikrederken gözlerinden yaş boşanan kimse." HadisNo : 4679

Fasil : KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ Konu : Cennet Ve Cehennem Ravi : Sehl İbnu Sa`d
Hadis : "Ey Allah`ın Resulü!" dedim, "insanlar neden yaratıldı?" "Sudan!" buyurdular. "Ya cennet?" dedim, "o neden inşa edildi?" "Gümüş tuğladan ve altın tuğladan! Harcı da kokulu misk. Cennetin çakılları inci ve yakuttan, toprağı da za`ferandır. Ona giren nimete mazhar olur, eziyet görmez, ebediyet kazanır, ölümle karşılaşmaz. Elbisesi eskimez, gençliği kaybolmaz." Aleyhissalatu vesselam sözlerine şöyle devam buyurdular: "Üç kişi vardır duaları reddedilmez (mutlaka kabul edilir): adil imam (devlet başkanı), iftarını yaptığı zaman oruçlu, zulme uğrayanın duası. Allah, (mazlumun) duasını bulutların fevkine çıkarır ve onlara sema kapıları açılır ve Allah Teala hazretleri: "İzzetime yemin olsun! Vakti uzasa da, duanı mutlaka kabul edeceğim!" buyurur." HadisNo : 5099

Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR Konu : En`am Suresi Ravi : İbnu Mes`ud
Hadis : Kim üzerinde Muhammed (sav)`ın mührü bulunan sahifeyi görmek isterse şu ayetleri okusun: "De ki: "Gelin size Rabbinizin haram kıldığı şeyleri söyleyeyim, O`na hiçbir şeyi ortak koşmayın, anaya babaya iyilik yapın. Yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin -sizin ve onların rızkını veren biziz- Gizli ve açık kötülüklere yaklaşmayın, Allah`ın haram kıldığı cana haksız yere kıymayın. Allah bunları size düşünesiniz diye buyurmaktadır. Yetim malına, erginlik çağına erişene kadar en iyi şeklin dışında yaklaşmayın; ölçüyü ve tartıyı doğru yapın. Biz kimseye ancak gücünün yeteceği kadar yükleriz. Konuştuğunuz vakit -akraba bile olsa- sözünüzde adil olun. Allah`ın ahdini yerine getirin. Allah size bunları öğüt alınanız için buyurmaktadır" (En`am 151-153) HadisNo : 608

Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Beş Vakit Namaza Bağlı (Ratib) Nafileler Ravi : İbnu Abbas
Hadis : Resulullah (sav) sabahın iki rek`atında çoğunlukla şunları okurdu: Birinci rek`atte (mealen): "(Ey müminler) deyin ki: "Biz Allah`a, bize indirilene (Kur`an`a, İbrahim`e, İsmail`e, İshak`a, Yakub`a ve torunlarına (esbata) indirilenlere, Musa`ya, İsa`ya verilenlere ve bütün peygamberlere Rabbleri katından verilen (Kitap ve ayetlere) iman ettik. Onlardan hiç birini (kimine inanmak, kimini inkar etmek suretiyle) diğerinden ayırd etmeyiz. Biz, (Allah`a) teslim olmuş (müslümanlar)ız" (Bakara 136). İkinci rek`atte de, Al-i İmran süresindeki şu ayet (mealen): "De ki: "Ey Ehl-i kitap (Yahudiler, Hıristiyanlar) hepiniz bizimle sizin aranızda müsavi (ve adil) bir kelimeye gelin. (Şöyle) diyerek: "Allah`tan başkasına tapmayalım. Ona hiçbir şeyi eş tutmayalım. Allah`ı bırakıp da kimimiz kimimizi Rabler (diye) tanımayalım. (Buna rağmen) eğer yine yüz çevirirlerse (o halde) deyin ki: "Şahid olun, biz muhakkak müslümanlarız" (64. ayet). HadisNo : 2940

Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR Konu : Maide Suresi Ravi : İbnu Abbas
Hadis : Kureyza ve en-Nadir, Medine`de yaşayan Yahudilerden iki kabile idi. Bunlardan en-Nadir kabilesi Kureyza kabilesinden daha şerefli kabul ediliyordu. Sözgelimi, Kureyza kabilesine mensup birisi, en-Nadir`den birini öldürecek olsa kısas olarak katil öldürülürdü, ama en-Nadir`den bir kimse Kureyza`dan birisini öldürecek olsa, yüz vask hurma ile fidye ödenirdi (katil öldürülmezdi). Resulullah (sav)`ın peygamberliğinden sonra en-Nadir`den birisi Kureyza`dan bir adam öldürdü. Kureyzalılar: "Katili bize teslim edin, onu öldüreceğiz" dediler. Öbür taraf "Sizinle bizim aramızda Muhammed hakem olsun" dediler ve Resulullah (sav)`a geldiler. Bunun üzerine şu ayet indi: "... Eğer hükmedersen, aralarında adaletle hüküm ver, Allah adil olanları sever" (Maide 43). Adaletle hükümden maksat "cana mukabil can"dı. Daha sonra şu ayet indi: "Cahiliye devri hükmünü mü istiyorlar? Yakinen bilen bir millet için Allah`tan daha iyi hüküm veren kim vardır?" (Maide, 50) HadisNo : 587

0 Comments:

Yukarı Çık