Yasak elma dizisi oyuncuları kimdir, yasak elma oyuncu kadrosu gerçek isimleri, boyları kiloları, gerçek yaşamları, oynadıkları diğer diziler ve filmler. gibi aramaların cevabını bulabilirsiniz.

Yasak elma dizisi oyuncuları kimdir, yasak elma oyuncu kadrosu gerçek isimleri, boyları kiloları, gerçek yaşamları, oynadıkları diğer dizile...
Turbofan Motor nasıl çalışır, Turbofan Motor çalışma prensibi ve yapımı, Turbofan Motor özellikleri ve kısımları verim artışı vb. armaların...
Turbofan Motor nasıl çalışır, Turbofan Motor çalışma prensibi ve yapımı, Turbofan Motor özellikleri ve kısımları verim artışı vb. armaların cevaplarını bu sayfamızda bulabilirsiniz...
Bir turbofan motorunun nasıl çalıştığını anlayabilmek için öncelikle bir turbofan motorunun ne olduğunu anlamamız gerekir. Turbofan motoru, ağırlıklı olarak orta ve büyük boyutta uçaklar tarafından kullanılan bir tür gaz türbini motorudur. Eğer daha önce ticari bir uçak görmüşseniz, Bypass Turbofan Motorunu görme şansınız yüksek demektir (bu makalenin ilerleyen bölümlerinde bypass oranına değinilecektir).
Turbofan motorları genellikle benzer büyüklükteki pistonlu motorlara (otomobillerde kullanılanlar gibi) nazaran ağırlık oranına göre daha iyi bir itme gücü sağlar, bu nedenle ağırlık oranına ilişkin ürettiği itme gücü daha az verimli olan pistonlu motorları büyük uçaklarda göremezsiniz. Turbofan motorlarının kullanılmasının bir diğer nedeni ise pistonlu motor muadillerine göre çok daha güvenilir olmasıdır. Bir Turbofan motorundaki tüm yapılar, pistonlu motorlardakinin aksine aynı yönde hareket eder.
Turbofan motorunda kullanılan en temel bilimsel ilke Newton'un 1. hareket yasasıdır.
"Eğer bir cisim hareketsiz olarak duruyor veya sabit bir hızda gidiyorsa, dışardan bir kuvvet uygulanıncaya kadar hareketsiz olarak kalmaya veya sabit hızda gitmeye devam edecek, bir kuvvet uygulandığında ise, cisim, o kuvvetin yönünde hızlanacaktır"Newton'un 1. Yasasına göre matematiksel ifade şöyle olur:
Prensibe göre: Motora giren hava motor vasıtasıyla hızlandırılır ve daha sonra dışarı atılır, motorun hızlandırılmış havası, prensip olarak bir pervane ile aynı olup çok daha fazla paladan oluşan fanı çalıştırmak için kullanılır. Çalıştırılmış fan ve hızlanmış egzoz gazlarının birleşimi ileri bir itmeye sebep olur. Bu itme, uçağın ileriye hareketini sağlayan şeydir.
Turbofan motorda dört ana aşama bulunur; Havanın girişi (Emme), Sıkıştırma, Yanma ve Egzoz. Bu dört aşamanın her biri, en nihayetinde itme üretmek için birlikte çalışırlar. Dört aşamanın her biri, nihai olarak itme kuvveti üretmek için birlikte çalışıyor.
Turbofan motorunun giriş aşaması motorun kompresörünü soğuk hava ile besler. Bazı hava motorun içine doğru giderken bazı hava motorun dış tarafından geçer, işte bu havanın motora girmemesi bypaslanması şeklinde söylenir. Giren hava ile atılan havanın oranı genellikle bypass (atlama) oranı olarak adlandırılır. Motor dışından geçen hava akımı kütlesinin jet motoruna giren hava akımı kütlesinden çok daha büyük olması özelliği ile çoğu büyük uçakta yüksek bypasslı Turbofan motorları bulunur.
Yüksek bypass oranının iki önemli avantajı daha düşük yakıt tüketimi ve daha düşük gürültülü üretim sağlamasıdır. Bu iki avantaj, hava yolu yöneticilerinin daha az verimli olan düşük bypass motorlarından ziyade yüksek Bypass motorları daha çok tercih edip satın almalarını sağlar.
Yüksek bypass oranlarının en büyük dezavantajı, ses altı hızlarda (ses hızından daha yavaş) uçmaya sınırlanmış olmasıdır.
Motorun sıkıştırma aşaması, her türlü gaz türbini motorunun verimi için oldukça önemli bir konudur. Sıkıştırma aşaması, havanın yanma aşamasında ateşlenebilmesi için doğru basınç ve sıcaklıkta olmasını sağlar. Kompresör sabit bıçaklardan (statör bıçakları olarak da bilinir) ve tahrik bıçaklarından (rotor bıçakları olarak da bilinir) oluşur; döner ve sabit bıçakların kombinasyonu, havanın yüksek basınca maruz kalarak daha yüksek termal enerjiye sahip olmasına neden olur. Sıcak basınçlı hava daha sonra yanma odasına akar.
Odadaki yapılarla birlikte yanma aşaması, hava-yakıt karışımını oluşturmaktan ve yakılmasından sorumludur. Yanma odası, yakıtın ateşlenerek yüksek sıcaklık ve basınçlı havada yakılmasını sağlayan yakıt enjektör sisteminden oluşur. Hava yakıt karışımı yanarken hızla genişleyerek (hacmi artar) arka taraftaki egzoz aşamasına geçmeye zorlanır. Genişleyen gazlar ile ortaya çıkan muazzam enerji, yanma türbinine bağlı koaksiyal şaft vasıtasıyla dönme enerjisine çevrilir.
Egzoz aşamasında meydana gelen itme gücü, açık bir şekilde Newton'un 3. Kanununa dayanmaktadır.
" Bir cisme etki eden kuvvete eşit ve ters yönde bir tepki oluşur."
Matematiksel ifadesi: F1 = -F2’dir.
Egzoz gazları, motorun arka tarafından yüksek hızda çıkar, bu egzoz gazlarının reaksiyon kuvveti ise egzozun ters yönünde olup itki kuvveti olarak tanımlanır.
Bu enerji değişimi ile çalışan büyük fan yüksek bypasslı Turbofan motorlarda pervaneye benzer şekilde davranır. Yanma türbini aşamasında genleşen gazlar, şaftı çalıştırarak büyük fanların dönmesini sağlar. Büyük fan havayı, yakıtla tutuşarak yanmasına neden olacak doğru basınç ve sıcaklığa gelmesini sağlayan bypass ve sıkıştırma odasına havayı yönlendirir.
Ancak, turbofan motoru, hava yakıt karışımını yakmak için sıcak ve sıkıştırılmış havaya ihtiyaç duyuyor ve sıkıştırma aşamasında görev alan fanları çalıştırmak için sonradan yanmalı türbinleri çalıştırmamız gerekiyorsa, belki şunu soruyor olabilirsiniz: Bir turbofan motoru nasıl başlatılır?
Fanın bıçakları, yanma döngüsünü başlatmak için dönme enerjisine ihtiyaç duyar; bu nedenle, mühendisler, Hava Türbin Marş motoru adı verilen yüksek basınçlı bir giriş ağzı tasarlamıştır. Hava türbini marşı motorun yanına takılır.
Hava türbin marş motoru, aşağıda gösterilen start arabasıyla çalıştırılan küçük basınçlı bir türbindir. Start arabası, debriyaj vasıtasıyla motor miline bağlı olan hava türbin marşına basınçlı hava gönderir. Böylelikle, hava türbin marş motorunu döndürülerek, motora giren havanın sıkıştığı motor kompresörünün dönmesine neden olur. Hava türbin marş motoru, motorun ondan bağımsız şekilde rölantide çalışmasına kadar şaftı döndürmeye devam eder.
Mühendisler ve teknisyenler, 21. yüzyılın Turbofan motorlarını geliştirmek için daima yeni yollar bulmaya devam etmektedir. Artık bir Turbofan motorunun nasıl çalıştığına dair giriş niteliğinde bir anlama ve bakış açısına sahip olduğunuza göre, onu bir akranınıza veya aile üyesine açıklamayı deneyin. Açıklamanızı anlayabiliyorsa, o zaman turbofan motorunun temellerini biliyorsunuz demektir. Eğer anlamadıysa kendinize bir iyilik yaparak bu makaleyi tekrar okumanızı öneririz.
Isıl Verim
Isıl verim; motordan çıkan net gücün yakıttan elde edilen ısıl enerjinin oranına denir. Bir ideal turbojet motorunun T-s diyagramına göre ısıl verim.
İtme Verimi
İtme verimi; yararlı güç çıkışının toplam güç çıkışına oranı olarak tanımlanır. Yararlı gücü, thrust kuvveti üretimi ve uçuş hızının çarpımı olarak ifade edebilirken, toplam güç çıkışı ise motorun içinden geçen gazın kinetik enerjisindeki değişim oranıdır.
Performans kapasitesini artırmak için günümüzde iki kriter izlenir:
Kompresör basınç oranını artırarak termodinamik çevrim verimini artırmak
Türbin giriş sıcaklığını artırarak motor güç çıkışını artırmak
Mekanik Tasarımda Bu Kriterlerin Sonuçları Ne olur? Amaç 1: Kompresör Basınç Oranını Artırmak Kompresör Basınç Oranındaki Değişim
Çözüm 1 : Stator kanatçıklarının değişken konsepti
Güvenilir hava akışının kontrol sisteminin tasarımı
Yüksek sıcaklık ve basınçlarda kanatçıkların ucundan gerçekleşecek hava sızıntısının korunması
Çözüm 2 : Çoklu Rotor Konsepti
Avantajları
Yüksek basınç ve düşük basınç kısımlarında en uygun hız seçenekleri
Kompresör kısımlarının sayılarının azaltılması
Düşük basınç ve yüksek basınç rotorlarının arasına soğuk havayı daha kolay almak
Sadece yüksek basınç rotoru döneceği için daha kolay motor startı
B vitamini içeren besinler, ne işe yarar, b vitamini çeşitleri ve faydaları, b vitamini hangi besinlerde bulunur, b vitamini eksikliği belir...
B vitamini içeren besinler, ne işe yarar, b vitamini çeşitleri ve faydaları, b vitamini hangi besinlerde bulunur, b vitamini eksikliği belirtileri nelerdir.
A vitamini içeren besinler, ne işe yarar, faydaları, a vitamini hangi besinlerde bulunur, A vitamini eksikliği belirtileri nelerdir.
A vitamini içeren besinler, ne işe yarar, faydaları, a vitamini hangi besinlerde bulunur, A vitamini eksikliği belirtileri nelerdir.
Yalova'da Kandilli rasathanesinin bildirdiğine göre 3.7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Merkez üssü Esenköy - Çınarcık olan depremin ...
Yalova'da Kandilli rasathanesinin bildirdiğine göre 3.7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Merkez üssü Esenköy - Çınarcık olan depremin derinliği 9.2 kilometre olarak açıklandı. AFAD verilerine göre ise Yalova açıklarında meydana gelen depremin şiddetinin 3,6 büyüklüğünde olduğu duyuruldu. İşte AFAD ve Kandilli Rasathanesi verilerine göre son depremler...
Altın ile ilgili ayetler ve hadisler, kısaca içinde Altın geçen Kuran ayetleri ve sahih hadisler, Altın hakkındaki ayetlerin ve hadislerin m...
Altın ile ilgili ayetler ve hadisler, kısaca içinde Altın geçen Kuran ayetleri ve sahih hadisler, Altın hakkındaki ayetlerin ve hadislerin mealleri Türkçe anlamları, açıklamaları.
Nuh'un Gemisi nedir, nerededir, Nuh'un Gemisi hakkında Kuran, İncil ve Tevra'taki bilgiler ayetler, hangi şehirde ve dağdadır. ...
Retarder nedir, ne demektir, ne işe yarar, nasıl çalışır, Retarder fren sistemi arızaları ve faydaları, Retarder dizel motor ve egzoz freni ...
Retarder nedir, ne demektir, ne işe yarar, nasıl çalışır, Retarder fren sistemi arızaları ve faydaları, Retarder dizel motor ve egzoz freni hakkında bilgiler.
Acun Ilıcalı kimdir, hayatı, biyografisi, serveti, Acun Ilıcalı öldümü kaldımı, kaç yaşında, boyu, evlilikleri, yarışmaları, resmi twitter, ...
Acun Ilıcalı kimdir, hayatı, biyografisi, serveti, Acun Ilıcalı öldümü kaldımı, kaç yaşında, boyu, evlilikleri, yarışmaları, resmi twitter, facebook instagram hesapları Acun Ilıcalı, hem muhabirlikten gelip, patronluğa yükselmiş olması, hem programlarının çok izlenmesi, hemde elinden geldiğince bu programları kendisinin sunması, yani sürekli ekranlarda olması nedeniyle, bir çok konuda herkesin takibi altında ve hayatına dair herşey merak konusu oluyor. Sizlere Acun Ilıcalı'nın nereli olduğundan yaşına, boyuna, burcuna, evliliklerine, servetine kısacası hayatına dair her konuda bilgiler içeren detaylı bir biyografi hazıladık.
Doğum: 29 Mayıs 1969 Edirne
İkamet: İstanbul
Etnik Köken: Türk
Vatandaşlık: Türkiye
Eğitim: Kadıköy Anadolu Lisesi / İstanbul Üniversitesi (bıraktı)
Meslek: İş insanı, Uluslararası Yapımcı, Televizyoncu, Girişimci
Etkin Yıllar: 1991 - Günümüz
Memleket: Erzurum
Din: İslam
Boy: 1,82 m
Kilo: 84 kg
Televizyon: Kanal D (2005-2006) / Show TV (2002-2012) / Star TV (2012-2014) / Shop90 (2013-2016) / TV8 (2013-günümüz) / TV8,5 (2016-günümüz)
Sunuculuk: Survivor Türkiye (2005-günümüz) / Yetenek Sizsiniz Türkiye (2009-2015, 2017-günümüz) / O Ses Türkiye (2011-günümüz)
Evlilik: Seda Başbuğ (1988-1993) / Zeynep Yılmaz (2003-2016) / Şeyma Subaşı (2017-2018)
Tam adı Ali Acun Ilıcalı'dır. Türk televizyoncu, girişimci, uluslararası yapımcı, ve iş insanıdır.
Ailesi aslen Erzurum'un Ilıca iIçesinden olan Ilıcalı, 29 Mayıs 1969 tarihinde Edirne'de doğdu. İIkokulu Edirne'de bitirdikten sonra, orta öğrenimini İstanbul Kadıköy Anadolu Lisesi'nde tamamladı. Yüksek öğrenimine İstanbul Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünde başlayan Ilıcalı, öğrenim hayatını yarıda bırakarak iş hayatına giriş yapmıştır.
Ilıcalı,22 yaşında medya sektörüne ilk adımını atarak, Show TV'de spor muhabiri olarak çalışma hayatına başladı. Uzun süre muhabir olarak çaIıştıktan sonra, 2004 yılında kendi prodüksiyon şirketi Acun Medya'yı kurarak kısa sürede Türkiye'nin en büyük prodüksiyon şirketlerinden biri haline getirdi. İlk kez 2008 yılında Türkiye'nin vergi rekortmenleri listesinde yer aldı.
Üç evlilik gerçekleştiren Ilıcalı'nın bu evliliklerden dört kızı bulunmaktadır. 1989 yılında Seda Başbuğ ile evlenmiş, bu evlilikten Banu adında bir kızı dünyaya gelmiştir. Kızının doğumundan on ay sonra anne ve babasını bir trafik kazasında kaybeden Ilıcalı, 1993 yılında ilk eşinden boşanmıştır. 2003 yılında Zeynep YıImaz ile evlenen Ilıcalı'nın bu evlilikten Leyla ve Yasemin adında iki kızı daha oImuştur. İkinci eşinden 2016 yılında boşandıktan sonra 2017 yılında Şeyma Subaşı ile evlenen Ilıcalı'nın bu evliliğinden Melisa adında bir kızı bulunmaktadır.
2018 yılında Seyma Subaşı ile ayda 125.000 TL nafaka vermeyi kabul ederek anlaşmalı olarak boşandı.En büyük tutkum oyun oynamak, oynatmak, eğlenmek ve eğlendirmektir çünkü hayat bir oyun sahasıdır mottosuyla yaşayan Ilıcalı, adrenalin ve hız tutkusu ile de bilinmektedir. Ayrıca diğer hobileri arasında yarış tekneleri, spor arabalar ve motosikletler yer almaktadır. Dünyanın yükselen trendleri arasında yer alan e-spor ile de yakından ilgilenmektedir. İleri derecede futbol ve basketbol tutkunu olan Ilıcalı, Fenerbahçe taraftarıdır.
19 yaşında iken 1988 yılında Seda Ilıcalı ile evlendi ve bu evliliğinden Banu adında bir kız çocuğu sahibi oldu. Kızının doğumundan 10 ay sonra 1990 senesinde anne ve babasını trafik kazasında kaybetti. Yaşanan olayı sonradan şu şekilde anlatacaktı;
Annem ve Babamla Bodruma gidecektik. Benim son anda işim çıkınca onlara "Siz gidin ben daha sonra geleceğim" dedim. Kızım Banu'yu da alarak yola çıktılar. Balıkesir'i geçmişler, babam sakin bir şekilde konvoyu sollarken bir anda karşısına 180 km hızla gelen bir araç çıkmış ve kafa kafaya çarpışmışlar. Annem ve babam orada rahmetIi olmuş, kızım ise çok ağır yaralıydı. Balıkesir Devlet Hastanesi'ne gittim. Bir adam duruyor. Adamın yanına gittim ve annemi sordum. "İlknur Ilıcalı ile görüşmek istiyorum" dedim. Adam bir deftere baktı ve sayfayı çevirdi "Ölmüştür" dedi. "Ergün Ilıcalı ile görüşmek istiyorum" dedim. "Ölmüştür" dedi. Ben şoktayım ve kızımı soramıyorum biIe. Sadece vücudunda 18 kırık vardı. Düşünün 10 aylıktı... Öyle bir acıydı ki kızımın yaşıyor olmasına sevinememiştim bile. Banu'nun o kazadan sağ çıkması gerçekten bir mucizeydi. Ben o yüzden kızıma "Mucize çocuk" derim. Yaşadığım bunalımın da etkisiyle, eşim Seda'dan ayrıldım.
Acun Ilıcalı medya kariyerine 1990'lı yıllarda spor muhabirliği yaparak başladı. 2002 yılında Türkiye'nin en çok izlenen televizyon kanalları için programlar ve içerik üretti.
Kendisinin hazırlayıp sunduğu gezi-eğlence programı Acun Firarda ile 100'den fazla ülke gezerek büyük bir başarı yakaladı. Ulaştığı yüksek izlenme oranları ile de ülkenin en popüler isimlerinden birisi oldu.
2004 yılında kendi yapım şirketi Acun Medya'yı kuran Ilıcalı; Var mısın Yok musun?, Fear Factor, Survivor, Yetenek Sizsiniz, O Ses, Yok Böyle Dans, Rising Star ve Ninja Warrior gibi dünyaca ünlü birçok formatın haklarını satın alarak Türk izleyicisine uyarladı ve en çok izlenen televizyon kanallarının prime time kuşaklarında yayınladı.
Acun Medya, 2013 yılında TV8 kanalını bünyesine dahil etti. Acun Medya prodüksiyonlarıyIa TV8, %1'lik izlenme oranından, Türkiye'nin en çok izlenen TV kanalları arasına girdi. Daha sonra Türkiye'nin en büyük medya kuruluşlarından biri olan Doğuş Yayın Grubu ile de ortaklığa imza attı.
2016 yılında TV8,5 adlı eğlence ve spor kanalını da hayata geçirdi ve kısa sürede kanalı ülkenin en çok izlenen tematik kanalları arasına taşıdı.
Ilıcalı'nın medya sektöründeki ilk uIuslararası girişimi 2016 yılında Yunanistan'da gerçekleştirdiği projelerle başladı. Acun Medya, Yunanistan'da O Ses, Survivor, Yetenek Sizsiniz ve İşte Benim Stilim gibi birçok programın prodüksiyonunu yaptı. Skai TV'de yayınlanan programlar %70 civarında izlenme oranlarına ulaşarak Yunan televizyon tarihinde rekor kırdı.
Yunanistan'da elde edilen başarılar neticesinde Acun Medya, dünyadaki bir ilki gerçekleştirerek spor ve realityi bir araya getiren bir format geliştirdi. Yepyeni bir yarışma programı olan Exathlon; A.B.D., Meksika, Romanya, Kolombiya, Brezilya ve Macaristan gibi birçok ülkede yayınlandı. Günümüzde, Exathlon yayınlandığı her ülkede en çok izlenen programlar arasındadır. Exathlon'un yayınlandığı ülkelerde başarılı olmasıyla birlikte Ilıcalı, Meksika'nın en büyük medya grubunun sahibi Ricardo Salina ile ortak olarak ülkenin en çok izlenen TV kanallarından Azteca Uno'nun gündüz ve akşam kuşakları için üç yıl boyunca içerik üretimi konusunda anlaşma sağlamıştır.
Acun Medya bugün, geliştirdiği kendi formatları ve haklarını satın aldığı dünyaca ünlü programlarla dünyanın dört kıtasında, 10'dan fazla ülkede onlarca prodüksiyon gerçekleştirmektedir.
Ilıcalı, televizyon kanalları TV8 ve TV8,5'un sahibi, ABD, Meksika, Romanya, Macaristan, Brezilya, Kolombiya ve Yunanistan dahil dünyadaki pek çok ülkede prodüksiyon şirketleri bulunan, dünyanın önde geIen televizyon kanallarına prodüksiyonlar yapan ve çalıştığı kanallara yayın stratejileri geliştiren Acun Medya Grubu'nun kurucusu ve yönetim kurulu başkanıdır. Ayrıca, dünyadaki ilk spor ve reality'nin bir arada olduğu yarışma programı Exathlon'un format sahibidir.
Ilıcalı'nın spor muhabirliğinden, medya patronluğuna kadar uzanan yaşam hikayesi hakkında kitap basılmış, belgeseller çekilmiş ve programlar yapılmıştır.
Bugüne kadar birçok farklı kategoride 1000'den fazla ödüle layık görülmüş ve yapılan anketler sonucunda son 15 yıldır defalarca Türkiye'nin en güvenilir ilk üç ismi arasında yer almıştır. 2018 yıIında medya sektörünün dünyadaki en prestijli dergisi Variety'nin seçtiği medya ve eğlence sektöründe dünyanın en etkili 500 iş insanı arasına girmiştir.
Ilıcalı, destek olduğu sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra kendi gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projeleriyle de gündemde yer almıştır.
Acun Ilıcalı'nın medya sektörüne ek olarak; sağlık, kozmetik, dijital platformlar ve e-ticaret gibi sektörlerde de global çapta yatırımları bulunmaktadır.
Acun ılıcalı hakkında merak edilen konulardan biriside serveti. Muhabirlikten gelerek zengin olan birinin serveti de sürekli takip edilir ister istemez. Medya'da çıkan haberlerden derlediğimiz ve yaIanlanmayan bilgilerden oluşan 2018 yılı itibariyle mal varlığı yaklaşık olarak aşağıdaki gibidir:
Levent villa: (4.5 milyon TL) Beykoz villa: (5 milyon TL) Bodrum Yalıkavak: (5 milyon TL) Çamlıca dubleks daire: (3 milyon TL) ABD Miami daire: (1,5 milyon TL) ABD Maimi daire: (800 bin TL) Bahamalar'da ev: (1,5 milyon TL) Ferrari marka araç: (850 bin TL) Range Rover cip: (400 bin TL) Bmw binek oto: (200 bin TL) Absolute 70 Talent tekne: (1,5 milyon TL) Donzi sürat teknesi: (500 bin TL) Show TV ve Zed-Paş alacağı: (26 milyon TL) Alaçatı Yazlık (37 milyon TL) İstanbul Boğazında EV (40 Milyon TL) TV8 Kanalı %70 Hisse (Yaklaşık 300 Milyon TL) Challenger 605 Tipi Uçak (9 Milyon Euro)
Web Site: https://www.acunn.com
İnstagram: https://www.instagram.com/acunilicali/?hl=tr
Twitter: https://twitter.com/acunilicali
Facebook: https://tr-tr.facebook.com/acunilicali/
Cumhurbaşkanı, İzmir Banliyö Taşımacılığı Sistemi Ticaret AŞ'ye bağlı iş yerlerinde günlerdir süren grevin "şehir içi toplu taşıma ...
Cumhurbaşkanı, İzmir Banliyö Taşımacılığı Sistemi Ticaret AŞ'ye bağlı iş yerlerinde günlerdir süren grevin "şehir içi toplu taşıma hizmetlerini bozucu nitelikte görüldüğünden" 60 gün boyunca ertelenmesi kararını verdi.
Kehribar nedir, nasıl oluşur ve anlaşılır, Kehribar tesbih çeşitleri, zararları ve faydaları nelerdir, Ateş, toz, sıkma ve damla kehribar ne...
Kehribar nedir, nasıl oluşur ve anlaşılır, Kehribar tesbih çeşitleri, zararları ve faydaları nelerdir, Ateş, toz, sıkma ve damla kehribar ne demektir.
Fosiller, bazen kendini kömür ve petrol gibi madenlerle gösterse de bazı durumlarda çok daha farklı olabilmektedir. Bu en önemli örneklerden biriside, kehribar taşıdır. Kehribar taşı ağaçların korunma mekanizmaları arasında yer alan reçinelerin fosilleşmiş halidir. Yapılan araştırmalar sonucunda kehribarın içerisinde fosilleşmiş canlılara da rastlanmıştır.
Alan ile ilgili cümleler, Alan cümle içinde kullanımı, içinde Alan geçen örnek cümle kurmak, Alan kelimesi mecaz kullanımı
Alan ile ilgili cümleler, Alan cümle içinde kullanımı, içinde Alan geçen örnek cümle kurmak, Alan kelimesi mecaz kullanımı
Bazı ile ilgili cümleler, Bazı cümle içinde kullanımı, içinde Bazı geçen örnek cümle kurmak, Bazı kelimesi mecaz kullanımı
Bazı ile ilgili cümleler, Bazı cümle içinde kullanımı, içinde Bazı geçen örnek cümle kurmak, Bazı kelimesi mecaz kullanımı
Denizli'de maalesef yoğun kar yağışı ve tipi başladı. Bu nedenle Denizli-Antalya kara yolunda ulaşım kontrollü olarak sürmektedir.
Tarih ile ilgili cümleler, Tarih cümle içinde kullanımı, içinde Tarih geçen örnek cümle kurmak, Tarih kelimesi mecaz kullanımı
Tarih ile ilgili cümleler, Tarih cümle içinde kullanımı, içinde Tarih geçen örnek cümle kurmak, Tarih kelimesi mecaz kullanımı
Yıllardır oldukça keyifle izlediğimiz komedi dalında bir televizyon programı olan Güldür Güldür Show programında bugüne kadar rol almış eski...
Yıllardır oldukça keyifle izlediğimiz komedi dalında bir televizyon programı olan Güldür Güldür Show programında bugüne kadar rol almış eski veya yeni tüm oyuncuların gerçek isimleri, biyografileri ve kısaca hayatlarını bir araya getirip sizler için derledik. Elimizden geldiğince oyuncuların, yaşlarını, boylarını, kilolarını, burçlarını ve hatta daha önce oynadıkları dizileri, filmleri ve diğer yapımlarıda bir araya getirdik.
Doğum Tarihi ve Yeri: 22 Eylül 1977, İstanbul
Eğitim: Yeditepe Üniversitesi (1999)
Eş: Nazlı Kurbanzade (e. 2018), Gökçe Bahadır (e. 2011–2012)
Kardeşleri: Ezo Sunal
Ebeveynler: Kemal Sunal, Gül Sunal
Boyu: 1.80 cm
Kilosu: 73 kg
Burcu: Başak
Göz Rengi: Kahverengi
Ünlü sinema ve komedi duayeni Kemal Sunal'ın oğlu Ali Sunal, tiyatro, sinema ve dizi oyuncusudur. Babasıyla birlikte oynadığı Propaganda filmindeki "Mahmut " ve En Son Babalar Duyar dizisindeki "Mustafa" rolleriyle ünlendi.
Yeditepe Üniversitesi'nde İşletme eğitimi gören sanatçı, Sadri Alışık Kültür Merkezi Tiyatrosu, Dormen Tiyatrosu gibi topluluklarda çalıştı. Sinema ve dizi filmlerde rol aldı. İstanbul Üniversitesi İşletme bölümünden 1999 yılında mezun oldu. Hâlen Tiyatro İstanbul bünyesinde görev yapmaktadır. 2011 yılının temmuz ayında oyuncu Gökçe Bahadır ile evlendi. Çift 23 Şubat 2012 günü tek celsede boşandı. 2018 yılında avukat Nazlı Kurbanzade ile evlendi.
2015 - Hayat Öpücüğü 2013 - Güldür Güldür Show 2004 - Okul (film) 2008 - Benim Annem Bir Melek 1999 - Propaganda 1996 - Aşk Üzerine Söylenmemiş Her Şey
Doğum Tarihi ve Yeri: 1992, Antakya
Eğitim: 8 ay özel bir kursta temel oyunculuk eğitimi aldı
Hamza Yazıcı 1992 yılında Antakya’da doğdu. Çocukluğundan itibaren oyuncu olmanın hayalini kuran Yazıcı, çeşitli kurumlardan temel oyunculuk dersleri aldı. 2008 yılında oyunculuk hayatına başlayan Hamza Yazıcı, başrollerinde Saba Tümer, Mehmet Ali Erbil, Sümel Tilmaç’ın yer aldığı 2015 yapımı komedi filmi Polis Akademisi Alaturka’da ‘Yüce Osman’ karakterini canlandırdı. Genellikle komedi filmlerinde yer alan Hamza Yazıcı ayrıca, Çılgın Kamp, Piyasadan Büyük Alacağımız Var ve Kolonya Cumhuriyeti filminde yer aldı.
Kolonya Cumhuriyeti 21 Nisan 2017 Piyasadan Büyük Alacağımız Var 4 Eylül 2015 Çılgın Kamp 23 Ocak 2015
Doğum Tarihi ve Yeri: 24 Haziran 1989, Ankara
Eğitim: Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi
Boyu: 164 cm
Kilosu: 59 kg
Göz Rengi: Kahverengi
Mesleği: Oyuncu
Ankara'da dünyaya gelen başarılı oyuncu Ecem Erkek, 2006 yılında Ankara Ömer Seyfettin Lisesi'nden mezun olmuştur. Liseyi bitirdikten sonra oyuncu olmaya karar veren Ecem Erkek 2007-2008 yılları arasında Mamak Belediyesi Konservatuvar'ında Tiyatro eğitimi ve 2008 yılında Hacettepe Üniversitesi Türkçe Topluluğu'nda Diksiyon Eğitimi almıştır. 2009 yılında Ankara Sanat Tiyatrosu'nda kursiyerlik yapan Ecem Erken sonrasında ise 2010 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Anasanat Dalı bölümünü kazanmış ve 2015 yılında mezun oldu.
Doğum Tarihi ve Yeri: 4 Ağustos 1982, İzmir
Eğitim: Dokuz Eylül Üniversitesi Tiyatro Bölümü
Boyu: 1.70 m
Kilosu: 63 kg
Göz Rengi: Kahverengi
Mesleği: Oyuncu
Burç: Aslan
Annesi Tunceli'li ebe hemşire, babası bir öğretmendir. İzmir, Menemen'de büyüdü. Dokuz Eylül Üniversitesi Tiyatro Bölümü'nde eğitim aldı. İzmir Devlet Tiyatrosu'nda bir süre görev aldı ve Keşanlı Ali Destanı oyununda oynadı. Daha sonra İstanbul'a yerleşen oyuncu, birçok dizi ve sinema yapımında rol aldı. "Papatyam" dizisinde Metin Akpınar ile karşılıklı oynadı.
2014 - Analı Oğullu (TV Dizisi) 2014 - Eyyvah Eyvah 3 (Sinema filmi) 2013 - 2014 - Güldür Güldür (TV Dizisi) 2012 - Berlin Kaplanı (Sinema filmi) 2011 - Aşağı Yukarı Yemişlililer (TV Dizisi) 2009 - 2011 - Papatyam (TV Dizisi) 2009 - Aşk Geliyorum Demez (Sinema filmi) 2009 - Ada: Zombilerin Düğünü (Sinema filmi) 2009 - Yalancı Romantik (TV Dizisi) 2008 - Plajda (Sinema filmi) 2007 - Doktorlar (TV Dizisi) 2007 - Avrupa Yakası (TV Dizisi)
Doğum Tarihi ve Yeri: 18 Mayıs 1986, İstanbul
Eğitim: PERA Güzel Sanatlar Akademisi
Boyu: 1.80 m
Kilosu: 95 kg
Göz Rengi: Kahverengi
Mesleği: Oyuncu
Burç: Boğa
Onur Atilla, 18 Mayıs 1986 tarihinde İstanbul'da doğmuş; Tiyatrocu, seslendirme sanatçısı ve oyuncudur. Liseyi, Aydın Doğan Anadolu İletişim Meslek Lisesi'nde; Üniversiteyi ise PERA Güzel Sanatlar Akademisi Oyunculuk Bölümünde okumuştur.
2014 - Olur Olur 2012 - Eyyvah Eyvah 3 2014 - Güldür Güldür - İbrahim Çekiç 2011 - Huzurum Kalmadı 2010 - Şen Yuva 2009 - Kahve Bahane 2007 - Kavak Yelleri 2013 - Yola Çıkmak
Doğum Tarihi ve Yeri: 30 Ekim 1978, Ankara
Eğitim: Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı
Boyu: 1.62 m
Kilosu: 51 kg
Doğal Saç Rengi: Kumral
Göz Rengi: Kahverengi
Mesleği: Tiyatro ve Dizi Oyuncusu
Burç: Akrep
Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümünde eğitim alan Doğa Rutkay, oyuncu, sanat yönetmeni ve aynı zamanda tiyatrocu olan Ünal Aziz Rutkay’ın kızıdır. Rutkay haberci ve sunucu Kerimcan Kamal ile 2014 yılından buyana evlidir.
Kariyeri boyunca televizyondan hiç kopmayan Doğa Rutkay ekranların sevilen yüzlerinden biri olmayı kısa sürede başardı. 3 film, 3 tiyatro oyunu, 8 tane TV dizisi, 2 adet televizyon filmi ve 6 TV programında yer aldı. Şu anda Halen Card Finans reklamlarında oynamayı sürdüren güzel oyuncu, son olarak Güldür Güldür adlı Show programında Yeter Kazak rolünü canlandırdı.
Güldür Güldür 2013 (Yeter) Yıldızın Parlasın 2011 (Sema Yıldız) Kandıramazsın Beni 2009 Aşkım Aşkım 2008 (Layla) Şölen 2007 Bendeniz Aysel 2005 (Aybike) Halk Düşmanı 2004 (Deniz) Şeytan Sofrası 2004 (Lale) Pembe Patikler 2002 (Zeliş) Her Şey Aşk İçin 2002 Aşkım Aşkım - 2001-2001 (Layla) Çiçeği Büyütmek 1998
Doğum Tarihi ve Yeri: 30 Haziran 1982, İzmir
Eğitim: Dokuz Eylül Üniversitesi
Boyu: 1.73 m
Kilosu: 56kg
Eşi: Alper Kul
Doğal Saç Rengi: Koyu Kahverengi
Göz Rengi: Kahverengi
Mesleği: Tiyatro ve Dizi Oyuncusu
Burç: Aslan
Aylin Kontente 30 Haziran 1982’de İzmir’de doğdu ve üniversiteyi bitirene kadar hayatının büyük bir bölümünü yine burada geçirdi. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde oyunculuk üzerine öğrenim gördükten sonra İstanbul’a giderek Ferhan Şensoy atölyesinde yine oyunculuk eğitimleri aldı. İlk oyunculuk deneyimini 2003 yılında oynadığı ”Kampüsistan” isimli diziyle yaşadı.
2009 yılında skeçlerden oluşan ”Haneler” adlı komedi programında rol alarak kariyerindeki ilk çıkışını yaptı. Bu programın ardından tiyatroya olan yeteneği sayesinde ”İnsanlar Alemi” programında yer aldı. Ancak kendisine asıl şöhreti Burcu Yerler karakteriyle oynadığı ”Güldür Güldür” yapımı getirdi. Daha önce ”Olur Olur!” filmiyle sinemada da büyük ses getiren Aylin Kontente, 2012 tarihinde meslektaşı ve oynadığı programlardan arkadaşı olan Alper Kul ile evlendi.
Tatlım Tatlım 16 Mart 2017 Olur Olur! 7 Kasım 2014 İnsanlar Alemi 2012 Babam Sağolsun 2011 Haneler 2009 Limon Ağacı 2008 Son Ders: Aşk ve Üniversite 8 Şubat 2008 Kampüsistan 2004
Doğum Tarihi ve Yeri: 8 Mayıs 1981, İskenderun
Boyu: 1.85 m
Kilosu: 72 kg
Mesleği: Dizi Oyuncusu, Müzisyen
Burç: Boğa
1981 yılında Hatay'da doğmuştur. Erdem Yener oyunculuğun yanı sıra şarkıcıdır ve albümleri vardır. Karikatür, radyo programcılığı ve dans ile ilgilenmektedir. 2008 yılında ilk albümü olan Kirli'yi çıkardı. 2013 yılında ise Rüyalar Kızı single'ını çıkarmıştır. 2010 yılında Avea reklam filminde rol alarak ekranların tanınan yüzü haline geldi.
8 Mayıs 1981 tarihinde İskenderun’da doğdu. 7 aylıkken yürümeye, 12 aylıkken konuşmaya başlayan ve okuma-yazmayı 4 yaşında öğrenen Erdem Yener, Altı çocuklu bir ailenin en küçüğüydü.
Erdem Yener 13 yaşında şarkı yazmaya başladı, 1998’de Ankara’ya yerleşti, 18 yaşında gitar çalmaya başladı ve Ankara’da “+4” adlı müzik grubunu kurdu. 5 yıl boyunca Ankara merkez olmak üzere, bir çok şehirde bar proğramı ve konserler vererek, gerek cover şarkılar, gerek kendi şarkılarıyla bir çok seyirciye ulaştı.
2003’te İstanbul’a taşındı. Bir buçuk yıl Hayal Kahvesi’nde verdiği konserleri; bir gün merdivenlerden düşüp ayağını kırınca noktalandı. Bir reklam ajansında reji asistanlığı yapan arkadaşını ziyarete gittiğinde bir ürünün tanıtımı için el mankeni olması teklif edilmiş ve daha sonra da reklam filmleri için cast direktörlüğü yapmaya başladı. Aynı zamanda Kedi Müzik çatısı altında müziğe devam ediyordu. Bu çatı altında bir çok film müziği, albüm ve jingle projelerinde; söz yazarı, besteci, aranjör, solist ve icracı sıfatıyla görev aldı.
Doğum Tarihi ve Yeri: 9 Şubat 1986, Sivas
Boyu: 1.71 m
Kilosu: 59 kg
Doğal Saç Rengi: Kızıl
Göz Rengi: Koyu Kahverengi
Mesleği: Tiyatro Oyuncusu,
Burç: Kova
İrem Sak 1986 yılının Şubat ayında Sivas’da dünyaya geldi. İlkokul, ortaokul ve liseyi burada tamamladı ve üniversite öğrenimi için İstanbul’a gitti. Ardından Amerikan Kültürü ve Edebiyatı bölümünü bitirdi. Lise ve üniversite yıllarında tiyatro oyunlarında yer almaya başladı. 2008 yılında Garanti Bankası, Teknosa ve Domino’s Pizza gibi ünlü markaların reklam filmlerinde yer aldı.
2010 yılında ”Şen Yuva” isimli dizide canladırdığı Şehrazat karakteriyle oyunculuğa başladı. 2012’de ”İnsanlar Alemi” adlı komik skeçlerden oluşan programda Sinem ismiyle oynadı. Fakat asıl şöhreti Gülse Birsel’in yazdığı ”Yalan Dünya” dizisiyle yakaladı. Canlandırdığı Tülay karakteriyIe tanındı ve dizide birçok ünIü oyuncu ile beraber başrol oynadı. Bir süredir işletmeci sevgilisi Engin Sivrioğlu ile beraberlik yaşayan ünlü oyuncu, ”Güldür Güldür” ve ”5’er Beşer” isimli eğlence programIarında da rol aldı.
Doğum Tarihi ve Yeri: 27 Kasım 1984, İstanbul
Boyu: 1.58 m
Kilosu: 52 kg
Doğal Saç Rengi: Koyu Kahverengi
Göz Rengi: Kahverengi
Mesleği: Tiyatro Oyuncusu
Burç: Yay
Meltem Yılmazkaya 1984 yılının Kasım ayında İstanbul’da dünyaya geldi ve kendisi henüz altı yaşındayken anne-babası ayrıldı. Ortaokul yıllarında profesyonel olarak animatörlük yaparak oyunculukla çok küçük yaşlarda tanıştı. Yeditepe Üniversitesi’ni burslu olarak bitirdikten sonra Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ne girdi. Eğitim hayatını tamamlayınca ekranlarda gözükmeye başladı ve ilk kez 2009 yılında ”Aile Saadeti” dizisinde rol alarak ekran karşısına çıktı.
2010 yılında Emrah Serbes’in senaryosunu yazdığı ve Atv’de yayınlanan ”Şen Yuva” adlı komedi dizisinde Kadife karakterini canlandırarak kariyerini bir adım ileriye taşıdı. Bir yıl sonraysa ”Beşer Beşer” isimli tiyatro programında Alper Kul, İrem Sak ve Mine Tugay gibi ünlü isimlerle beraber oynadı. Program daha sonraları yayın hayatına ”Güldür Güldür Show” adıyla devam etti ve buradaki tiyatro grubuyla beraber büyük ün yakaladı. Oyunculuk kariyerinin yanı sıra bazı sanat okullarında drama dersi de veren Meltem Yılmazkaya, bugüne kadar genellikle televizyon dizilerinde oynamayı tercih etti.
Doğum Tarihi ve Yeri: 1981, İstanbul
Asıl Memleketi: Kastamonu
Boyu: 1.84 m
Eşi: Eylül Çulhacı
Mesleği: Tiyatro Oyuncusu
Burç: Kova
1981 yılında İstanbul'da doğan Aziz Aslan, Ankara Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü mezunudur. Bahçeşehir Üniversitesi ileri oyunculuk bölümünde yüksek lisans yapmıştır. 2009 yılında televizyok dünyasına adım atmıştır. BKM Güldür Güldür ekibine katılarak ekranların tanınan yüzü olmayı başarmıştır.
Doğum Tarihi ve Yeri: 4 Ocak 1988, İstanbul
Mesleği: Tiyatro Oyuncusu
Burç: Oğlak
Burak Topaloğlu, 4 Ocak 1988 tarihinde İstanbul, Bakırköy’de doğmuştur. İlkokulu Yeşilköy Hamdullah Suphi Tanrıöver İlköğretim okulunda okudu. Bahçeşehir Atatürk lisesinden mezun oldu. Haliç Üniversitesi Konservatuar Fakültesi Tiyatro Bölümünden mezun oldu.
Tiyatro Belediyesi Tiyatrosunda başladı. Daha sonra Akkaş Tiyatrosu ile beraber Beylicium Alışveriş merkezi Tiyatrolarında sahne almaya başladı.
Şişli de bulunan Best Casting ajansına bağlı olarak Tv ve Sinema dünyasında da yer almaktadır.
Büyükçekmece Belediye Tiyatrosu'nda da Yönetmen Asistanlığı yapmaktadır. Torna-Vida grubu ile Taksim'de bulunan Galapera da Doğaçlama Tiyatro yapmaktadır.
Hobileri; Araba, Bisiklet, Bowling, Bilardo, Futbol, Paten, Yüzme, Kick Boks, Bilgisayar, Playstation, Yemek yapmak, Film İzlemek, Tiyatro İzlemek, DVD Koleksiyonu, Gitar, Ud, Piano, Klavye ve Org da çaldığı bazı enstrumanlar arasındadır.
2016 - Dedemin Fişi (Ivan) (Sinema Filmi) 2015 - Kocan Kadar Konuş: Diriliş (alpdirek) (Sinema Filmi) 2015 - Kocan Kadar Konuş (Kuaför) (Sinema Filmi) 2013 - BKM Güldür Güldür (Bahadır) (TV Dizisi) 2012 - İsmail Baki Tv (Tv Programı) 2012 - Sabit Kanca (Sinema Filmi)
Özgün Aydın, 6 Eylül 1984 tarihinde Ankara'da doğmuştur. 2006 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümünden mezun olmuştur.
2006 – 2009 yılları arasında Ankara'da "Öteki Tiyatro" ve "Tiyatro Oyunbaz" tiyatro guruplarında çalıştı. 2009 yılında İstanbul'a giderek önce Duru Tiyatro, Tiyatro Dan ve Levent Kırca Tiyatrosu'nda görev aldı. Levent Kırca'nın Olacak O Kadar TV Programı'nda sunucu ve oyuncu olarak çalıştı.
2010 yılında Oğulcan Kırca'nın yönetmenliğini yaptığı ve senaristliğini Oğulcan Kırca ile Tekin Duman'ın yaptığı "Son İstasyon" adlı sinema filminde Levent Kırca, Başak Daşman, Suna Selen ile beraber rol aldı. 2012-2013 sezonunda Ankara Sanat Tiyatrosu kadrosuna dahil oldu.
"Güldür Güldür" adlı televizyon şovunda Ali Sunal, Çağlar Çorumlu, Aylin Kontente, Aziz Aslan, Burak Topaloğlu, Alper Kul, Doğa Rutkay, Doğukan Polat, Meltem Yılmazkaya, Onur Atilla, Onur Buldu, Dilşah Demir, Şirincan Çakıroğlu ile beraber oynadı.
2014 yılında senaryosunu Alper Kul'un Ali Kobanbay ile birlikte yazdığı "Olur Olur!" adlı sinema filminde Alper Kul, Onur Buldu, Aylin Kontente, Aziz Aslan, Yılmaz Gruda, Selim Bayraktar, Ayten Uncuoğlu, Sinasi Yurtsever ile beraber rol aldı.
2010 - Bunu Yapan İki Kişi - Tiyatro Grubu 2009 - Bir Karşılaşma Bir Nedir - Tiyatro Oyunbaz 2008 - Şah Mat - Duru Tiyatro 2007 - Çıkışyokland Cumhuriyeti - Öteki Tiyatro 2006 - Belgelerle Kurtuluş Savaşı - Öteki Tiyatro 2014 - Olur Olur! (Sinema Filmi) 2013 - 2014 - BKM Güldür Güldür (Mustafa) (TV dizisi) 2010 - Son İstasyon (Özgür) (Sinema Filmi) 2009 - Olacak O Kadar (Sunucu) (TV dizisi) 2006 - Kod Adı (TV dizisi) 2005 - Ne Seninle Ne Sensiz (TV dizisi) 2005 - Karanlıktaki Umut (Umut) (TV dizisi) 2005 - Kaleiçi (TV dizisi) 2005 - Emret Komutanım (TV dizisi) 2002 - Koçum Benim (TV dizisi) 2002 - Canım Kocacığım (TV dizisi) 2000 - Bizim Evin Halleri (TV dizisi)
Doğum tarihi: 24 Temmuz 1980, İstanbul
Boy: 1,84 m
Uğur Bilgin, Türk sinema ve tiyatro oyuncusu. Yıldız Teknik Üniversitesi'nde eğitim gördüğü süreçte Tiyatro Kolu’na katılan Bilgin, tiyatro üzerine eğitim görmek istemiş ama ailesi müsaade etmediği için okulu bitince 9 Eylül Üniversitesi Oyunculuk Bölümü’ne girmiş ve buradan da başarılı şekilde mezun olmuştur.
Doğum Tarihi: 06.08.1988 Antalya
Medeni Hali: Bekar
Boy: 1.72
Kilo: 71
Burç: Aslan
Meslek: Oyuncu
Korhan Herduran Müjdat Gezen Sanat Merkezi Konservatuvarı Tiyatro Bölümü mezunudur. 1988 doğumlu oyuncu ilk dizi oyunculuk deneyimini Üsküdar’a Giderken adlı yapıt ile gerçekleştirmiştir.
Sonrasında İşler Güçler adlı dizide rol almış 2013 yılında ise Düğün Dernek adlı sinema filminde oynamış yeni sezonda ise Kardeş Payı dizisinde Muhasebeci Oğuzhan karakterini canlandırmıştır. Bir dönem Eğlendirme Dairesi isimli güldürü programındada yer alan Korhan Herduran aslen Antalya’lıdır.
Bugüne kadar Üsküdar’a Giderken, İşler Güçler, Kardeş Payı, Deliha, Düğün Dernek ve Kardeşim Benim 2 gibi sinema ve dizilerde rol almıştır.
Doğum Tarihi ve Yeri: 1 Ocak 1972 Kahramanmaraş, Afşin
Burç: Oğlak
Meslek: Oyuncu
Ebeveynler: İsmail İpek
Çocuklar: Söz İpek
Kardeşler: Mehmet İpek
İlişki Durumu: Evli (Veda Yurtsever İpek ile)
Boy: 182 cm
Kilo: 79 kg
Eğitim: Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü
Ünlü oyuncu Mahir İpek 1 Ocak 1972 tarihinde Kahramanmaraş, Afşin şehrinde doğmuştur. 46 yaşında olan Mahir İpek Oğlak burcudur. Mehmet İpek adında kardeşi vardır. Mahir İpek oyuncu olarak tanınmaktadır. Veda Yurtsever İpek ile evlidir. Mahir İpek 182 cm boyunda ve 79 kilodur. Bilkent Üniversitesi Tiyatro bölümünden mezun olmuştur.
Doğum Yeri ve Tarihi: 1989 Ankara
Eğitim: Gazi Üniversitesi - Ankara Üniversitesi
1989 yılında Ankara’da doğmuştur. Sanata olan ilgisi küçük yaşlardan beri var olan Aslı İnandık, sanat eğitimine Ankara Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Müzik bölümü ile başlamıştır. Dört senelik lise ve üniversite eğitiminde çello ve piyano eğitimi almıştır. Hatta çello ve piyano bilgisi vine’larına konu olmuştur. Üniversite eğitimine Gazi Üniversitesi Müzik Öğretmenliği ile başlamıştır. Kariyerine oyunculuk üzerine devam ederek bir sene boyunca oyunculuk eğitimi almış ve Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Oyunculuk Bölümünü kazanmıştır. Halen bu bölümde eğitimine devam etmektedir. Kendisi Yalan Dünya adlı dizide kameralar karşısına geçmiştir. Piyano ve çello dersleri veren Aslı İnandık 2013 yılında Youtube Kanalı kurmaya karar vermiştir. Youtube kanalını geliştirmeye ve Vodafone ile seslendirme projelerine devam etmektedir.
Doğum Yeri ve Tarihi: 3 Haziran 1977 Samsun
Eğitim: Oyunculuk Bölümü Mezunu
Boy: 1.70 m
1977 yılında dünyaya gelen Ünal Yeter komik tavırları ile akıllarda yer etmiştir. Oyunculuk bölümü mezunu olan Yeter, eğitim aldığı süre içinde de pek çok tiyatro oyununda sahne almıştır. TV izleyicisi ile ilk defa 2007 yılında ‘Hakkını Helal Et’ adlı dizi ile tanıştı. Ünal Yeter, 2 Haziran 1977’de Samsun’da dünyaya geldi. Evli ve bir kız çocuk babasıdır. 2009 yılında yayınlanan Aile Reisi adlı dizide ise Mesut karakterini canlandırdı.
‘Türk Malı’, ‘Nuri’ ve ‘Türk’ün Uzayla İmtihanı’ adlı dizilerden sonra ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisine dahiI olarak hayranlarını biraz olsun şaşırtmayı başarmıştır. Ünal Yeter bu dizide Afife Hatun’un yardımcısı Kiraz Ağa rolünü üstlenmiştir. 2014 yılında yayınlanan ‘Galip Derviş’ dizisinin senaryosunu da kendisi yazmıştır. ‘Geym Of Bizans’ filminde de roI alan oyuncu dizilerdeki şaşkın kimliği ile olay yaratmaktadır.
Aslen Erzurum'lu olan Tuğçe Karabayır, daha çok Şükran olarak biliniyor. 1988 doğumlu oyuncu, Kuşadası’nda doğdu. Oyuncunun ekranlarla ilk tanışması ise Komedi Türkiye oldu. Yarışmayı katıldığı dönemde birinci olarak tamamlayan Tuğçe Karabayır, böylece oyunculuk alanında da kendini gösterme fırsatı buldu. Oyuncunun önemli projeleri arasında Küçük Esnaf filmi yer alırken, birincilik ile birlikte pek çok farklı yapım ve projeden teklif almaya başladı. 2017 yılı itibari ile Güldür Güldür Show ekibine dahil olan Tuğçe Karabayır, ilk bölümler itibari ile komedi programında başarılı bir performans sergileyerek büyük bir beğeni topladı. Aydın Kuşadası doğumlu olan Tuğçe Karabayır, "Komedi Türkiye" yarışmasında hem izleyicinin hem de jürinin büyük beğenisini kazanmış ve yarışmayı birinci olarak tamamlamıştır. Yarışmanın ardından Güldür Güldür Show'da oyunculuğa devam etmektedir.
Doğum Yeri ve Tarihi: 1988 Aydın Kuşadası
Mesleği: Oyunculuk
Doğum tarihi: 4 Aralık 1977, Merzifon
Eş: Gaye Çorumlu (e. 2012)
Ebeveynler: Yüksel Çorumlu, Vedat Çorumlu
Çağlar Çorumlu, Türk sinema, tiyatro ve dizi oyuncusu. 4 Aralık 1977'de Merzifon'da dünyaya geldi. Eğitimci bir aileden gelen Çağlar Çorumlu'nun annesi ve babası öğretmendir. 1994 yılında, Merzifon Lisesi'nden mezun oldu.
2000 yılında İstanbul'a yerleşti. Bir yıl "MSM ACTOR STUDIO"da tiyatro eğitimi aldı ve 2001 yılında mezun oldu. Profesyonel olarak çalıştığı ilk tiyatro olan Kabare Taksim'e katıldı.
Ardından, Kabare Taksim ekibinin yaptığı bir dizi olan 7 Numara dizisinde Yusuf Güdük karakterini canlandırdı. "Kabare Taksim"den sonra Komedi Kılçık adlı grupta kabare oyunculuğu yapmaya devam etti. 2007 yılında İstanbul Efendisiadlı oyunu ile İstanbul Şehir Tiyatroları'na dahil oldu, 2013 yılında kendi tiyatrosu TiyatrOPS'u kurdu.
Tiyatro oyunculuğunun yanı sıra, 2001 yılından bu yana pek çok dizide ve sinema filminde rol alan Çağlar Çorumlu, Çağan Irmak'ın 2010 yılı yapımı Prensesin Uykusu adlı filmindeki Aziz karakteri ile dikkatleri üzerine çekti. Ayrıca 2012 yılında 16. Yapı Kredi Afife Jale Tiyatro Ödülleri'nde, Şark Dişçisi adlı oyunda Taparnigos rolü ile "Yılın En Başarılı Müzikal Komedi Erkek Oyuncusu" ödülüne layık görüldü. Ali Sunal’ın yönettiği komedi programı Güldür Güldür’deki tiplemeleriyle adından söz ettiren Çağlar Çorumlu, Cem Yılmaz’ın 2017 yapımı Arif V 216’daki ‘Zeki Müren’ rolüyle büyük beğeni kazandı.
Jet Sosyete : Yaşar - 2018 Cebimdeki Yabancı : - 2018 Arif V 216 : Zeki Müren - 2018 Kolonya Cumhuriyeti : Peker - 2017 Tatlım Tatlım:Haybeden Gerçeküstü Aşk 2017 Kor : Aslan - 2016 Bulantı: Beşir - 2015 Yok Artık! : Semih 2015 Pek Yakında : Zeki - 2014 Daire : Necip - 2014 Aldırma Gönül : Levent - 2013 Cesur Hemşire : Babür - 2013 Güldür Güldür : Şevket - 2013 İbret-i Ailem : Kenan - 2012 Koyu Kırmızı : Galip - 2012 Prensesin Uykusu : Aziz 2010 Rina : Umut - 2009 Teyzanne : Şaşkın Bakkal - 2009 Haneler : Çağlar - 2009 Osmanlı Cumhuriyeti :Piştici 2008 Üvey Aile : Feyyaz - 2008 Derman : Güven - 2008 Avrupa Yakası : 2007 Ezo Gelin 1. Sezon : Zeki - 2006 Kader (film) : Kamil - 2006 Hayat Türküsü : Sezgin - 2006 Ah Polis Olsam : 2006 Yanılgılar : Mehmet - 2006 Ters Köşe : Sinan - 2005 Gece Yürüyüşü : Hakan - 2005 Yedi Numara : Yusuf 2000
Doğum tarihi: 14 Şubat 1982, İstanbul
Boy: 1,72 m
Eş: Ata Demirer (e. 2012–2014), Bülent Şakrak (e. 2006–2010)
Ebeveynler: Selçuk Borak, Buket Borak
Kardeşleri: Selim Borak
Özge Borak, Türk oyuncu. 8 yaşındayken açılan bir sınavla Şehir Tiyatroları çocuk bölümünü kazanarak sanat hayatına adım atan Borak, İstanbul Devlet Opera ve Balesi sanatçısı, başkoreografı Selçuk Borak'ın kızıdır.
8 yaşındayken açılan bir sınavla Şehir Tiyatroları çocuk bölümünü kazanarak sanat hayatına adım atan Borak, İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB) sanatçısı, başkoreografı Selçuk Borak'ın kızıdır. Sanatçı bir aileden gelen ve İstanbul Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nden mezun olan sanatçının annesi, balerin Buket Borak olup, Kardeşi Selim Borak İDOB'un baş dansçılarından, eski kocası Bülent Şakrak, İDOB baletidir. 2010 yılında Bülent Şakrak ile boşanmışlardır. Daha sonra Ata Demirer ile 11 Kasım 2011 tarihinde nişanlanıp 22 Nisan 2012 tarihinde evlenmişlerdir. Çift evliliklerini 14 Kasım 2014 tarihinde sonlandırmıştır.
Özge Borak, ilk olarak 2003 yılında kamera karşısına geçerek bir dizide rol almış, film dünyasına da katılmıştır. 15 Ekim 2012 tarihinde, Leyla ile Mecnun adlı dizinin 68. bölümünde "Pakize" rolünde konuk oyuncu olarak oynamıştır. Ayrıca Özge Borak 2009 yılında bir Kürt filmi Roja Reş'te (Karanlık Gün)'de "Rozêrîn" karakterini canlandırmıştır.
İstanbullu Gelin 2017 Kırgın Çiçekler 2016 Güldür Güldür : (Nezaket) - 2014 - Günümüz Bana Adını Sor - 2014 Eyvah Eyvah 3 : Hakan Algül - (Müjgan) - 2014 Bir Yastıkta : (Ahsen) (TRT1) - 2013 Roja Reş (Rozêrîn) Eyyvah Eyvah 2 : Hakan Algül - (Müjgan) - 2011 Eyyvah Eyvah : Hakan Algül - (Müjgan) - 2010 Küçük Kadınlar : Hakan Arslan - (Eylül) - 2009 - 2010 Eşref Saati : Zeynep Günay Tan - (Reyhan) - 2007 - 2009 Ihlamurlar Altında : Aydın Bulut - (Elif) - 2005 - 2007 Ömer Seyfettin Hikâyeleri : "Fon Sadristsyn Karısı ve Oğlu" Erhan Tursun - 2005 Sultan Makamı : Aydın Bulut - (Nazlım) - 2003 - 2004 Kara Gün : Cem Akyoldaş - 2003
Doğum tarihi: 23 Mayıs 1979, İstanbul
Boy: 1,65 m
Eş: Gökhan Şahin (e. 2014)
Ayşegül Akdemir, Türk tiyatro, dizi ve sinema oyuncusu. Tiyatroya başlaması Müjdat Gezen Sanat Merkezi Aktör Stüdyo’da olmuştur. Daha sonra Ayla Algan’dan tiyatro beden dili ve plastik makyaj eğitimi almıştır.
Ayşegül Akdemir 1979 yılında İstanbul’da doğmuştur. Ayşegül Akdemir boyu 1.65 m. kilosu 46 kg. Göz rengi kahvedir. Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Bale Bölümü mezunudur. İstanbul Akademi Sanat Merkezi’nde Dekor-Sanat eğitimi almıştır.
Tiyatroya başlaması Müjdat Gezen Sanat Merkezi Aktör Stüdyo’da olmuştur. Daha sonra Ayla Algan’dan tiyatro beden dili ve plastik makyaj eğitimi almıştır. BKM’nın sınavını kazanıp atolyede yer almıştır. 2014 yılında Güldür Güldür’de Dilek karakterini canlandırmaktadır.
Bebeğim (tv dizisi) Çok Film Hareketler Bunlar (sinema filmi) Bir Demet Tiyatro (tv programı) Çok Güzel Hareketler Bunlar (tv programı) Neşeli hayat (sinema filmi) Güldür Güldür Show
Doğum tarihi: 4 Mayıs 1981, İstanbul
Eş: Haki Biçici (e. 2016)
Meslek: Oyuncu, Eğitmen
Derya Karadaş, Türk oyuncudur. 1980’de İstanbul’a taşınana kadar Bingöl’de yaşayan ailesi Kürt ve Alevi kökenlidir. Yalan Dünya adlı dizide canlandırdığı Zerrin karakteriyle tanınmaktadır. Müjdat Gezen Sanat Merkezi konservatuvarında öğrenim görmüş olup, aynı yerde eğitmenlik yapmaktadır.
4 Mayıs 1981 yılında dünyaya gelen Derya Karadaş İstanbul’da doğmuş ve aslen Bingöllü'dür. 1980'de İstanbul'a taşınana kadar Bingöl'de yaşayan başarılı oyuncu rol aldığı karakterler ile hafızalara kazınmayı başarmıştır. Müjdat Gezen Sanat Merkezi konservatuvarında öğrenim görmüş olup, aynı yerde eğitmenlik yapmaktadır.
Kanal D'de yayınlanan Gülse Birsel imzalı Yalan Dünya dizisinde Zerrin karakteri ile seyirci karşısına çıkan Karadaş, bu rol ile adını duyurmuştur. Daha sonra Komedi Dükkanı, Güldür Güldür Show gibi yapımlarda yer almıştır.
Birçok sinema ve dizi projesine imza atan Karadaş, yine Gülse Birsel imzası taşıyan Aile Arası filminde Engin Günaydın, Demet Evgar, Gülse Birsel gibi isimlerle beraber rol almıştır. Yetenekli oyuncu Derya Karadaş 1 Aralık Cuma akşamı Beyaz Show konuklarından olacaktır.
Jet Sosyete (2018) Cici Babam (2017) Komedi Türkiye (2015) Güldür Güldür Show (2015) Fırtına (2008) Geniş Aile: Yapıştır (2015) Şeytan Tüyü (2015) Yalan Dünya (2012-2014) Dur Bi Dakka (2012) Şen Yuva (2010) Bana Bunlarla Gel (2009) Gemilerde Talim Var (2007) Kurtlar Vadisi Terör (2007)
112 Acil Servis Nedir, 112 Acil Servis neye yarar, görevleri nelerdir, 112 Acil Servisin kısaca tanımı.
112 Acil Servis Nedir, 112 Acil Servis neye yarar, görevleri nelerdir, 112 Acil Servisin kısaca tanımı.
Nehir ile ilgili cümleler, Nehir cümle içinde kullanımı, içinde Nehir geçen örnek cümle kurmak, Nehir kelimesi mecaz kullanımı gibi aramala...
Nehir ile ilgili cümleler, Nehir cümle içinde kullanımı, içinde Nehir geçen örnek cümle kurmak, Nehir kelimesi mecaz kullanımı gibi aramaların cevabını bulabilirsiniz.
Akciğer kanseri vakalarının neredeyse yüzde 85'lik büyük bir bölümü, tütün ve tütün ürünleri kullanımına bağlı olarak başladığı, ve bu ü...
Akciğer kanseri vakalarının neredeyse yüzde 85'lik büyük bir bölümü, tütün ve tütün ürünleri kullanımına bağlı olarak başladığı, ve bu ürünlerin erkekler arasında kullanımı daha yaygın olduğu için, Akciğer kanseri de erkeklerde daha çok görülmektedir ve en yaygın yaş aralığı 50-70 arasıdır. Akciğer kanseri nedir, nedenleri ve belirtileri hangileridir, akciğer kanserinden korunma yolları nelerdir, akciğer kanseri evreleri ve tedavisi nasıl yapılır, bu hastalığa yakalananlarda yaşam süresi ne kadardır vb. akciğer kanseri ile ilgili bir çok sorunun cevabını bu sayfamızda bulabilirsiniz...
Oksijen vücudumuzun temel yaşam kaynağıdır. Vücudumuza oksijen alınımı ve hücrelerimizin oksijeni tüketmesi sonrasında oluşan karbondioksitin vücuttan dışarı atılmasını sağlamakla görevli akciğerlerimizdeki doku ve hücrelerin, bazı olumsuz etkenler neticesinde kontrolsüz şekilde çoğalması sonucu akciğer kanseri oluşur. Kontrolsüz çoğalan bu kitleler bulunduğu ortamda büyür ve etrafındaki dokulara yayılabilir, yani metastaz yapabilir ve hasar verebilir.
Küçük hücreli (yulaf hücreli) akciğer kanseri ve küçük hücreli olmayan akciğer kanseri olmak üzere ikiye ayrılan akciğer kanseri, insan hayatını çok büyük bir tehlikeye atar. Çünkü ölüm denilen şey ne şekilde olursa olsun, solunumun durmasıyla gerçekleşir. Solunum konusunda ise en hayati ve başlıca organımız akciğerlerimizdir.
Değişik tipleri bulunan küçük hücreli olmayan akciğer kanserinde, her bir tipin kanser hücrelerinin türü diğerinden farklıdır. Her kanser hücresi farklı şekilde büyümekte ve farklı yollardan yayılmaktadır. Küçük hücreli olmayan akciğer kanserinin tipleri mikroskopla incelendiğinde kanser dokusundaki hücrelerin türüne ve hücrelerin görüntüsüne göre belirlenir:
Skuamoz hücreli karnisom: Akciğerlerde sıklıkla merkeze daha yakın olan bronşiyollerin duvarlarında meydana gelmektedir. Balıksırtı gibi ince ve düzleşmiş bir görüntüsü olan skuamoz hücrelerden kaynaklanır. Epidermoid karsinom da denir. Bu yassı hücreli karsinom, karsinomun alt tiplerin olup, cilt, akciğer, dudak, ağız, mesane, vajina, serviks (rahim ağzı) vb. birçok organdan köken alabilmektedir.
Adenokarsinom: Akciğerlerimizin mukus üreten bezlerinde oluşur ve akciğerin merkezinden çok dış kısımlarına yakın bölgelerinde ortaya çıkar. Bez (salgısal) özellik gösteren hücrelerden kaynaklanır.
Büyük hücreli karsinom: Mikroskopta bakıldığında, büyük ve anormal hücrelerin görüldüğü kanserdir.
Adenoskuamoz karsinom: Mikroskopta düzleşmiş görünen hücrelerden başlayan ve aynı zamanda bez özellikleri gösteren kanserdir.
Pleomorfik, sarkomatoid, veya sarkomatöz karsinom: Mikroskopta kanser hücrelerinin değişik tipleri ile giden bir grup kanserdir.
Karsinoid tümör: Yavaş yavaş büyüyen ve nöroendokrin, yani sinirsel uyarı sonucu hormon salgılayan hücrelerden başlayan kanserdir.
Küçük hücreli akciğer kanserlerinin, toplam akciğer kanserlerinin içindeki oranı %15 civarındadır. Çoğunlukla, sigara içen hastalarda görülmektedir. Diğer akciğer kanseri türlerine göre metastaz ihtimali, yani lenfatik sistem ve kan yoluyla vücuda yayılımı daha hızlıdır.
Sigara kullanımı erkeklerde daha yaygın olduğundan dolayı, akciğer kanseri, daha çok erkeklerde görülmektedir. Yaş faktörü de akciğer kanseri nedenlerinden biri olarak kabul edilebilir. Akciğer kanseri çoğunlukla 55 yaş ve üzerinde görülmektedir. Fakat bu; sigaraya başlama yaşına, sigara kullanma sıklığına, çeşitli kanser yapıcı maddelere maruz kalma durumuna göre değişmektedir. Akciğer kanseri 45 yaş altında nadiren ortaya çıkarken, genellikle 50-70 yaşlarında daha fazla tanı konulmaktadır.
Akciğer kanseri, her ne kadar hayati tehlikesi yüksek kanser türleri arasında olsa da, son dönemlerde ortaya çıkan yeni tedavi yöntemleri ve erken teşhis olanakları sayesinde iyileşme oranı her geçen gün artan bir hastalıktır. Yaklaşık olarak dünyada her yıl 1,3 milyon kişi akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde ise her yıl 30-40 bin kişiye akciğer kanseri teşhisi konulmaktadır. Bir yılda, ülkemizde sigaradan kaynaklı akciğer kanseri olan hastaların sayısı net olarak bilinmese de akciğer kanseri vakalarının %80-90’lık bir kısmının sigara kaynaklı olduğu söylenebilir. Akciğer kanserinde erken tanı çok önemlidir. Çünkü akciğer kanseri sıklıkla kemik, karaciğer, beyin ve böbrek üstü bezlerine hızla yayılım gösterebilme özelliğine sahiptir.
Akciğer kanseri hem ölümcül tehlikesi en yüksek olan hem de önlenmesi çok kolaydır. Dünyada en çok 50-70 yaşları arasında görülen akciğer kanserinde risk 35 yaşından sonra artar. Kadınlarda erkeklere göre kanserin seyri çok daha hızlıdır. 25 yıl önce akciğer kanseri her 11 erkeğe karşılık 1 kadında görülürken, günümüzde neredeyse her 2 erkeğe karşı 1 kadında akciğer kanseri saptanmaktadır ve bunun en büyük nedeni artık kadınların da çok sigara içiyor olmasıdır.
Aşağıdaki belirtilerin süresi birkaç haftayı aşıyorsa zaman geçirmeden doktora başvurulmalıdır.
Akciğer kanserinin en genel belirtisi inatçı öksürüklerdir. Bunun dışında göğüs ağrısı, nefes darlığı, ateş, ses kısıklığı, yüz ve boyunda şişme, omuz ve kol ağrısı, sırt ağrısı, yutma güçlüğü ve kanlı balgam gibi bulgular da akciğer kanseri belirtileridir. Öksürükle birlikte gelen kanlı balgam, akciğer kanseri hastalarının dörtte birlik bir kısmında görülmektedir. Akciğer kanseri belirtilerinden baş ve kemik ağrısı, yorgunluk ve halsizlik de sıkça görülür.
Akciğer kanserinin belirtileri yaşam bölgesine göre değişiklik göstermektedir. Akciğerin üst kısmına yerleşmiş olan bir kitle, bazı sinirlere bası yaparak kolda ve omuzda ağrıya, ses kısıklığına ve göz kapağı düşüklüğüne neden olabilir. Ancak bu belirtiler birçok hastalıkta görülebildiği için ihmal edilebilmektedir. Herhangi bir üst solunum yolu enfeksiyonu, akciğer enfeksiyonu, kas iskelet sistemi ağrısı bu şikayetlere yol açabilir.
Akciğer kanseri belirtileri bazen oldukça sinsidir. Hiç bir belirti vermeden ilerleyebilen bir hastalıktır. Hastaların neredeyse dörtte birinde kanser, hiçbir belirti vermeden oluşmaktadır. Çoğu kişi akciğer kanseri olduğunu, başka bir hastalık sebebiyle akciğer röntgeni çektirdiğinde öğrenmektedir. Bu nedenle rutin olarak yapılan kontrollerin akciğer kanserinin erken evrede belirlenmesinde hayati önemi bulunmaktadır. Akciğer kanseri erken evrelerde teşhis edilirse tedavisinde başarı şansı oldukça yüksektir. Günümüzde düşük doz spiral bilgisayarlı tomografi gibi görüntüleme tekniklerindeki ilerlemeler ile akciğer kanseri artık erken evrede saptanabilmektedir.
Akciğer kanserinin başlıca nedenleri:
Akciğer kanserine sadece siraga içenlerde değil, içmeyenlerde de rastlanabilmektedir. Akciğer kanserleri vakalarının %15’lik dilimi hiç sigara içmemiş kişilerden oluşturmaktadır. Sigara vb. tütün ürünleri kullanılan ortamlarda bulunmak da akciğer kanseri gelişim riskini artırmaktadır. Sigaradan uzak durarak 10 yıl için de akciğer kanseri riski yüzde 50 azaltılabilir. Sigara, pipo, puro ve nargile gibi ürünler, kanser nedeni olarak ispatlanmış en önemli risk faktörleridir. Sigaranın dışında; genetik geçiş, asbest, radon gazı, hava kirliliği de akciğer kanseri nedenlerindendir. Verem gibi bazı akciğer hastalıkları, akciğerlere radyoterapi uygulanması riski artırabilmektedir. İçme sularında yüksek düzeyde arsenik maddesi olması da önemli bir nedendir. Kadınların da giderek daha fazla sigara tüketmesi ile son yıllarda akciğer kanserinde artış görülmektedir.
Akciğer kanserinin en önemli nedeni olan sigarayı bırakmak ya da sigarada içilmiyorsa hiç başlamamak, kanserden korunmanın en önemli yoludur. Sigara karşıtı kampanyalar sayesinde sigara bağımlılığında azalma görülmüş ve buna bağlı akciğer kanseri vakalarında ciddi bir azalma sağlanmıştır. Akciğer kanserinin diğer nedenleri arasında gösterilen Radon gazının, yaşanılan yerde bulunup bulunmadığının ölçülebilir bir metodu yoktur. Aspest maddesinden de korunmak çok mümkün değildir.
Radon gazı renksiz ve kokusuz radyoaktif bir gazdır. Toprakta, kayalarda ve sulardaki uranyumda bulunur. Toprakta bulunan radon gazı, sürekli yukarı doğru hareket eder ve evlerin tabanlarındaki ya da duvarlarındaki çatlaklardan ve boşluklardan içeri sızar. 3. Kattan daha aşağıdaki katlarda, özelliklede zemin katlarda oturanlar radon gazına mutlaka dikkat etmelidirler.
Batılı ülkelerde konut inşaatı yapılmadan önce radon gaz ölçümü yapılması mutlaka zorunludur. Radon gazından korunmak için, evler ssürekli havalandırılmalı; özellikle de bodrum katlardaki taban ve duvar çatlakları kapatılmalı ve yeni yapılan binaların radona dirençli olmasına özen gösterilmelidir. Bu konudaki denetimler artırılmalıdır.
Hastaya akciğer kanseri tanısı koyabilmek için öncelikle röntgende belirlenen bir kitleye ulaşmak gerekir. Kişinin geçirdiği tüm hastalıklar, tütün ürünleri kullanma ( sigara, pipo, puro vs.) durumu, çevresel veya mesleki olarak maruz kaldığı maddeler ve diğer aile bireylerinde kanser vakası olup olmadığı sorgulanır. Eğer akciğer kanserinden şüpheleniliyorsa, doktor tarafından balgam tetkiki (balgam sitolojisi; akciğerlerdeki mukozadan derin öksürükle çıkan materyalin mikroskopta incelenmesi) de istenebilir. Bu tetkik, akciğer kanserini tespit etmek için basit ve oldukça yararlı bir testtir.
Doktorun kanserden emin olmak için akciğer dokusunu incelemesi gerekebilir. Bu inceleme, kanserin türünü (küçük hücreli olmayan veya küçük hücreli) ve yayılma durumu (metastaz) veya kanser evresini belirlemek içindir. Daha sonra bilgisayarlı tomografi çekilerek kitleye nasıl ulaşılacağı belirlenir. İnce iğne biyopsisi ya da bronkoskopiden kitleye en uygun ulaşma yoluna karar verilir. Biyopsinin incelenmesi sonucu da akciğer kanserinin tanısı konulur. Eğer kanser, metastaz yoluyla başka organlara da sıçramışsa, o organlardan da parça alınarak tanıya gidilebilir. Tanı konulduktan sonra sıra, akciğer kanseri evrelerine gelir.
Akciğer kanseri, kanser tarama programları içinde değerlendirilemeyen bir tür olduğundan erken dönemde yani akciğer içinden lenflere veya başka organlara yayılmadan önce, nadiren başlangıç evresinde tespit edilebilir. Erken dönemde hastalığın yakalanma ihtimali % 15 civarlarındadır. Lenf düğümlerine sıçramamış vakalarda 5 yıllık sağ kalım oranı %50’dir. Ancak genellikle bu hasta gruplarında kanser teşhisi konulduğunda hastalık akciğer dışında yakın organlara da yayılmış durumda olduğu için bu oran % 15’in altına inmektedir. Akciğer kanserinde erken tanı, çoğunlukla ya rutin yapılan testlerde ya da bir başka sağlık sorunu için yaptırılan tetkiklerde ortaya çıkmaktadır.
Akciğer kanserinde, akciğer grafisi, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme, pozitron emisyon tomografi ve kemik sintigrafisi olmak üzere beş yöntem vardır.
Akciğer grafisi: Hastaların ayrıntılı öyküsü ve fizik muayenesinin ardından tanı için ilk adım olarak iki yönlü akciğer grafisi çekilir. Bazı vakalarda bu görüntüleme yöntemi ile tümör nedeniyle akciğerlerde meydana gelen harabiyet bu film ile tespit edilebilir. Ancak akciğer grafisi her zaman net bir yanıt vermediği için filmde görülecek herhangi küçük bir değişiklik akciğer tomografisi ile saptanmalıdır.
Bilgisayarlı tomografi (BT): Tümörün boyutları, şekli ve bulunduğu yer hakkında bilgi vermektedir. Yayılmış akciğer kanseri nedeniyle büyümüş olan lenf düğümlerini gösterir. Erken evre akciğer kanserinin tanısı ile karaciğer, böbrek üstü bezleri, beyin ve akciğer kanserinin yayılabileceği diğer iç organlarının da durumunu gösterir.
Manyetik Rezonans görüntüleme (MRI): Manyetik ve radyo dalgaları ile birlikte bilgisayar aracığı ile akciğeri kesitlere ayırarak görüntülenmesini sağlar. MRI incelemesinde x ışınları kullanılmadığı için radyasyon tehlikesi de bulunmamaktadır.
Pozitron Emisyon Tomografi (PET): İşlem, kanserli dokularda toplanan şeker molekülüne bağlanmış düşük doz radyoaktif bir madde kullanılarak yapılır. Kanser tanısından çok kanser tanısı almış olan hastalarda tümörün yayılıp yayılmadığının belirlenmesinde, akciğer kanserinin evrelenerek tedavisinin planlanmasında uygulanmaktadır.
Kemik Sintigrafisi: Damar yolu ile hastaya verilen radyoaktif madde vasıtasıyla kanser hücrelerinin kemiklere herhangi bir yayılım gösterip göstermediği belirlenir. Özellikle de küçük hücreli akciğer kanserinde rutin olarak küçük hücreli olmayan akciğer kanserlerinde de kemik metastazı şüphesi bulunan durumlarda uygulanan bir yöntemdir.
Akciğer kanseri bölgesel olarak akciğerlerde ilerleyebilir veya lenf bezleri, kemik ve beyin dahil vücudun başka diğer bölgelerine yayılma (metastaz) göstermiş olabilir. Bu nedenle, akciğer kanseri ve türünü belirlemek için akciğerden doku örneği alınmaktadır. Biyopsi yoluyla alınan bu doku örneği mikroskop altında incelenir. Akciğerde görülen ve kanser olduğuna inanılan dokudan biyopsi almak tümörün yayılmasına ve hastalığın kötüleşmesine neden olmaz.
Akciğer kanserinde, doku parçasını almak için kullanılan yöntemler şunlardır:
Akciğer Kanserinde Bronkoskopi: Bronşlara ve soluk borusuna ağızdan sokulan ince ışıklı bir tüp yoluyla hava yolları incelenir ve küçük doku örnekleri alınır.
Akciğer Kanserinde İğne Aspirasyonu Uygulaması: Akciğerdeki kitleye yönelik göğüs duvarından iğne ile girilerek kanserli dokudan örnek alınır. Bu örnek mikroskop altında incelenir.
Akciğer Kanserinde Torasentez Uygulaması: Kanser hücrelerini tespit etmek için akciğerleri çevreleyen sıvıdan iğneyle örnek alınır.
Akciğer Kanserinde Torakotomi Uygulaması: Akciğer kanseri tanısı konması için kullanılan bu yöntem cerrahi bir müdahale ile göğüs kafesinin açılmasıdır. Diğer tüm yöntemler uygun değil ise veya tüm yöntemler ile başarı elde edilemez ise uygulanır.
Akciğer Kanserinde Balgam Sitolojisi Uygulaması: Akciğerlerdeki mukozadan derin öksürükle çıkan materyalin mikroskopta incelenmesi yöntemidir. Kanser hücrelerinin belirlenmesi için hastadan alınan balgam örneği mikroskop altında incelenir.
Yapılan tüm tetkikler neticesinde, hastaya akciğer kanseri teşhisi konulduğunda, kanserin evresini ve yayılma durumunu belirlemek ve en iyi tedavi yöntemini tespit edebilmek için hastadan alınan örnekler, bir dizi teste daha tabi tutulur. Kanserin evresine ve bu testlerin sonuçlarına göre hastaya özel tedavi şekli belirlenir...
Akciğer kanserinde 4 evre vardır. Eğer kanser henüz akciğer içindeyse evre 1, en yakın lenf bezlerine yayılmışsa evre 2, her iki akciğer arasındaki boşluğa ve akciğer zarına yayılmışsa evre 3 ve kemik, karaciğer, böbrek üstü bezleri gibi organlara yayıldıysa da evre 4 olarak tanımlanır. Akciğer kanseri evrelerinintedavi planları da birbirinden farklıdır. Akciğer kanseri 1. evrede tespit edildiyse tedavide başarı oranı daha yüksektir. Akciğer dokusundaki tümörlü hücreler ameliyat edilerek temizlenir ve doktorun kararına göre koruyucu tedavi planlanır. Hastalık ileri evredeyse; kemoterapi ve radyoterapi tedavilerinde, hücre tipine göre hangi ilaçların kullanılacağı ve ne kadar süre devam edileceğine de doktor tarafından kara verilir.
Akciğer kanserinin tedavi yönteminin belirlenmesi için kanserin evresinin tespit edilmesi şarttır. Tümöre ve metastaz durumuna göre evre belirlenmektedir.
Evre 1: Kanser, 5 cm veya daha küçük boyutta olup lenf düğümlerine yayılmamıştır.
Evre 2: Kanser, lenf bezlerine yayılmamış ancak 5 cm’den büyük veya göğüs kafesine veya diyaframa (göğüs boşluğu ile karın boşluğunu ayıran zar yapı) yakındır. Kanser, 7 cm veya daha küçük, lenf düğümlerine veya bronşların yakınlarına yayılmışsa da ikinci evre olarak kabul edilir.
Evre 3A: Kanser, akciğerlerin arasındaki lenf düğümlerine yayılmış veya soluk borusunun ikiye ayrılan bölümüne yakındır. Bu yayılma oldukça sık görülmektedir. Bunun yanında, akciğerlerdeki lenf düğümleri veya bronşlara yakın ya da lenf düğümlerine yayılmadan kalp, nefes borusu, diğer akciğer lobu gibi organlara yayıldığı da gözlemlenmiştir.
Evre 3B: Kanserin, göğsün diğer tarafındaki lenf düğümlerinde veya köprücük kemiğinin üstünde veya daha geniş (kalp, nefes borusu gibi) ve göğsün ortasındaki lenf düğümlerinde veya soluk borusunun ikiye ayrıldığı bölgeye yakın görülmektedir.
Evre 4: Kanser, her iki akciğerde, akciğeri ve kalbi çevreleyen sıvıda veya karaciğer, beyin, kemik gibi vücudun diğer bölümlerine sıçradığı görülmektedir.
Tedavinin seçimi hastalığın yaygınlığı ile alakalıdır. 1. ve 2. evrede cerrahi müdahale en çok kullanılan tedavi şeklidir. 3. evrede ise tedavi seçimi 3A ve 3B evresine göre değişir. 3A evresi son derece kapsamlı değerlendirilmesi gereken bir evredir. Bu evrede PET-BT sonucu göz önüne alınarak mediastinoskopi veya bronkoskopi ile göğüs boşluğunda yer alan lenf bezlerinde örnekleme yapılır. Bu örnekleme sonucuna göre tedavi konusunda karar verilir. 3B evresinde olan hastalara radyoterapi tek başına veya kemoterapi ile eş zamanlı olarak önerilebilir. 4. evrede ise radyoterapi veya kemoterapi de hastalığın süresini yavaşlatma ve semptomları kontrol etmede kullanılabilir. Son yıllarda yaşanan en önemli gelişme, uygun hastalarda akıllı moleküllerin (hedefe yönelik ilaçlar) kullanımıdır. Bu ilaçların kullanımının uygunluğu hastanın tümörüne yönelik detaylı patolojik inceleme ile kararlaştırılır. Günümüzde, ileri evre küçük hücreli olmayan akciğer kanserinde bireye özgü tedavi denilen yöntemlerin her hasta için uygun olup olmayacağının test edilmesi ve hasta için bu şansın gerektiğinde kullanılması oldukça önemlidir.
Küçük hücreli akciğer kanserinde de kesin tedavinin belirlenmesi için yine önce hastalığın evresi tespit edilmelidir. Bu evreleme; akciğere sınırlı ve akciğer dışına da taşmış yaygın hastalık olmak üzere iki başlık altında değerlendirilir. Sınırlı ve yaygın küçük hücreli akciğer kanserlerinin tedavi yöntemleri farklıdır.
Bazı testler yoluyla hastalığın evresi belirlenerek, tedavi yöntemine karar verilir. Şayet kanser akciğerin tek yanında görülmüşse, sınırlı evre, her iki akciğerde gözükmüşse veya diğer organlara yayılmış ise ileri (yaygın) evre tanısı konulur. Hastalığın tekrarlaması mümkündür. Kemoterapi içeren tedavi de akciğerdeki tümörler veya vücudun diğer bölümlerindeki tümörler hedeflenerek uygulama yapılır. Bazı hastalara beyine yönelik radyoterapi orada kanser olmasa da koruyucu amaçla uygulanabilir. Bu tedaviye koruyucu “beyin ışınlaması” denir. Bu, beyinde gözle görülemeyen hücreleri yok etmek ve tümör oluşmasını engellemek için verilir. Cerrahi tedavi küçük hücreli akciğer kanserinde tercih edilen bir yöntem değildir.
Akciğer kanseri tedavisi diğer tüm kanserlerde de olduğu üzere hastalığın genel sağlık durumu, hastalığın evresi ve kanserin tipi gibi pek çok faktöre bağlı olarak değişmektedir. Birçok evrede farklı tedavi kombinasyonları ve kişiye özel tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Bu sebeple akciğer kanseri tedavisinde tam donanımlı bir hastane ve uzman doktor seçimi çok önemlidir.
Akciğer kanseri ameliyatı sonrasında gözle görülmese de geride kalmış olması muhtemel olan az sayıda kanser hücresi Adjuvan tedavi yöntemi ile yok edilir. Bu tedavi yöntemi de hastanın tanı raporuna, yaşına ve genel sağlık durumuna göre planlanır. Akciğer kanseri ameliyatı sonrası hastalar adjuvan tedavi olarak sadece kemoterapi veya sadece radyoterapi ya da hem kemoterapi hem radyoterapi tedavisi alabilir. Bazı zamanlarda ise erken evre hastalarında ameliyat sonrası adjuvan tedavi gerekmeyebilir.
Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi: Akciğer kanseri ameliyatı akciğer kanseri tedavi yöntemlerinden biridir. Cerrahi müdahalenin tipi, kanserin akciğerdeki yerleşimine bağlıdır. Akciğerdeki küçük bir parçayı almak için yapılan bir operasyondur. Eğer cerrahi olarak tüm lob alınırsa (lobektomi), sağ veya sol akciğerin biri alınırsa (pnomonektomi) olarak adlandırılır. Maalesef bazı tümörler yerleşimi, büyüklüğü ve hastanın genel sağlık durumu gibi sebeplerle ameliyat edilemez.
Akciğer Kanserinde Kemoterapi Tedavisi: Akciğer kanserinde kemoterapi tedavisi kanser hücrelerinin ilaçla yok edilmesidir. Kemoterapi genellikle 2 ilaçtan oluşur. Kemoterapi sadece bu konuda özel eğitim almış hemşireler tarafından verilebilir. Kemoterapinin verilme sayısı ‘’kür’’ şeklinde ifade edilir ve genellikle 21-28 günde bir tekrarlanır. Akciğer kanserinde kemoterapi genellikle damardan sıvı şeklinde veya ağızdan hap olarak tam donanımlı ayakta tedavi merkezlerinde uygulanır. Bazı durumlarda, hastanın durumundaki olumsuzluk ya da verilen ilaçların niteliğine göre kemoterapi yatarak da verilir. Her kemoterapi kürü sonrası hastalar, tıbbi onkoloji polikliniğinde kontrolden geçirilir. Bu kontrollerde hastalar muayene edilir, şikayetleri dinlenir, ilaçların yan etkileri sorgulanır ve vücuttaki diğer organlara bir zarar verip vermediğini araştırmak için bazı kan tetkikleri yapılır. Her kür öncesi kan sayımının yapılması ve bu sayımın kemoterapiyi veren yetkili hemşirelere gösterilmesi gerekmektedir.
Kanser hastasının ameliyat sonrası kemoterapi alıp almayacağını, eğer alacaksa kaç kür alacağını patoloji raporundaki tümöre ait özellikler belirler. Fakat, bu kararların verilmesinde hastanın yaşı ve genel durumu da dikkate alınır. Bir gün içinde 12 saatten fazla zamanını yatarak geçirecek kadar genel durumu kötü olan hastalara kemoterapi verilmesi, yan etkilere tahammül edemeyeceklerinden uygun değildir. Kemoterapi yapılması planlanan hastalar, ameliyat olmuşlarsa, ameliyattan sonraki 3 hafta içinde kemoterapinin başlanması tercih edilir. İlk kemoterapi alan hastalar kemoterapiden yaklaşık bir hafta kadar sonra tıbbi onkoloji polikliniğinde kan ve genel durum kontrolünden geçmelidir. Bu kontrolde hastaların genel durumları, tedaviyi tolere ediş biçimleri ve kan tahlilleri incelenir, varsa şikayetleri dinlenir. Sonraki kür uygulamalarında da, her tedavi öncesi hastanın kan kontrolleri ve genel durumları incelenir. Kemoterapinin yan etkileri değerlendirilerek gerekirse ilacın dozunda yeniden ayarlamaya gidilebilir.
Akıllı İlaçlar ve Akıllı Molekül Tedavisi: Son zamanlarda küçük hücreli olmayan akciğer kanserlerinin, yassı hücreli olmayanlarına yönelik yapılan kapsamlı patolojik inceleme sonrasında, uygun hastalara verilen ağızdan hap şeklinde ilaçlar ile yapılan tedavi şeklidir. Küçük hücreli ve yassı hücreli akciğer kanserlerine yönelik akıllı hap tedavisi uygun değildir. Tüm dünyada tedavi kılavuzlarında ileri evre hastalarda eğer patoloji raporIarı uygun ise, küçük ve yassı hücreli olmayan akciğer kanserlerinin ilk basamak tedavisi olarak akıllı tedaviler kullanılır. Bu hastalarda yapılan ileri patolojik incelemeler EGFR mutasyon testi ve ALK füzyon testi olarak adlandırılır. Bu testlerin sigara içmeyen bireylerde olumlu (pozitif) saptanma oranları daha yüksektir. Ancak sigara içen bireylerde bile her iki testten birinin pozitif çıkma oranı yaklaşık %20 civarındadır. Bu da her beş hastadan birinin bu tedavilerden yarar görme ihtimalidir ki asla göz ardı edilmemesi gerekir.
Akciğer Kanserinde Radyoterapi Tedavisi: Radyoterapi yani ışın tedavileri, kanser hücresini öldürmek için yüksek enerjili ışınlar kullanılmasıdır. Sınırlı bir alana uygulanır ve bu alandaki kanser hücrelerini etkiler. Radyoterapi bir tümörü küçültmeye yönelik olarak cerrahiden önce veya kanser hücresini yok etmek için yapılan bir müdahaleden sonra uygulanabilir. Doktorlar radyoterapiyi genellikle kemoterapi ile birlikte cerrahi yapılamayan kanseri bölgesel olarak ilerlemiş ancak uzak bölgeye yayılmamış (metastaz) hastalarda birinci alternatif olarak kullanır. İlerlemiş evrede olan hastalarda ise radyoterapi nefes darlığı veya ağrı gibi belirtilerin giderilmesi için de kullanılabilir.
Akciğer kanserinin tedavisinde özellikle son 5 yıldır ciddi gelişmelerden söz edilebiliyor. Daha çok dördüncü evre akciğer kanseri hastalarını ilgilendiren bu gelişmelerin en önemlilerinden biri immünoterapi, bir diğer adıyla akciğer kanser aşısı. İmmünoterapi hastanın, kendi bağışıklık sistemini güçlendirerek kanser hücrelerine savaş açması anlamına gelmektedir. Bu sebeple de diğer kemoterapi ilaçlarına göre yan etkileri çok daha azdır. Birkaç yıl öncesine kadar dördüncü evre akciğer kanserli hastalar için diğer kemoterapi ilaçları deneniyor ve başarılı sonuçlar alınamadığında ise akciğer kanseri aşısı kullanılıyordu. Günümüzde, Amerika’da ve Avrupa’da dördüncü evre akciğer kanseri hastaları, ilk andan itibaren bu kanser aşısı ile tedavi edilebilmekte.
Akciğer kanseri aşısını yapabilmek için, öncesinde kanser hastasından bazı tetkikler istenir. Akciğer kanserinin tipine göre bu aşıya aday olup olmadığı saptanır. Eğer aşıya adaysa, tanı konulduğu ilk andan itibaren akciğer kanseri aşısı tedavisine başlanabilir. Aşının, bulantı ve kusma gibi tipik yan etkileri olmasa da bağırsaklarda ve tiroit bezinde geçici olarak inflamasyona yol açabilme özellikleri bulunmaktadır.
Akciğer kanseri aşısı şu anda sadece dördüncü evre hasta gruplarında kullandığı için yaşam süresini etkileyen özelliği bulunmaktadır. Evre 4 ‘te tüm tedaviler hastanın yaşam süresini uzatmaya yönelik olarak uygulanmaktadır.
Akciğer kanseri aşısının 4, 3, 2 ve 1’inci evrede uygulanabilmesi için bilimsel çalışmalar hala sürüyor. Fakat, aşının yan etkilerinin çok fazla olması nedeniyle 1. evrede kullanılabilmesi çok daha zor görünüyor. Özellikle üçünü evre akciğer kanseri hastalarını aşı ile tedavi etmek mümkün olabilecek gibi görünüyor.
Akciğer kanseri oluşumu, sadece bir tek sebeple olmaz. Yapılan araştırmalar neticesinde akciğer kanserinin birçok nedeni bulunmuştur. Çeşitli faktörler akciğer kanseri oluşumunda rol alabilir. Bu faktörlerin büyük bir bölümü tütün ürünleri kullanımıyla alakalıdır. Akciğer kanseri kesinlikle bulaşıcı bir hastalık değildir. Bazı insanların akciğer kanseri olma riski diğerlerinden daha fazla olabilir. Aşağıdaki durumlarda kanser riski artmaktadır.
Sigara ve Akciğer Kanseri; Sigara içmek akciğer kanserine neden olur. Tütündeki zararlı maddeler (karsinojen) akciğerdeki hücrelere zarar verir. Zamanla bu etkiler, hücrelerde kansere neden olabilir. Bir sigara içicisinin akciğer kanseri olması; hangi yaşta sigara içmeye başladığı, ne kadar süredir sigara içtiği, günde içtiği sigara sayısı, sigarayı ne kadar derin içine çektiğiyle alakalıdır. Sigara içmeyi bırakmak bir kişinin akciğer kanseri olma riskini büyük ölçüde düşürür.
Puro ve Pipo ve Akciğer Kanseri; Puro ve pipo kullananlar, bunları kullanmayanlara göre daha çok akciğer kanseri olma riski taşır. Kişinin kaç yıldır puro veya pipo içtiği, günde kaç adet içtiği ve ne kadar derin içine çektiği, kanser olma riskini etkileyen faktörlerdir. İçlerine çekmeseler de puro ve pipo içicileri akciğer ve ağız kanserinin diğer tipleri için de risk altındadır. Pasif içicilerin (tütün dumanına maruz kalanlar) akciğer kanseri olma riski pasif içicilik durumunda da artmaktadır.
Hastanın Hayat Hikâyesi; Bir kez akciğer kanseri olan kişinin tekrar ikinci akciğer kanseri olma riski, hiç kanser olmamış kişiye oranla çok daha fazladır. Akciğer kanseri tanısı konulduktan sonra sigara içmeyi bırakmak, ikinci bir akciğer kanserinin gelişmesini önlemede çok yardımcıdır.
Asbest ve Akciğer Kanseri; Yalıtım malzemesi olarak bazı endüstrilerde kullanılan ve doğal olarak fiber halinde bulunan bir mineral grubudur. Asbest fiberleri parçacıklara ayrılmaya meyillidir ve havada dolaşıp kıyafetlere yapışır. Bu parçacıklar solunduğu zaman akciğerlere yerleşir. Orada akciğer hücrelerini zarara uğratır ve böylece kanser gelişme riskini artırır. Çalışmalar asbeste maruz kalan işçilerde akciğer kanseri gelişme riskinin, maruz kalmayanlara göre 3–4 kat daha fazla olduğunu göstermiştir. Bu artış, gemi inşası, asbest madenleri, yalıtım işi ve fren tamiri gibi endüstrilerde çalışanlarda daha fazladır. Akciğer kanseri olma riski, asbest işçileri sigara içiyorlarsa daha fazladır. Asbest işçileri işverenleri tarafından temin edilen koruyucu malzemeleri kullanmak ve tavsiye edilen iş ve güvenlik uyarılarını takip etmek zorundadır.
Hava Kirliliği ve Akciğer Kanseri; Akciğer kanseri ile hava kirliliğine maruz kalmak arasında bir ilişki bulunmuştur. Ama bu ilişki açıkça tarif edilememiştir ve daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.
Akciğer Hastalıkları; Verem gibi bazı akciğer hastalıkları, kişinin kanser olma riskini artırır. Akciğer kanserinin veremden etkilenen bölgelerde daha fazla gelişme eğilimi vardır.
Günümüzde artık neredeyse tüm hastalıkların tedavisinde önem verilen Bitkisel Tedavi Yöntemleri, akciğer kanseri tedavisi için de etkin bir şekilde tercih edilmekte ve çok başarılı sonuçlar alınmaktadır. Bitkisel tedavi diğer adıyla Fitoterapi modern tıpta en önemli tedavi yöntemlerinden biridir. Ameliyat olmak istemeyen, bıçak altına yatmaktan çekinen, kimyasal ilaçları tehlikeli gören hastalar, hiçbir yan etkisi bulunmayan bitkisel tedavi yöntemlerine başvurmakta ve bitkisel tedavi tercihi tüm dünyada hızla yaygınlaşmaya devam etmektedir.
Tüm dünyada popülerliği ve kullanımı hızla yaygınlaşan bitkisel tedavi ya da tıp dilindeki adıyla fitoterapi, tıp fakültesi mezunu ve bitkisel tedavi alanında uzmanlaşmış doktorların kontrolü altında yapılmalıdır.
Bu konuda Google Amca'ya danışarak, bitkisel tedavi konusunda uzman pek çok doktorun iletişim adreslerine ve resmi web sitelerine ulaşabilirsiniz. Bu konuda ki aramalarınızda, karşınıza bazı hastaların kendi kendilerine yaptıkları ilaçların iyi gelmiş olmasıyla ilgili haberler çıkabilir, ancak bunlara itibar etmeden direkt bu konuda da uzman doktorlarla görüşmelisiniz...
Unutmayın ki, uzman doktorlar tarafından tedavi edildiği ve iyileştiği halde, bunu kendi yaptığı doğal ilaçlara borçlu olduğunu iddia edebilecekler ve bu hastalığa yakalanıp sonra da iyileşmiş olmasını parasal açıdan kazanç kapısına döndürmeye çalışacaklar olabilir...