Adam ile ilgili cümleler, Adam cümle içinde kullanımı, içinde Adam geçen örnek cümle kurmak, Adam kelimesi mecaz kullanımı
Adam ile ilgili cümleler, Adam cümle içinde kullanımı, içinde Adam geçen örnek cümle kurmak, Adam kelimesi mecaz kullanımı
Adam ile ilgili cümleler, Adam cümle içinde kullanımı
Adam Öldürmek ve cinayet ile ilgili ayetler ve hadisler, kısaca içinde Öldürmek geçen Kuran ayetleri ve sahih hadisler, Öldürmek hakkındaki ...
Öldürmek ve Cinayet İle İlgili Ayetler ve Sahih Hadisler
Adam Öldürmek ve cinayet ile ilgili ayetler ve hadisler, kısaca içinde Öldürmek geçen Kuran ayetleri ve sahih hadisler, Öldürmek hakkındaki ayetlerin ve hadislerin mealleri Türkçe anlamları, açıklamaları.
Öldürmek Hakkında Kuran Ayetleri
Abdest ile ilgili ayetler ve hadisler, kısaca içinde Abdest geçen Kuran ayetleri ve sahih hadisler, Abdest hakkındaki ayetlerin ve hadisleri...
Abdest İle İlgili Ayetler ve Sahih Hadisler Türkçe Anlamları
Abdest ile ilgili ayetler ve hadisler, kısaca içinde Abdest geçen Kuran ayetleri ve sahih hadisler, Abdest hakkındaki ayetlerin ve hadislerin mealleri Türkçe anlamları, açıklamaları
Abdest Hakkındaki Kuran Ayetleri
Affetmek ve Bağışlamak ile ilgili ayetler ve hadisler, kısaca içinde Affetmek geçen Kuran ayetleri ve sahih hadisler, Affetmek hakkındaki ay...
Affetmek ve Bağışlamak İle İlgili Ayetler ve Sahih Hadisler
Affetmek ve Bağışlamak ile ilgili ayetler ve hadisler, kısaca içinde Affetmek geçen Kuran ayetleri ve sahih hadisler, Affetmek hakkındaki ayetlerin ve hadislerin mealleri Türkçe anlamları, açıklamaları.
Affetmek Hakkında Kuran Ayetleri
Altın ile ilgili ayetler ve hadisler, kısaca içinde Altın geçen Kuran ayetleri ve sahih hadisler, Altın hakkındaki ayetlerin ve hadislerin m...
Altın İle İlgili Ayetler ve Sahih Hadisler Türkçe Anlamları
Altın ile ilgili ayetler ve hadisler, kısaca içinde Altın geçen Kuran ayetleri ve sahih hadisler, Altın hakkındaki ayetlerin ve hadislerin mealleri Türkçe anlamları, açıklamaları.
Altın Hakkında Kuran Ayetleri
Aile ile ilgili ayetler ve hadisler, kısaca içinde Aile geçen Kuran ayetleri ve sahih hadisler, Aile hakkındaki ayetlerin ve hadislerin meal...
Aile İle İlgili Ayetler ve Sahih Hadisler Türkçe Anlamları
Aile ile ilgili ayetler ve hadisler, kısaca içinde Aile geçen Kuran ayetleri ve sahih hadisler, Aile hakkındaki ayetlerin ve hadislerin mealleri Türkçe anlamları, açıklamaları.
Aile Hakkında Kuran Ayetleri
Amel ile ilgili ayetler ve hadisler, kısaca içinde Amel geçen Kuran ayetleri ve sahih hadisler, Amel hakkındaki ayetlerin ve hadislerin meal...
Amel İle İlgili Ayetler ve Sahih Hadisler Türkçe Anlamları
Amel ile ilgili ayetler ve hadisler, kısaca içinde Amel geçen Kuran ayetleri ve sahih hadisler, Amel hakkındaki ayetlerin ve hadislerin mealleri Türkçe anlamları, açıklamaları.
Amel Hakkında Kuran Ayetleri
Ahiret ile ilgili ayetler ve hadisler, kısaca içinde Ahiret geçen Kuran ayetleri ve sahih hadisler, Ahiret hakkındaki ayetlerin ve hadisleri...
Ahiret İle İlgili Ayetler ve Sahih Hadisler Türkçe Anlamları
Ahiret ile ilgili ayetler ve hadisler, kısaca içinde Ahiret geçen Kuran ayetleri ve sahih hadisler, Ahiret hakkındaki ayetlerin ve hadislerin mealleri Türkçe anlamları, açıklamaları.
Ahiret Hakkında Kuran Ayetleri
Acun Ilıcalı kimdir, hayatı, biyografisi, serveti, Acun Ilıcalı öldümü kaldımı, kaç yaşında, boyu, evlilikleri, yarışmaları, resmi twitter, ...
Acun Ilıcalı Kimdir, Hayatı ve Serveti Hakkında Bilgiler
Acun Ilıcalı kimdir, hayatı, biyografisi, serveti, Acun Ilıcalı öldümü kaldımı, kaç yaşında, boyu, evlilikleri, yarışmaları, resmi twitter, facebook instagram hesapları Acun Ilıcalı, hem muhabirlikten gelip, patronluğa yükselmiş olması, hem programlarının çok izlenmesi, hemde elinden geldiğince bu programları kendisinin sunması, yani sürekli ekranlarda olması nedeniyle, bir çok konuda herkesin takibi altında ve hayatına dair herşey merak konusu oluyor. Sizlere Acun Ilıcalı'nın nereli olduğundan yaşına, boyuna, burcuna, evliliklerine, servetine kısacası hayatına dair her konuda bilgiler içeren detaylı bir biyografi hazıladık.
Acun Ilıcalı Hayatı Sayfa İçeriği
Acun Ilıcalı Hakkında Genel Bilgiler
Doğum: 29 Mayıs 1969 Edirne
İkamet: İstanbul
Etnik Köken: Türk
Vatandaşlık: Türkiye
Eğitim: Kadıköy Anadolu Lisesi / İstanbul Üniversitesi (bıraktı)
Meslek: İş insanı, Uluslararası Yapımcı, Televizyoncu, Girişimci
Etkin Yıllar: 1991 - Günümüz
Memleket: Erzurum
Din: İslam
Boy: 1,82 m
Kilo: 84 kg
Televizyon: Kanal D (2005-2006) / Show TV (2002-2012) / Star TV (2012-2014) / Shop90 (2013-2016) / TV8 (2013-günümüz) / TV8,5 (2016-günümüz)
Sunuculuk: Survivor Türkiye (2005-günümüz) / Yetenek Sizsiniz Türkiye (2009-2015, 2017-günümüz) / O Ses Türkiye (2011-günümüz)
Evlilik: Seda Başbuğ (1988-1993) / Zeynep Yılmaz (2003-2016) / Şeyma Subaşı (2017-2018)
Acun Ilıcalı Kişisel Hayatı
Tam adı Ali Acun Ilıcalı'dır. Türk televizyoncu, girişimci, uluslararası yapımcı, ve iş insanıdır.
Ailesi aslen Erzurum'un Ilıca iIçesinden olan Ilıcalı, 29 Mayıs 1969 tarihinde Edirne'de doğdu. İIkokulu Edirne'de bitirdikten sonra, orta öğrenimini İstanbul Kadıköy Anadolu Lisesi'nde tamamladı. Yüksek öğrenimine İstanbul Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünde başlayan Ilıcalı, öğrenim hayatını yarıda bırakarak iş hayatına giriş yapmıştır.
Ilıcalı,22 yaşında medya sektörüne ilk adımını atarak, Show TV'de spor muhabiri olarak çalışma hayatına başladı. Uzun süre muhabir olarak çaIıştıktan sonra, 2004 yılında kendi prodüksiyon şirketi Acun Medya'yı kurarak kısa sürede Türkiye'nin en büyük prodüksiyon şirketlerinden biri haline getirdi. İlk kez 2008 yılında Türkiye'nin vergi rekortmenleri listesinde yer aldı.
Acun Ilıcalı'nın Evlilikleri
Üç evlilik gerçekleştiren Ilıcalı'nın bu evliliklerden dört kızı bulunmaktadır. 1989 yılında Seda Başbuğ ile evlenmiş, bu evlilikten Banu adında bir kızı dünyaya gelmiştir. Kızının doğumundan on ay sonra anne ve babasını bir trafik kazasında kaybeden Ilıcalı, 1993 yılında ilk eşinden boşanmıştır. 2003 yılında Zeynep YıImaz ile evlenen Ilıcalı'nın bu evlilikten Leyla ve Yasemin adında iki kızı daha oImuştur. İkinci eşinden 2016 yılında boşandıktan sonra 2017 yılında Şeyma Subaşı ile evlenen Ilıcalı'nın bu evliliğinden Melisa adında bir kızı bulunmaktadır.
2018 yılında Seyma Subaşı ile ayda 125.000 TL nafaka vermeyi kabul ederek anlaşmalı olarak boşandı.En büyük tutkum oyun oynamak, oynatmak, eğlenmek ve eğlendirmektir çünkü hayat bir oyun sahasıdır mottosuyla yaşayan Ilıcalı, adrenalin ve hız tutkusu ile de bilinmektedir. Ayrıca diğer hobileri arasında yarış tekneleri, spor arabalar ve motosikletler yer almaktadır. Dünyanın yükselen trendleri arasında yer alan e-spor ile de yakından ilgilenmektedir. İleri derecede futbol ve basketbol tutkunu olan Ilıcalı, Fenerbahçe taraftarıdır.
Acun Ilıcalı Anne ve Babasını Nasıl Kaybetti?
19 yaşında iken 1988 yılında Seda Ilıcalı ile evlendi ve bu evliliğinden Banu adında bir kız çocuğu sahibi oldu. Kızının doğumundan 10 ay sonra 1990 senesinde anne ve babasını trafik kazasında kaybetti. Yaşanan olayı sonradan şu şekilde anlatacaktı;
Annem ve Babamla Bodruma gidecektik. Benim son anda işim çıkınca onlara "Siz gidin ben daha sonra geleceğim" dedim. Kızım Banu'yu da alarak yola çıktılar. Balıkesir'i geçmişler, babam sakin bir şekilde konvoyu sollarken bir anda karşısına 180 km hızla gelen bir araç çıkmış ve kafa kafaya çarpışmışlar. Annem ve babam orada rahmetIi olmuş, kızım ise çok ağır yaralıydı. Balıkesir Devlet Hastanesi'ne gittim. Bir adam duruyor. Adamın yanına gittim ve annemi sordum. "İlknur Ilıcalı ile görüşmek istiyorum" dedim. Adam bir deftere baktı ve sayfayı çevirdi "Ölmüştür" dedi. "Ergün Ilıcalı ile görüşmek istiyorum" dedim. "Ölmüştür" dedi. Ben şoktayım ve kızımı soramıyorum biIe. Sadece vücudunda 18 kırık vardı. Düşünün 10 aylıktı... Öyle bir acıydı ki kızımın yaşıyor olmasına sevinememiştim bile. Banu'nun o kazadan sağ çıkması gerçekten bir mucizeydi. Ben o yüzden kızıma "Mucize çocuk" derim. Yaşadığım bunalımın da etkisiyle, eşim Seda'dan ayrıldım.
Acun Ilıcalı Kariyeri, Programları ve Yarışmaları
Acun Ilıcalı medya kariyerine 1990'lı yıllarda spor muhabirliği yaparak başladı. 2002 yılında Türkiye'nin en çok izlenen televizyon kanalları için programlar ve içerik üretti.
Kendisinin hazırlayıp sunduğu gezi-eğlence programı Acun Firarda ile 100'den fazla ülke gezerek büyük bir başarı yakaladı. Ulaştığı yüksek izlenme oranları ile de ülkenin en popüler isimlerinden birisi oldu.
2004 yılında kendi yapım şirketi Acun Medya'yı kuran Ilıcalı; Var mısın Yok musun?, Fear Factor, Survivor, Yetenek Sizsiniz, O Ses, Yok Böyle Dans, Rising Star ve Ninja Warrior gibi dünyaca ünlü birçok formatın haklarını satın alarak Türk izleyicisine uyarladı ve en çok izlenen televizyon kanallarının prime time kuşaklarında yayınladı.
Acun Medya, 2013 yılında TV8 kanalını bünyesine dahil etti. Acun Medya prodüksiyonlarıyIa TV8, %1'lik izlenme oranından, Türkiye'nin en çok izlenen TV kanalları arasına girdi. Daha sonra Türkiye'nin en büyük medya kuruluşlarından biri olan Doğuş Yayın Grubu ile de ortaklığa imza attı.
2016 yılında TV8,5 adlı eğlence ve spor kanalını da hayata geçirdi ve kısa sürede kanalı ülkenin en çok izlenen tematik kanalları arasına taşıdı.
Ilıcalı'nın medya sektöründeki ilk uIuslararası girişimi 2016 yılında Yunanistan'da gerçekleştirdiği projelerle başladı. Acun Medya, Yunanistan'da O Ses, Survivor, Yetenek Sizsiniz ve İşte Benim Stilim gibi birçok programın prodüksiyonunu yaptı. Skai TV'de yayınlanan programlar %70 civarında izlenme oranlarına ulaşarak Yunan televizyon tarihinde rekor kırdı.
Yunanistan'da elde edilen başarılar neticesinde Acun Medya, dünyadaki bir ilki gerçekleştirerek spor ve realityi bir araya getiren bir format geliştirdi. Yepyeni bir yarışma programı olan Exathlon; A.B.D., Meksika, Romanya, Kolombiya, Brezilya ve Macaristan gibi birçok ülkede yayınlandı. Günümüzde, Exathlon yayınlandığı her ülkede en çok izlenen programlar arasındadır. Exathlon'un yayınlandığı ülkelerde başarılı olmasıyla birlikte Ilıcalı, Meksika'nın en büyük medya grubunun sahibi Ricardo Salina ile ortak olarak ülkenin en çok izlenen TV kanallarından Azteca Uno'nun gündüz ve akşam kuşakları için üç yıl boyunca içerik üretimi konusunda anlaşma sağlamıştır.
Acun Medya bugün, geliştirdiği kendi formatları ve haklarını satın aldığı dünyaca ünlü programlarla dünyanın dört kıtasında, 10'dan fazla ülkede onlarca prodüksiyon gerçekleştirmektedir.
Ilıcalı, televizyon kanalları TV8 ve TV8,5'un sahibi, ABD, Meksika, Romanya, Macaristan, Brezilya, Kolombiya ve Yunanistan dahil dünyadaki pek çok ülkede prodüksiyon şirketleri bulunan, dünyanın önde geIen televizyon kanallarına prodüksiyonlar yapan ve çalıştığı kanallara yayın stratejileri geliştiren Acun Medya Grubu'nun kurucusu ve yönetim kurulu başkanıdır. Ayrıca, dünyadaki ilk spor ve reality'nin bir arada olduğu yarışma programı Exathlon'un format sahibidir.
Ilıcalı'nın spor muhabirliğinden, medya patronluğuna kadar uzanan yaşam hikayesi hakkında kitap basılmış, belgeseller çekilmiş ve programlar yapılmıştır.
Bugüne kadar birçok farklı kategoride 1000'den fazla ödüle layık görülmüş ve yapılan anketler sonucunda son 15 yıldır defalarca Türkiye'nin en güvenilir ilk üç ismi arasında yer almıştır. 2018 yıIında medya sektörünün dünyadaki en prestijli dergisi Variety'nin seçtiği medya ve eğlence sektöründe dünyanın en etkili 500 iş insanı arasına girmiştir.
Ilıcalı, destek olduğu sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra kendi gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projeleriyle de gündemde yer almıştır.
Medya Haricindeki Yatırımları
Acun Ilıcalı'nın medya sektörüne ek olarak; sağlık, kozmetik, dijital platformlar ve e-ticaret gibi sektörlerde de global çapta yatırımları bulunmaktadır.
Acun Ilıcalı Serveti, Yaklaşık Olarak Mal varlığı
Acun ılıcalı hakkında merak edilen konulardan biriside serveti. Muhabirlikten gelerek zengin olan birinin serveti de sürekli takip edilir ister istemez. Medya'da çıkan haberlerden derlediğimiz ve yaIanlanmayan bilgilerden oluşan 2018 yılı itibariyle mal varlığı yaklaşık olarak aşağıdaki gibidir:
Levent villa: (4.5 milyon TL) Beykoz villa: (5 milyon TL) Bodrum Yalıkavak: (5 milyon TL) Çamlıca dubleks daire: (3 milyon TL) ABD Miami daire: (1,5 milyon TL) ABD Maimi daire: (800 bin TL) Bahamalar'da ev: (1,5 milyon TL) Ferrari marka araç: (850 bin TL) Range Rover cip: (400 bin TL) Bmw binek oto: (200 bin TL) Absolute 70 Talent tekne: (1,5 milyon TL) Donzi sürat teknesi: (500 bin TL) Show TV ve Zed-Paş alacağı: (26 milyon TL) Alaçatı Yazlık (37 milyon TL) İstanbul Boğazında EV (40 Milyon TL) TV8 Kanalı %70 Hisse (Yaklaşık 300 Milyon TL) Challenger 605 Tipi Uçak (9 Milyon Euro)
Acun Ilıcalı Resmi Site ve Sosyal Medya Hesapları
Web Site: https://www.acunn.com
İnstagram: https://www.instagram.com/acunilicali/?hl=tr
Twitter: https://twitter.com/acunilicali
Facebook: https://tr-tr.facebook.com/acunilicali/
Ağaç ile ilgili ayetler ve hadisler, kısaca içinde Ağaç geçen Kuran ayetleri ve sahih hadisler, Ağaç hakkındaki ayetlerin ve hadislerin meal...
Ağaç İle İlgili Ayetler ve Sahih Hadisler Türkçe Anlamları
Ağaç ile ilgili ayetler ve hadisler, kısaca içinde Ağaç geçen Kuran ayetleri ve sahih hadisler, Ağaç hakkındaki ayetlerin ve hadislerin mealleri Türkçe anlamları, açıklamaları.
Ağaç Hakkında Kuran Ayetleri
Kısa ve uzun sevgi sözleri, sevgiye dair en anlamlı ve en güzel sözler, sevgiliye söylenebilecek sevgi üzerine ünlü duygusal sözler.
Sevgi Sözleri, Sevgiye Dair Güzel ve Anlamlı Sözler
Kısa ve uzun sevgi sözleri, sevgiye dair en anlamlı ve en güzel sözler, sevgiliye söylenebilecek sevgi üzerine ünlü duygusal sözler.
Yasak Elma dizisin konusu ve oyuncu kadrosu, Yasak Elma oyuncularının kim oldukları, gerçek isimleri, boyları, yaşları, burçları, eğitim dur...
Yasak Elma Oyuncuları ve Konusu, Oyuncuların İsimleri, Yaşları, Boyları ve Haklarında Bilgiler
Yasak Elma dizisin konusu ve oyuncu kadrosu, Yasak Elma oyuncularının kim oldukları, gerçek isimleri, boyları, yaşları, burçları, eğitim durumları, daha önce oynadıkları filmler ve diziler ile kişisel hayatlarına dair kısaca biyografileri vb. aramaların cevabını içeren bir yazı derledik.
Yasak Elma Dizisi Sayfa İçeriği
- Yasak Elma Dizisinin Konusu
- Yasak Elma Halit Argun Kimdir - Gerçek Adı Talat Bulut
- Yasak Elma Ender Argun Kimdir - Gerçek Adı Şevval Sam
- Yasak Elma Alihan Taşdemir Kimdir - Gerçek Adı Onur Tuna
- Yasak Elma Yıldız Yılmaz Kimdir - Gerçek Adı Eda Ece
- Yasak Elma Zeynep Yılmaz Kimdir - Gerçek Adı Sevda Erginci
- Yasak Elma Zehra Argun Kimdir - Gerçek Adı Şafak Pekdemir
- Yasak Elma Caner Çelebi Kimdir - Gerçek Adı Barış Aytaç
- Yasak Elma Şengül Doğan Kimdir - Gerçek Adı İrem Kahyaoğlu
- Yasak Elma Sinan Kimdir - Gerçek Adı Kıvanç Kasabalı
- Yasak Elma Zerrin Taşdemir Kimdir - Gerçek Adı Nilgün Türksever
- Yasak Elma Erim Argun Kimdir - Gerçek Adı İlber Kaboğlu
- Yasak Elma Lila Argun Kimdir - Gerçek Adı Ayşegül Çınar
- Yasak Elma Lal Uzun Kimdir - Gerçek Adı Tuğçe Koçak
- Yasak Elma Cem Kimdir - Gerçek Adı Gün Akıncı
- Yasak Elma Eda Kimdir - Gerçek Adı Derya Bilger
- Yasak Elma Asuman Kimdir - Gerçek Adı Melisa Doğu
Yasak Elma Dizisinin Konusu
Zeynep (Sevda Erginci) ve Yıldız (Eda Ece) birbirine çok düşkün fakat hayalleri birbirinden tamamen farklı olan iki kız kardeştirler. Yıldız’ın hayatı sosyetenin kraliçesi Ender Argun’la (Şevval Sam) tanışınca değişir. Ender, Yıldız’ı kocası Halit Argun’dan (Talat Bulut) kurtulmak için kullanmaya karar vermiş ve Yıldız’a hayatının teklifini sunmuştur. Yıldız’ın hayatında bunlar olurken, Zeynep’in çalıştığı firma Alihan Taşdemir (Onur Tuna) tarafından satın alınır. Alihan son derece kibirli, ukala, zengin bir iş adamıdır. Zeynep ve Alihan’ın zıtlıkları kısa zamanda bir etkileşime dönüşür. Zeynep’in bilmediği şey ise Alihan’ın Halit’in ortağı ve ikinci karısının kardeşi olmasıdır. Yıldız’ın vereceği karar sadece kendini değil Zeynep’i de etkileyecektir.Yasak Elma Halit Argun Kimdir - Gerçek Adı Talat Bulut
Dizide Türkiye’nin en zengin adamlarından biridir. İyi, çalışkan, sevilen ve sayılan bir iş adamıdır. Tek sorunu çapkın olmasıdır. Güzele, gençliğe çok meraklıdır. Yanında hep bakımlı ve güzel bir kadın görmeye alışmıştır. Evli olduğu kadınlara boşanırken tek kuruş vermeyen, mücevherleri bile kendi özel kasasında korumaya alan garantici biridir. Kadınların ilgisi olmadan yaşayamaz ve kadınlar tarafından ilgi görmek ve sevilmek ister.
Talat Bulut Kimdir?
Doğum: 23 Mart 1956 Kars Eğitim: Üniversitesi, Elektronik Mühendisliği (2. sınıfta yarıda bıraktı.) Boy: 1.75 m Kilo: 79 Burcu: Koç Medeni Durum: Bekar (Sevgilisi Pınar Afşar Bulut) Göz Rengi: Kahverengi Saç Rengi: Siyah
Tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, seslendirme sanatçısı Talat Bulut, 23 Mart 1956 yılında Kars’ın Sarıkamış ilçesinde doğdu. Eğitimini, Hacettepe Üniversitesi, Elektronik Mühendisliği bölümünde sürdürürken 2. sınıfta yarıda bırakan Talat Bulut, sanat yaşamına 1975 yılında Ankara Sanat Tiyatrosu'nda Dimitrov adlı oyunda sahneye çıkarak başladı. Uzun süre AST bünyesinde çalışan sanatçı, Türkân Şoray'ın teşvikiyle kamera karşısına geçerek Hazal filmiyle sinemaya adım attı. Bir dönem Türk sinemasının üretkenliğinin azaldığı süreçte etkinliklerine ara verdi. Kaliteli filmlerde oynamayı tercih eden Talat Bulut; halen sinema ve dizi filmlerde rol almanın yanı sıra seslendirme çalışmaları da yapmaktadır. Geniş izleyici kitlesiyle tanışmasına neden olan film Manisa Tarzanı'dir.
Talat Bulut 23 Mart 1956 tarihinde kalabalık bir ailenin 10. çocuğu olarak Kars’da dünyaya geldi. Liseyi bitirdikten sonra Ankara’da elektronik mühendisliği üzerine öğrenim gördü. Fakat tiyatro kariyerine ağırlık verebilmek için ikinci senesinde okuldan ayrıldı ve sanat tiyatrosunun seçmelerine katıldı. 20 yaşındayken ”Dimitrov” isimli oyunda sahne alarak ilk kez oyunculuk alanında kendini gösterdi.
1979 yılında Türkan Şoray’ın başrol oynadığı ”Hazal” adlı sinema filminde rol aldı ve bu beyazperde de ilk deneyimi oldu. Daha sonra Metin Akpınar ile birlikte oynadığı ”Abuzer Kadayıf” filmindeki rolü için yıllardır kesmediği saçlarını kesti. Televizyon ekranlarına uzun bir aranın ardından Star Tv’de yayınlanmaya başlayan ”Göç Zamanı” isimli televizyon dizisinde başrol oynadı. Yaklaşık bir yıl tekstil işinde de şansını deneyen Talat Bulut, 2012 yılında ”Gizemli Adaya Yolculuk” filminde profesyonel seslendirmede yaptı.
Talat Bulut'un Oynadığı Diziler
Yasak Elma / Halit / 2018 Göç Zamanı / Yılmaz / 2015 Göç / Yılmaz / 2012 Kasaba / Mümtaz / 2009 Annem / Musa / 2007-2008 Saklambaç / Coşkun / 2005 Aşk Olsun / Timur / 2003
Talat Bulut'un Oynadığı Filmler
Vezir Parmağı / 2016 Mucize / Mahir / 2014 Mutluluk / İrfan / 2007 Melekler Evi / Ahmet / 2000 Abuzer Kadayıf / Abdo / 2000 Cemile / 1996 Manisa Tarzanı / Ahmet Bedevi / 1994 Herşeye Rağmen / Hasan / 1988 Buralı Olmayan Biri / 1988 Kurtar Beni / Salih / 1987 Yunus Emre / Yunus Emre / 1986 Yapayanlız / 1986 Su / Merdan / 1986 Son Urfalı / Şehmuz / 1986 Prenses / Talat / 1986 Kuyucaklı Yusuf / Yusuf / 1985 Kurbğgalar / Ali / 1985 Karanfilli Naciye / Tarık / 1984 Firar / Mahmut / 1984 Fidan / Engin / 1984 Derman / Tahsin / 1983 Çayda Çıra / Yusuf / 1982 Yaşamak Seninle Güzel / Aydın / 1982 Göl / Hasan / 1982 Yılani Öldürseler / Ali / 1981 Takas / 1980 Beni Böyle Sev / Murat / 1980 Hazal / 1979
Yasak Elma Ender Argun Kimdir - Gerçek Adı Şevval Sam
Sosyetik tanımının sözlükteki gerçek karşılığı ve tam bir cemiyet kadınıdır. Güzelliğinin doruğundayken de Halit Argun gibi çapkın, evli ve milyarder iş adamının yanına sekreter olarak girmeyi başarmıştır. Enerjisi, becerisi, çalışkanlığı ve kadınlığıyla da yıllardır hayalini kurduğu hayata Halit’ten hamile kalarak ve bunu bir süre gizleyerek kavuşmuştur. Paraya ve güce aşıktır.
Şevval Sam Kimdir?
Doğum: 11 Kasım 1973 İstanbul Eğitim: Zincirlikuyu İnşaat Teknik ve Yapı Meslek Lisesi Restorasyon Boy: 1.65 Kilo: 59 Burcu: Akrep Medeni Durum: Bekar (Sevgilisi Metin Tekin 1993 – 1999) Annesi: Leman Sam Göz Rengi: Kahverengi Saç Rengi: Koyu Kahve
11 Kasım 1973 tarihinde İstanbul'da doğmuştur. Annesi şarkıcı Leman Sam, babası Selim Sam'dır. İlk ve ortaokulu Etiler’deki Hasan Ali Yücel İlkögretim Okulu'nda okumuştur. Zincirlikuyu İnşaat Teknik ve Yapı Meslek Lisesi Restorasyon bölümünden mezun olmustur. Üniversiteyi, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik bölümünde okuyarak bitirmiştir. 1993 – 1998 yilları arasında oynayan "Süper Baba" adlı dizideki rolüyle büyük beğeni toplamıştır. Şevval Sam 2006 yılında yayınladığı "Sek" adlı stüdyo albümüyle müzik kariyerine adım attı.
2007 yılında "Istanbul's Secrets" adlı 2. albümünü, 2008 yılında "Karadeniz" adlı 3. stüdyo albümünü çıkarmıştır. Sam, 2010 senesinde 70'lerin arabesk sarkılarını kendine has tarzıyla, yorumladığı "Has Arabesk" albümünü çıkardı. Arabesk müziğinin karakterine uygun olarak hiçbir elektronik enstrümanın kullanılmadığı albümde, Orhan Gencebay'dan, Ferdi Tayfur'a, Gülden Karaböcek'ten, Esengül ve Müslüm Gürses'e kadar dönemin ikon haline gelmiş arabesk sanatçılarının, arabesk tarihinde iz bırakmış, şarkılarına yer verilir. Birçok dizide rol alan Şevval Sam, ayrıca reklam filmlerinde de rol aldı.
Şevval Sam, müzisyen Leman Sam’ın kızıdır. İlk olarak sektöre Süper Baba adlı dizi ile giriş yapan Şevval Sam, burada edindiği tecrübe ile beraber pek çok yapım da yer almıştır. En büyük çıkışını ise Nejat İşler ile başrollerini paylaştığı Gülbeyaz adlı diziden yakalamıştır.
Bu proje hem Nejat İşler’in, hem de Şevval Sam’ın en tanınır olmasını sağlayan dizidir. Onun yanı sıra bazı projeler de yer alan Sam, en son Muhteşem Yüzyıl dizisinde yer almıştır. Şevval Sam, 1993 yılında Beşiktaş’ın efsane oyuncularından Metin Tekin ile dünya evine girdi ve 6 yıl sonra da boşandılar. Bu evlilikten de Emir isimli bir çocukları vardır.
Şevval Sam'ın Oynadığı Diziler
Yasak Elma / Ender / 2018 Bodrum Masalı / Yıldız / 2016 Kara Kutu / Adalet / 2015 Acayip Hikayeler / 2012 Yalan Dünya / 2011 Derman / Derman / 2008 Yaşanmış Şehir Hikayeleri / Ece / 2006 Çocuğun Var Derdin Var / Zeynep / 2004 Müjgan Bey / Müjgan / 2004 Yıldızların Altında / Türkan / 2002 Karaoğlan / 2002 Gülbeyaz / Gülbeyaz / 2002 Aşkın Dağlarda Gezer / Kajal / 1999 Feride / Feride / 1996 Süper Baba / Deniz / 1993
Şevval Sam'ın Oynadığı Filmler
Black Horse Memories / 2015 Yüreğine Sor / 2009 Siyah Beyaz / Ayten / 2009 Yaşamın Kıyısında / 2007 Martılar ve Istanbul / Pınar / 2000
Yasak Elma Alihan Taşdemir Kimdir - Gerçek Adı Onur Tuna
İstanbul’un en gözde ve en yakışıklı bekarıdır. Gittiği her yerde dikkatleri üzerine toplar. Kadınlar etrafında pervanedir. Mükemmeliyetçidir, asla hata kabul etmez. İşinde acımasızdır, ikinci bir şansı asla vermez. Hayatta değer verdiği ve güvendiği kişiler azdır. Acımasız görünmekten hoşlanır. İnsanların ondan çekinmesini ister.
Onur Tuna Kimdir?
Doğum: 16 Temmuz 1988 Çanakkale Eğitim: 9 Eylül Üniversitesi İktisat Fakültesi Boy: 1.95 m veya 195 cm Kilo: 83 Burcu: Yengeç Medeni Durum: Bekar Göz Rengi: Mavi Saç Rengi: Açık Kahverengi
Onur Tuna, 16 Temmuz 1988 tarihinde Çanakkale’de doğmuştur. 9 Eylül Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde lisans eğitimini tamamlamıştır. Ege Üniversitesi Konservatuvar'ında Sanat Müziği ses eğitimi de almıştır. Gitar çalmasını bilen Onur Tuna’nın "Acın Verdi" ve "Tıpkı Sen" şarkıları dışında 70'e yakın şarkısı vardır. 1,95 boyunda olan Onur Tuna, ortaokul yıllarından itibaren lisanslı voleybol ve basketbol oynamıştır. Ortaokul ve lise yıllarında tiyatro oyunlarında yer almaya başlayan Tuna, İzmir’de üniversite okurken 4 yıl profosyonel mankenlik yaptı.
İzmir Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde oyunculuk eğitimi aldı. Senaryosunu Mahsun Kırmızıgül’ün yazdığı 2011 yılında yayınlanan “Hayat Devam Ediyor” adlı dizide Sıraç Bakırcı karakterini canlandırdı. 2014 yılında başrolleri Farah Zeynep Abdullah ve Engin Akyürek’in paylaştığı “Bir Küçük Eylül Meselesi” adlı sinema filminde rol aldı. 23 Aralık 2014 tarihinde yayınına başlayan Bir Osmanlı Polisiyesi olan “Filinta” adlı dizide "Filinta Mustafa" karakterini canlandırmıştır.
Onur Tuna 16 Temmuz 1988’de tapuda çalışan bir anne ve matematik öğretmeni bir babanın oğlu olarak Çanakkale’de doğdu. Henüz ortaokul yıllarındayken lisansını alarak profesyonel voleybol kariyerine başladı. Liseyi tamamladıktan sonraysa İzmir’e giderek 9 Eylül Üniversitesi’nde iktisat üzerine eğitim aldı. Üniversite yıllarında yaklaşık dört yıl boyu mankenlik yaptı ve mezuniyetinin ardından Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde oyunculuk üzerine ayrı bir öğrenim gördü.
2011 yılında Atv’de yayınlanmaya başlayan ”Hayat Devam Ediyor” adlı dizide rol alma şansı bularak ilk kez oyunculukla tanıştı. 2014 yılındaysa Kerem Deren’in senaryosunu yazıp yönettiği ”Bi Küçük Eylül Meselesi” filminde Atıl karakterini canlandırdı. Oyunculukla geç tanışsa da şöhreti erken yakalayan Onur Tuna, gençlik yıllarında sanat müziği eğitimleri de aldı ve 70’e yakın şarkı seslendirdi.
Onur Tuna'nın Oynadığı Diziler
Yasak Elma / Alihan / 2018 Cesur Yürek / Ömer / 2016 Filinta "Bin Yılın Şafağında" / Mustafa / 2015 Filinta " Bir Osmanlı Polisiyesi" / Mustafa / 2014 Hayat Devam Ediyor / Sıraç / 2011-2012
Onur Tuna'nın Oynadığı Filmler
Bir Küçük Eylül Meselesi / Atıl / 2014
Yasak Elma Yıldız Yılmaz Kimdir - Gerçek Adı Eda Ece
Gencecik yaşına rağmen hayatından sıkılmıştır. Ona göre mutluluğun anahtarı zengin bir koca bulup evlenmek ve lüks içinde bir hayat yaşamaktır. Sosyeteye ve lüks insanlara hayranlık duyar. Yıllar sonra Ender’in teklifiyle hayatının değişebileceğini anlayıp, aklını Halit’i tavlamak ve onun karısı olabilmek için kullanacaktır.
Eda Ece Uzunalioğlu Kimdir?
Doğum: 20 Haziran 1990 İstanbul Eğitim: İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümünü Boy: 1.67 m veya 167 cm Kilo: 53 kg Burcu: İkizler Medeni Durum: Bekar Göz Rengi: Yeşil Saç Rengi: Açık Sarı
Eda Ece 1990 yılının Haziran ayında üç çocuklu bir ailenin en küçük kızı olarak dünyaya geldi. Ortaokulu ve liseyi doğduğu il olan İstanbul’da tamamladı. Ardından üniversitede psikoloji bölümünden mezun oldu. Okulun tiyatro oyunlarında yer aldı ve buradan ajans sahibi olan Tümay Özokur’un dikkatini çekti. Eğitimi bitirdikten sonra sanat ve tarih kurslarına gitti. İlk olarak 2003 yılında ”Hayat Bilgisi” isimli popüler gençlik dizisine konuk oyuncu olarak girdi. Sonrasında ”Bez Bebek” ve ”Adını Feriha Koydum” dizilerinde de yine konuk oyuncu oldu.
20 Haziran 1990'da İstanbul'da doğmuştur. Şişli Terakki Lisesi ve ardından İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümünü bitirdikten sonra, Sanat Tarihi üzerine ders aldı ve bir galeride çalışmaya başladı. Ayrıca okul yıllarında tiyatro kollarına üye olan ve oyunlarda görev alan Eda Ece, bir gün oynamış olduğu bir tiyatro oyununda menajer Tümay Özokur'un dikkati çekerek oyunculuk teklifleri almıştır.
2011 yılında ”Pis Yedili” adlı dizide Günçiçek Seymen (Cimbom) karakterini canlandırdı. Gani Müjde’nin yapımını üstlendiği bu dizinin öne çıkan isimlerinden biri oldu. Diziyle beraber özellikle gençler üzerinde hatırı sayılır bir hayran kitlesine erişti. 2013 yılının Aralık ayında gösterime giren ”Kızım İçin” isimli sinema filminde İnci Türkay ile beraber rol aldı. İngilizce ve Almanca dillerini akıcı bir şekilde konuşabilen Eda Ece, 2015 yılında Show Tv ekranlarında yayınlanan ve Full House’un Türkiye uyarlaması olan ”İlişki Durumu Karışık” dizisinde oynadı. Ünlü oyuncu romantik komedi türündeki bu dizide Berk Oktay ile beraber başrol oyunculuğunu paylaştı ve Elif karakterini canlandırdı.
Eda Ece'nin Oynadığı Diziler
Yasak Elma / Yıldız / 2018 Ali Ekber Cevahir / Eda / 2017 İlişki Durumu: Karışık / Elif / 2015 Beni Böyle Sev / Zeyno / 2013-2014 Pis Yedili / Günçiçek / 2011-2013 Aşkın Mucizeleri / 2004 Mihriban / 2002
Eda Ece'nin Oynadığı Filmler
Deliha 2 / 2018 Yol Arkadaşım / Aysun / 2017 Salur Kazan: Zoraki Kahraman / 2017 Mahrumlar / Ela / 2016 Kocan Kadar Konuş: Diriliş / Ceren / 2016 Görümce / Deniz / 2016 Deli Dumrul / 2016 Kocan Kadar Konuş / Ceren / 2015 Kızım İçin / Tuba / 2013 Mahpeyker Kösem Sultan / 2010
Yasak Elma Zeynep Yılmaz Kimdir - Gerçek Adı Sevda Erginci
Yıldız’ın iki yaş küçük kız kardeşidir. Yıldız kadar gösterişli ve süslü değildir. Daha doğal, yaşının gerektirdiği gibi olan bir kızdır. Zeynep’te insanları etkilen şey karakteridir. Dürüst, çalışkan, akıllı, idealisttir. Haksızlığa gelemez. Karşısında patronu da olsa, ortada bir haksızlık varsa bunu söyler. Lafını esirgemez, korkmaz. Çok akıllı ve beceriklidir.
Sevda Erginci Kimdir?
Doğum: 3 Ekim 1993 İstanbul Eğitim: 1,5 yıl oyunculuk eğitimi Boy: 1.65 m veya 165 cm Kilo: 52 Burcu: Terazi Medeni Durum: Bekar Göz Rengi: Kahverengi Saç Rengi: Açık Kahverengi
Sevda Erginci, 3 Ekim 1993 tarihinde İstanbul'da doğmuştur. 15 yaşından itibaren oyunculuk ve tiyatro ile ilgilenen Sevda Erginci'nin tiyatro ile ilk buluşması Semaver Kumpanya'da çocuk tiyatrosunda "Paki ve Sevgi Çiçekleri" oyunu ile olmuştur. 1,5 yıl oyunculuk eğitimi almıştır.
Sevda Erginci 3 Ekim 1993 tarihinde İstanbul’da doğdu ve doğumundan birkaç yıl sonra anne babası ayrıldı. Henüz liseye yeni başlamışken profesyonel tiyatro kariyerine ilk adımlarını atmaya başladı. Semaver Kumpanya’nın çocuk tiyatrosuna girerek birçok oyunda sahneye çıktı ve yaklaşık iki yıl oyunculuk üzerine eğitim alarak kendini bu alanda geliştirdi. Çok sürmeden yapımcılarında ilgisini çekerek tiyatrodan ekran karşısında oyunculuğa yöneldi.
2012 yılında ünlü oyuncu Özgü Namal’ın başrol oynadığı ”Koyu Kırmızı” dizisinde oynama şansı yakaladı ve böylece ilk kez ekranlara çıktı. 2015 yılındaysa Türkan Şoray’ın yönetmenliğini yaptığı ”Uzaklarda Arama” filminde başrol oynayarak adını daha geniş kitlelere duyurmuş oldu. Oyunculuğun yanı sıra aşçılıkla da ilgilenen ve ilerde eğitimini almayı düşündüğünü belirten Sevda Erginci, son olarak 2017’de ”Ver Elini Aşk” dizisinde oynadı.
Sevda Erginci'nin Oynadığı Diziler
Yasak Elma / Zeynep / 2018 Ver Elini Aşk / Ayperi / 2017 Hayat Bazen Tatlıdır / Sevda / 2016 Karagül / Ayşe / 2013-2015 Veda / Lamia / 2012 Koyu Kırmızı / Ayşe / 2012
Sevda Erginci'nin Oynadığı Filmler
Uzaklarda Arama / Nazlı / 2015
Yasak Elma Zehra Argun Kimdir - Gerçek Adı Şafak Pekdemir
Halit’in ilk eşinden olan kızıdır. Halit’in çocuklarının içinde en büyüğü ve çok iyi bir abladır. Her zaman babasının bütün eşlerini kıskanmıştır. Bugüne kadar hiç aşık olmamıştır, içten içe evde kalmış olduğuna inanır.
Şafak Pekdemir Kimdir?
Doğum: 19 Haziran 1988 İstanbul Eğitim: Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Boy: 1.74 m veya 174 cm Kilo: 57 Burcu: İkizler Medeni Durum: Bekar Göz Rengi: Ela Saç Rengi: Koyu Kahverengi
19 Haziran 1988 yılında İstanbul'da dünyaya gelen Pekdemir, Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nin Oyunculuk bölümünden mezun olmuştur. 2009 tarihinde Tersine Dünya isimli tiyatrosu ile Bakırköy Belediye Tiyatrolarında izlenmiştir. 2010 tarihinde Savaş ve Barış isimli tiyatroda rol aldıktan sonra 2011'de Şüphe adındaki dizide Aslı Demircan karakterini canlandırmıştır. 2012 senesinde Leyla ile Mecnun dizisinde rol almış ve Nisan larakterini oynamıştır. Bu dizinin ardından ise 2014 senesinde İncir Reçeli 2 filminde Halil Sezai ile başrol oyuncusu olmuştur.
Şafak Pekdemir 1988 yılının Haziran ayında İstanbul’da dünyaya geldi. Beykent üniversitesinden mezun olduktan sonra oyunculuk alanında kendini geliştirmek için özel eğitim aldı. İstanbul’un Avrupa yakasında yer alan Bakırköy ilçesine giderek tiyatro gruplarına katıldı ve ”Tersine Dünya” adlı tiyatro oyununda sahne alarak oyunculuğa başladı. Bir süre tiyatro oyunlarında sahne aldıktan sonra dizi yönetmenlerinin ilgisini çekti.
2011 yılında gösterilmeye başlayan ”Şüphe” isimli televizyon dizisinde Aslı karakterini canlandırarak ilk kez ekran karşısına çıktı. Bir yıl sonra ”Leyla İle Mecnun” dizisinin üçüncü sezonuna dahil oldu ve buradaki rolüyle geniş kitlelerce adını duyurdu. 2014 yılındaysa Aytaç Ağırlar’ın yazıp yönettiği ve gişede büyük çıkış yakalayan ”İncir Reçeli 2” adlı sinema filminde rol aldı. Kısa zamanda şöhrete uzanan Şafak Pekdemir, son yıllarda Show Tv kanalında yayınlanan ve reyting listelerinde zirveye oynayan ”Asla Vazgeçmem” dizisinde Tolgahan Sayışman ile birlikte başrol oynadı.
Şafak Pekdemir'in Oynadığı Diziler
Yasak Elma / Zehra / 2018 Asla Vazgeçmem / İclal / 2015-2016 Leyla ile Mecnun / Nisan / 2012 Şüphe / Aslı / 2011 Türk Malı / Zehra / 2010
Şafak Pekdemir'in Oynadığı Filmler
Deli Aşk / Zeynep / 2017 İncir Reçeli 2 / Gizem / 2014
Yasak Elma Caner Çelebi Kimdir - Gerçek Adı Barış Aytaç
Ender’in erkek kardeşdir. Hiçbir vasfı yoktur. Tembeldir. Hazırdan yemeğe bayılır. Kaz gelecek yerden tavuk esirgemez. Kime ne iyilik yapacağını bilir. Kendine çok güvenir ve beğenir. Kendini ve Ender’i elit görür. Komik ve esprilidir.
Barış Aytaç Kimdir?
Doğum: 08.12.1985 Ankara Eğitim: Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı Oyunculuk Bölümü Burcu: Yay Kilosu: 88 Kg Boyu: 1.90 Göz Rengi: Yeşil Saç Rengi: Siyah Medeni Durum: Bekar instagram Hesabı: www.instagram.com/barisaytac Twitter Hesabı: twitter.com/baris_aytacc Facebook Hesabı: Yok
1985 yılında Ankara’da doğmuştur. Eğitimini Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı Oyunculuk Bölümü’nde tamamlamıştır. 2011 yılında rol aldığı Gün akşam Oldu dizisi ile ilk oyunculuk deneyimini yaşayan Barış Aytaç; Gülümse Yeter, Acil Aşk Aranıyor, Tutar Mı Tutar, Aşkın Dili Yok, Boynu Bükükler, Aramızda Kalsın ve Evlerden Biri dizilerinde rol almıştır. Kadrosunda Öykü Karayel, Gökhan Alkan, Ege Kökenli, Ali Burak Ceylan, Hakan Gerçek, Fatih Dönmez, Barış Aytaç, Metin Coşkun, gibi isimlerin yer aldığı Kalp Atışı dizisinde Fatih karakterini canlandırmıştır.
Barış Aytaç'ın Oynadığı Diziler
Yasak Elma / Caner / 2018 Kalp Atışı / Fatih / 2017 Gülümse Yeter / Emre / 2016 Acil Aşk Aranıyor / Özgür / 2015-2016 Tutar mı Tutar / Efe / 2015 Boynu Bükükler / Doruk / 2014 Aramızda Kalsın / Taylan / 2013-2014 Evlerden Biei / Erdal / 2012 Gün Akşam Oldu / 2011
Barış Aytaç'ın Oynadığı Filmler
Delibal / Onur / 2015
Yasak Elma Şengül Doğan Kimdir - Gerçek Adı İrem Kahyaoğlu
Yıldız’ın eski patronu, mahalledeki güzellik salonunun sahibesidir. Orta yaşlarda iki çocuklu dul bir kadındır. Neşeli, esprili ve güleçtir. Kızlara ablalık yapmayı ve nasihat etmeyi sever. Kendine göre görmüş geçirmiştir. Yıldız’ı sever ve kollar.
İrem Kahyaoğlu Kimdir?
Doğum: 17 Ekim 1980 İzmit Eğitim: Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Ana Sanat Dalı Boy: 166 cm Kilo: 56 kg Burcu: Terazi Medeni Durum: Bekar
17 Ekim 1980 yılında İzmit’te doğmuştur. Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Ana Sanat Dalı Bölümünde okumuştur. Tiyatro oyunculuğunda ilerleyen İrem, ilk defa Aliye Dizisi ile ekranlara çıkmıştır.
İrem Kahyaoğlu'nun Oynadığı Diziler
Yasak Elma / Şengül / 2018 Yıldızlar Şahidim / Mebruke / 2017 Aşk Yalanı Sever / 2016-2017 Karadayı / Suna / 2012-2013 Aynı Çatı Altında / 2006 Aliye / 2004
İrem Kahyaoğlu'nun Oynadığı Filmler
Şeytan Tüyü / 2015
Yasak Elma Sinan Kimdir - Gerçek Adı Kıvanç Kasabalı
Kıvanç Kasabalı Kimdir?
Doğum: 24 Şubat 1975 İstanbul Eğitim: Uludağ Üniversitesi İşletme Boy: 1,85 m Kilo: 82 kg Burcu: Balık Medeni Durum: Evli (Sedef Avcı 2005) Çocuklar: Can Kasabalı Göz Rengi: Mavi
Ünlü model Kıvanç Kasabalı 24 Şubat 1975 tarihinde İstanbul şehrinde doğmuştur.43 yaşında olan Kıvanç Kasabalı Balık burcudur. Kıvanç Kasabalı model ve oyuncu olarak tanınmaktadır. Kasabalı Sedef Avcı ile evlidir. Kıvanç Kasabalı 185 cm boyunda ve 82 kilodur. Gözleri mavi renktir.
Bursa, Uludağ Üniversitesi İşletme Bölümünden mezun olmuştur. Gaye Sökmen Ajansına bağlı olarak çalışmaktadır. Reşat Nuri Güntekin'in aynı adlı romanından 2006 yılında uyarlanan "Yaprak Dökümü" adlı dizide (Cem) karakterini canlandırırken, Halil Ergün, Güven Hokna, Bennu Yıldırımlar, Tolga Karel, Caner Kurtaran, Bedia Ener, Deniz Çakır, Gökçe Bahadır, Fahriye Evcen, Ege Aydan ile beraber oynamıştır.
2013 yılında Hande Altaylı'nın romanından senarist Mahinur Ergun tarafından uyarlanan başrollerinde Özgü Namal, İbrahim Çelikkol, Burçin Terzioğlu, Mustafa Üstündağ,Yasemin Allen'in oynadığı "Merhamet" adlı dizide Sinan karakterini canlandırdı.2014 yılında "Ağlatan Dans" adlı dizide Öykü Çelik, Arsen Gürzap ile birlikte oynadı. Kıvanç Kasabalı, ile 2005 Temmuz ayında oyuncu ve model olan Sedef Avcı ile evlendi. Can (d.2013) adında bir oğlu vardır. Oscar adında bir de köpekleri vardır.
Kıvanç Kasabalı Oynadığı Filmleri ve Dizileri
2014 - Ağlatan Dans (Mert Zoloy) (TV Dizisi) 2013 - Merhamet (Sinan) (TV Dizisi) 2010 - Samanyolu (Ali) (TV Dizisi) 2010 - Küçük Kadınlar 3. Sezon (Ozan) (TV Dizisi) 2006 - 2010 - Yaprak Dökümü (Cem) (TV Dizisi) 2005 - Kanlı Düğün (Cemal) (TV Dizisi) 1999 - Ayrılsak da Beraberiz 1. Sezon (İtalyan Adam) (TV Dizisi)
Yasak Elma Zerrin Taşdemir Kimdir - Gerçek Adı Nilgün Türksever
Halit’in ikinci karısı ve Alihan’ın ablasıdır. Onun hayatı Halit’le evlendiği gün başlamış ve onunla boşandığı gün bitmiştir. Zerrin’e göre kendi haricinde herkes Halit’le parası için birliktedir. Yıllar geçse bile Zerrin hep Halit’i bekleyecektir. Köklü ve çok varlıklı bir aileye mensuptur.
Nilgün Türksever Kimdir?
Doğum: 30 Eylül 1977 Bursa Eğitim: Eskişehir Anadolu Üniversitesi Boy: 1.68 Kilo: 56 Burcu: Terazi Medeni Durum: Evli
İlk dizi oyunculuğunu yine Kara Yazı dizisinde İclal karakteri ile gerçekleştiren Nilgün Türksever 2005’ten beri Bursa Büyük Şehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda görev yapmaktadır. Star Tv’de yayınlanan Kara Yazı dizisinde İclal karakterini canlandırmış, 2018 yılında ise Fox Tv ekranlarında yayınlanmakta olan Yasak Elma dizisinde Zerrin karakterine can vermiştir.
Yasak Elma Erim Argun Kimdir - Gerçek Adı İlber Kaboğlu
Halit ve Ender’in ergen yaştaki oğludur. Bu aileden bu çocuk nasıl çıkmış dedirtecek kadar olgun, aklı başında, şımarıklık nedir bilmeyen örnek evlattır. Her zaman babacı olacaktır. Herkesle konuşup arkadaş olabilecek bir yapısı vardır.
İlber Kaboğlu Kimdir?
Doğum: 05 Eylül 2004 İstanbul Eğitim: Ortaokul Boy: 1.65 Kilo: 55 Burcu: Başak
2004 yılında İstanbul‘da dünyaya gelen İlber Uygar Kaboğlu ortaokul eğitimini sürdürmektedir. Başak burcudur. Aynı zamanda Saha Atölye’de oyunculuk eğitimi alan İlber Uygar Kaboğlu Nestle markasının reklamında 2016 yılında yer alarak ilk reklam filmini gerçekleştirmiştir.
Show Tv’de yayınlanan İçerde dizisinde Mustafa karakterini canlandırmış, 2017 yılında yönetmenliğini Şükrü Alaçam’ın yaptığı Locman isimli sinema filminde rol almıştır.
Yasak Elma Lila Argun Kimdir - Gerçek Adı Ayşegül Çınar
Halit’in Zerrin’den olan kızıdır. Babasına çok düşkündür. Annesinin babasına olan takıntılı aşkını saçma bulur. Sırtının yere gelmeyeceğini çok iyi bilir. Neticede Babası Halit Argun, dayısı Alihan Taşdemir’dir.
Ayşegül Çınar Kimdir?
Doğum: 01 Ocak 1999 Manavgat, Antalya Eğitim: Müjdat Gezen Sanat Merkezi Tiyatro Bölümü Boy: 1.64 cm Kilo: 50 kg Burcu: Oğlak Medeni Durum: Bekar Göz Rengi: Kahverengi
Yasak Elma dizisinin Lila'sı Ayşegül Çınar 1999 yılında Manavgat, Antalya'da dünyaya gelmiştir. Oyunculuk hayalini gerçekleştirmek üzere İstanbul'a taşınan güzel oyuncu Müjdat Gezen Sanat Merkezinde oyunculuk eğitimi almıştır. İlk dizi deneyimine ise, Fox Tv ekranlarında yayınlanan ve yayınlandığı gece reyting listelerinde 1. sıraya yerleşen Yasak Elma dizisinde Lila karakterine hayat vererek adım atmıştır. Ayşegül Çınar, 2018 yılında Eylül ayında dizide rol arkadaşı Talat Bulut'un sette bulunan bir bayanı taciz ettiği iddialarına karşı Talat Bulut'u koruyan ifadeleriyle magazin gündemini meşgul etmiştir. Oyunculuğu ve güzelliği ile dikkat çeken Ayşegül Çınar'ın sevgilisi yoktur.
Yasak Elma Lal Uzun Kimdir - Gerçek Adı Tuğçe Koçak
Alihan’ın uzatmalı sevgilisidir. Hayali Alihan’la evlenmektir. Onu kimseye kaptırmak istemez. Alihan’ın onu sevmediğini bilir ama; o, tutkulu bir aşıktan çok izdivaç peşinde koşan sosyetik bir kızdır.
Tuğçe Koçak Kimdir?
Doğum: 10 Mart 1983 İstanbul Eğitim: Müjdat gezen sanat merkezi Boy: 176 cm Kilo: 55 kg Burcu: Balık Medeni Durum: Bekar
Ünlü oyuncu Tuğçe Koçak 10 Mart 1983 tarihinde İstanbul şehrinde doğmuştur.34 yaşında olan Tuğçe Koçak Balık burcudur. Tuğçe Koçak oyuncu olarak tanınmaktadır. Bilinen bir ilişkisi yoktur ve bekardır. Tuğçe Koçak 176 cm boyunda ve 55 kilodur. Müjdat gezen sanat merkezi mezunudur. Yasak Elma dizisinde Lal Uzun rolüyle ekranlarımıza konuk olan Tuğçe Koçak başarılı bir oyunculuk sergilemektedir.
Bugüne kadar Gurbet Kadını, Haziran Gecesi, Hababam Sınıfı 3.5, Arka Sokaklar, Fırtınalı Aşk, Ayakta Kal, Ceza ve Yasak Elma isimli dizi ve sinema filmlerinde rol almıştır.
Tümay Özokur Film Reklam Ajansına bağlı olarak oyunculuk çalışmalarını sürdüren Tuğçe Koçak Müjdat Gezen Sanat Merkezi ve Türvak’ta oyunculuk eğitimi almıştır.
Yasak Elma Cem Kimdir - Gerçek Adı Gün Akıncı
Cem Zeynep ve Alihan’ın şirketine yurt dışından muhtemelen ortak olarak gelecek ve Zeynep karakteriyle yakınlaşacak.
Gün Akıncı Kimdir?
Doğum: 21 Eylül 1988 İstanbul Eğitim: İstanbul Teknik Üniversitesi Boy: 1.92 Kilo: 80 Burcu: Başak Medeni Durum: Bekar
Gün Akıncı İstanbul Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü mezunudur. 1988 yılında dünyaya gelen Gün Akıncı oyunculuk öncesi spor geçmişine sahiptir. Efes’in pilot takımı olan Pertevniyal A Takımı kadrosuna kadar yükselen oyuncu sakatlık sonucunda basketbol yaşantısını noktalamak zorunda kalmıştır. Ardından model olarak çalışmalarını sürdürmüş ve modellik döneminde ayrıca oyunculuk eğitimi almaya başlamıştır.
Oyunculuk öncesi bir çok gece kulübü ve restaurant’ta halkla ilişkiler müdürlüğü ve işletmecilik yapmıştır. Günümüzde ise Fox Tv ekranlarında yayınlanan Kırlangıç Fırtınası isimli dizinin oyuncu kadrosunda yer almaktadır. Gün Akıncı bu dizide Yusuf karakterini canlandırmaktadır.
Gün Akıncı son olarak Kırlangıç Fırtınası dizisinde rol almıştır. Yakışıklı oyuncu Gün Akıncı 1988 İstanbul doğumludur ve 30 yaşındadır.
Yasak Elma Eda Kimdir - Gerçek Adı Derya Bilger
Derya Bilger Kimdir?
Doğum: 1992 Eğitim: Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Boy: 1.68 m Kilo: 55 kg Saç Rengi: Kumral Göz Rengi: Yeşil Ten Rengi: Beyaz Beden: 38 Ayakkabı No: 38 Yabancı Dil: İngilizce
Ünlü oyuncu Derya Bilger 1992 tarihinde doğmuştur.
26 yaşında olan Derya Bilger Oğlak burcudur. Derya Bilger oyuncu olarak tanınmaktadır. Derya Bilger 1.68 cm boyunda ve 54 kilodur. Gözleri yeşil renktir. Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı bölümünden mezun olmuştur.
Yasak Elma dizisinde Eda rolüyle ekranlarımıza konuk olan Derya Bilger başarılı bir oyunculuk sergilemektedir.
Bugüne kadar Kaderimin Yazıldığı Gün, Şimdi Onlar Düşünsün, Küçük Kıyamet, Küçük Ağa, Arka Sokaklar, Medcezir, Ulan İstanbul, Kurtlar Vadisi ve Ötesiz İnsanlar isimli dizilerde rol almıştır.
Ayrıca Çanakkale Geçilmez isimli tiyatro oyununda Türkan Saylan Kültür Merkezinde sahne almıştır. Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Oyunculuk bölümünden mezun olmuş, Beykent Üniversitesinde oyunculuk ve tiyatro bölümünde eğitimini sürdürmektedir.
Günümüzde Yasak Elma dizisinde Eda karakterini canlandırmaktadır.
Derya Bilger Oynadığı Yapımlar
Kaderimin Yazıldığı Gün Şimdi Onlar Düşünsün Küçük Kıyamet Küçük Ağa Arka Sokaklar Medcezir Ulan İstanbul Kurtlar Vadisi Ötesiz İnsanlar
Yasak Elma Asuman Kimdir - Gerçek Adı Melisa Doğu
Yasak Elma Dizisinde Zeynep ve Yıldız'ın annesi karakterini canlandırmakta.
Melisa Doğu Kimdir?
Doğum: 4 Şubat 1981 İstanbul Eğitim: Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü Boy: 1.74 m Kilo: 50 kg Burcu: Kova Medeni Durum: Bekar
Melisa Doğu Korkmaz Yiğit Lisesinde öğrenim gördükten sonra, Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro bölümünü kazanmış ve oradan mezun olmuştur. Bu güne kadar bir çok dizide rol almıştır. Başarılı oyuncu Melisa Doğu oyunculuk kariyerine ilk adımını Şöhret dizisi ile atmıştır.
Melisa Doğu daha sonra Doktorlar, Geniş Aile, Avrupa Yakası ve Yalan Dünya gibi bir çok önemli dizide rol alarak adını duyurmuştur. Başarılı oyuncu Melisa Doğu 50 kg ağırlığında ve 1.74 cm boyundadır. Melisa Doğu dizilerin yanı sıra Gen adlı sinema filminde de yer almıştır. Çok sevilen dizilerde rol alan güzel oyuncu Melisa Doğu Kocamın Ailesi dizisinde başrolerrini Yeliz Kuvancı ve Gökhan Alkan‘ın paylaşmışlardır. Dizide Fulden karakterine hayat vermiştir.
Melisa Doğu, şuan Show TV ekranlarında henüz ilk bölümüyle izleyicileriyle buluşmuş Keşke Hiç Büyümeseydik dizisinde Ayten karakterinde rol almaktadır.
Malı mülkü, parası çok olan, varlıklı, zengin anlamına gelen Varsıl ile ilgili cümleler, Varsıl cümle içinde kullanımı, içinde Varsıl geçen ...
Varsıl ile ilgili cümleler, Varsıl cümle içinde kullanımı
Malı mülkü, parası çok olan, varlıklı, zengin anlamına gelen Varsıl ile ilgili cümleler, Varsıl cümle içinde kullanımı, içinde Varsıl geçen örnek cümle kurmak, Varsıl kelimesi mecaz kullanımı gibi aramaların cevabını bulabilirsiniz.
Kaşgarlı Mahmut kimdir, kısaca hayatı, eserleri, Kaşgarlı Mahmud sözleri ve kitabı, Kaşgarlı Mahmut eser adı, coğrafya Kaşgarlı Mahmut S...
Kaşgarlı Mahmut kimdir, kısaca hayatı, eserleri, Kaşgarlı Mahmud sözleri ve kitabı, Kaşgarlı Mahmut eser adı, coğrafya
Kaşgarlı Mahmut Sayfa İçeriği
Kaşgarlı Mahmut - Kimdir, Kısaca Hayatı
Kaşgarlı Mahmud, tam adı: Mahmud bin Hüseyin bin Muhammed El Kaşgari (Arapça: محمود بن الحسين بن محمد الكاشغري, Uygurca: Mehmud Qeshqeri), d. 1008 - ö. 1105), Türk dilleriyle ilgili çalışmalarıyla tanınmış 11. yüzyıl leksikografı. Kaşgar'ın 45 km güney batısındaki Opal kasabasında dünyaya geldi. Bazı kaynaklara göre ise Isık Göl yakınındaki Bars Kul'da doğmuştur.Kaşgarlı Mahmud, 1008 yılında Kaşgar’da dünyaya geldi. Hamirler diye çağrıldığını, bunun Oğuzların Emir (Arapça: أمير ) yerine''Hemir'' (Arapça: حَمِر ) demelerinden kaynaklandığından bahsetmektedir. Kendisinin verdiği bu bilgilerden, Türk tarihinin önemli devletlerinden birisi olan Karahanlı Devleti'nin hanedan sülalesine mensup olduğu anlaşılmaktadır.
Başka araştırmalara göre Batı Karahanlı hakanlarından Buğrahan Muhammet Yağan Tekin (Bogra Yagan Tégin)’in torunu ve Şehzade Hüseyin Emir Tekin'in oğludur. Yağan Tekin, 18 aylık kısa Hakanlık döneminden sonra tahtı kendi isteği ile Kaşgarlı Mahmud’un babası Hüseyin Emir Tekin (Hüseyin Çağrı Tégin)’e devretmek istemiştir.
Kaşgarlı Mahmud, Kaşgar'ın Opal kasabasında 1008 yılında dünyaya geldi. Karahanlı soyundan asil bir ailenin oğludur. Saciye ve Hamidiye Medreseleri'nde tahsil gördükten sonra kendisini Türk dili incelemelerine adamıştır. Bu amaçla Orta Asya'yı boydan boya kat ederek Anadolu'ya oradan da Bağdat'a gitmiştir. 1072-1073 yılları arasında hazırladığı meşhur kitabını (Divan-ı lügat-it Türk) Abbasi halifesine armağan etmiştir. Kitabın asıl nüshası bugün Ayasofya Müzesi'nde muhafaza ediliyor. "Türk Sözlüğünün Divanı" anlamına gelen Kitabü divan-i lugat it-Türk (Divanü Lügati't-Türk) adlı Kaşgarlı Mahmut'un bu eseri, yalnız bir sözlük değil; İslam'dan öncesi Türk edebiyatını, tarihini, coğrafyasını, folklorunu, mitolojisini aydınlatan ansiklopedik niteliktedir.
Kaşgarlı Mahmut İslamiyet'in kabulünden sonraki Türk milliyetçiliğinin ilk temsilcisidir. Türk dilinin, Türk milliyetçiliğinin en büyük sözcüsü Kaşgar'da doğdu.
Saciye ve Hamidiye Medreseleri'nde tahsil gördükten sonra kendisini Türk dili incelemelerine adamıştır. Bu amaçla Orta Asya'yı boydan boya kat ederek Anadolu'ya oradan da Bağdat'a gitmiştir. 1072-1073 yılları arasında hazırladığı meşhur kitabını (Divan-ı lügat-it Türk) Abbasi halifesine armağan etmiştir. Kitabın asıl nüshası bugün Ayasofya Müzesi'nde muhafaza ediliyor. Kitabın Uygurca çevirisi ancak 1978'de yapılabilmiştir.
Kaşgarlı Mahmud'un "Türk Dillerinin Gramatik İncelemesi" başlıklı başka bir kitabının daha olduğu söylenir. Divanı Lügatit Türk'ün 3. cildinde bu kitabına atıfta bulunurmuş. Ne yazık ki, bu kitabın ne aslı ne de kopyaları bugüne dek bulunamamış. Türklerin yaşadığı şehirleri, köyleri, obaları bir bir dolaşarak hazırladığı sözlük, İslamiyet'ten önceki sözlü edebiyatımızı aydınlatan dev bireserdir. Yazılış amacı, Araplara Türkçe'yi öğretmekten çok, Türkçe'nin Arapça ile koşu atları gibi yarış edebileceğini, Türk dilinin zenginliğini, her duygu ve düşünceyi anlatmaya elverişli olduğunu ispat etmektir.Kaşgarlı Mahmut, iyi silah kullanan bir asker olmakla beraber, dilimizi, ulusal kültürümüzü, yurt sevgisini her şeyin üstünde gören ilk büyük dil bilginimizdir. Kitabının önsözünde şu ilgi çekici tümceleri okumaktayız: "Türk'ün, Türkmen'in, Oğuz'un, Çigil'in, Yagma'ın, Kırgız'ın lisanlarını ve kafiyelerini tamimiyle zihnimde nakşettim. Bu hususta o kadar ileri gittim ki, her taifenin lehçesi bence en mükemmel surette elde edilmiş oldu... Türk dili ile Arab dilinin at başı beraber yürüdükleri bilinsin diye..."
"Türk Sözlüğünün Divanı" anlamına gelen Kaşgarlı'nın bu eseri, yalnız bir sözlük değil; İslamiyet öncesi Türk edebiyatını, tarihini, coğrafyasını, folklorunu, mitolojisini aydınlatan ansiklopedik bir eserdir. Bilindiği üzere, XI. yüzyıl hemen bütün İslam ülkelerinde Türklerin egemen olduğu bir dönemdir. Karahanlılar devletinin, özellikle Büyük Selçuk İmparatorluğu'nun askerlikçe ve uygarlıkça en parlak zamanı bu dönem içerisindedir. O tarihlerde Türklerin egemenliğindeki uluslar Türk dilini öğrenmek ihtiyacını duyuyorlardı. Divan-ı Lügat-it-Türk işte bu maksatla, yani yabancılara Türkçe'yi öğretmek amacıyla 1073 -1077 tarihleri arasında Bağdat'ta yazılmış bir sözlüktür. Eser, Türk dilini Araplara tanıtmak maksadıyla yazıldığından, Arapça olarak kaleme alınmıştır. İçinde pek çok Türkçe deyim, şiir, atasözü yer almaktadır. Türk sözcüğünün kuvvet, güç, kudret anlamı taşıdığını bize ilk bildiren Kaşgarlı Mahmut'tur.
Divan-ı Lügat-it-Türk'teki sözcüklerin anlamları Arapça olarak yazılmıştır. Türkçe 7500 sözcüğün Arapça karşılığı verilirken, sav denilen atasözleri, sagu denilen ağıtlar, koşuk denilen şiirler ve destan parçaları alınmıştır. Sözcüklerle ilgili bol bol seci, mesel, hikmet, şiir, efsane; tarih, coğrafya; halk edebiyatı folklor bilgi ve örnekleri verilmiş; dilbilgisi kuralları ortaya konulmuş; Türkoloji'nin sağlam temelleri atılmıştır. Türkologların görüşü : "Göktürk Yazıtları ile Divan-ı Lügat-it-Türk'ün bulunuşu Türklük için tasavvur edilemeyecek kadar büyük kazanç olmuştur." Divan-ı Lügati't Türk, Türkçe'nin neden öğrenilmesi gerektiğini şöyle anlatır: "Ant içerek söylüyorum, ben Buhara'nın, sözüne güvenilir imamlarının birinden ve başkaca Nişaburlu bir imamdan işittim. İkisi de senetleri ile bildiriyorlar ki, Yalvacımız (Peygamber), kıyamet belgelerine, ahir zaman karışıklıklarını ve Oğuz Türklerinin ortaya çıkacaklarını söylediği sırada Türk dilini öğreniniz, çünkü onlar için uzun sürecek egemenlik vardır buyurmuştu. Bu söz (hadis) doğru ise sorguları kendilerinin üzerine olsun Türk dilini öğrenmek çok gerekli bir iş olur. Bu doğru değil ise akıl bunu emreder. Tanrı, Türk burçlarını yükseltmiş ve onların mülkleri üzerinde felekleri döndürmüştür. Tanrı onlara Türk adını vermiş ve yeryüzüne ilbay kılmış, hakanları onlardan çıkartmıştır. Dünya uluslarının yularların onlar eline vermiş, herkese üstün kılmıştır. Onlarla birlikte çalışanları aziz kılmış ve Türkler onları her dileklerine ulaştırmış, kötülerin şerrinden korumuştur. Onlara hedef olmaktan korunabilmek için, aklı olana düşen şey, onların yolunu tutmak, derdini dinletebilmek gönüllerini alabilmek için dilleriyle konuşmaktır."
Kaşgarlı Mahmud, Türklere hayran, yaptığı işe yürekten inanan bir bilim adamıdır. Divan daha sonraları pekçok bilim adamı tarafından kullanılmıştı. Antepli Ayni diye bilinen Bedreddin Mahmud, İkdü'l-Cuman fi Tarihi Ehli'z-Zaman'da ve Katip Çelebi Keşfü'z-Zunun'da Divan'dan söz ederler. Ancak sonradan yıllarca unutulmuş, neden sonra İstanbul'da Ali Emiri'nin (1857-1923) eline geçen Savi'nin nushası Sadrazam Tal'at Paşa'nın (1874-1921) aracılığı ile Kilisli Rıfat Bilge'nin (1873-1953) gözetiminde basılmış hemen bütün dünya Türkologlarının ilgisini çekmiştir.Divan Batıda ilgi uyandırmış, 1928 yılında C. Brochkelmann Kaşgarlı üzerinde araştırmalar yapmıştır. Dankoff 'un Divanü Lugat-it Türk çevirisi ile James Kelly'nin makaleleri de son çalışmalar olarak sözkonusu edilmesi gerekir. Divani Lugat-it Türk'ün bilinen tek nüshası İstanbul'dadır.
Kaşgarlı Mahmut - Ailesi ve Eğitim Hayatı
Kaşgarlı Mahmut (Arapça: محمود بن الحسين بن محمد الكاشغري, Uygurca: Mehmud Qeshqeri), d.1008 - ö.1105). Kaşgar’dan 45 km. güney batıda Opal kasabasında dünyaya geldi.(Bazı kaynaklarda Isık Köl yakınındaki Bars Kul'da doğmuştur-Jean Paul Roux_Türklerin Tarihi) Tam adı "Mahmud bin Hüseyin bin Muhammed"dir. Yani Muhammed oğlu Hüseyin oğlu Mahmut'dur. Karahanlı soyundan asil bir ailenin ferdi olan Muhammed bin Hüseyin(Husayn Çağrı Tégin)’in oğludur. Annesinin ismi Bibi Rābiy'a al-Basrī'dir. Babası Barsgan şehrinde yaşamakta iken bilinmeyen bir sebeple Kaşgar(Kaxgar; Uygurca: قەشقەر / K̡ǝxk̡ǝr; Çince: 喀什; pīnyīn: Kāshí) şehrine gelip yerleşmişti. O dönemde Kaşgar, önemli bir ilim ve kültür merkezi idi. Günümüzde, Çinliler’in hakimiyeti altında olan Doğu Türkistan sınırları içerisindedir. Kaşgarlı Mahmud, 1008 yılında Kaşgar’da dünyaya geldi. Hamirler diye çağrıldığını, bunun Oğuzların Emir (Arapça: أمير ) yerine Hemir (Arapça: حَمِر ) demelerinden kaynaklandığından bahsetmektedır. Kendisinin verdiği bu bilgilerden, Türk tarihinin önemli devletlerinden birisi olan Karahanlı Devletinin hanedan sülalesine mensuptur.
Başka araştırmalara göre (Yakup Deliömeroğlu, Avrasya Yazarlar Birliği Genel Başkanı); Batı Karahanlı Hakanlarından Buğrahan Muhammet Yağan Tekin(Bogra Yagan Tégin)’in torunu ve Şehzade Hüseyin Emir Tekin’in oğludur. Yağan Tekin, 18 aylık kısa Hakanlık döneminden sonra tahtı kendi isteği ile Kaşgarlı Mahmut’un babası Hüseyin Emir Tekin(Husayn Çağrı Tégin)’e devretmek istemiştir. Bu devir teslim için büyük ziyafetler hazırlanmış davullar dövülmüştür. Bu ziyafet sırasında Yağan Tekin’in eşlerinden Hanısı, tahta kendi oğlu İbrahim’i geçirebilmek için diğer şehzadeleri zehirlemiştir.
Kaşgarlı Mahmutun babası da zehirlenenler arasındadır. Bu saray darbesinden sonra İbrahim 1057 yılında Batı Karahanlıların Hakanı olmuştur. Kaşgarlı Mahmut ise bu tuzaktan kendisini kurtararak Batı Karahanlı Devletinin topraklarından kaçmıştır. Ancak İbrahim Hanın adamları her yerde onu aradıklarından o kendisini gezgin veya bilgin gibi sıfatlarla takdim ederek sık sık yer değiştirmek zorunda kalmıştır.
Ancak yine de kesin olarak Kaşgarlı Mahmut dönemin bütün klasik ilimlerini tahsil etti. Arapça ve Farsça öğrendi. Saciye ve Hamidiye Medreseleri'nde tahsil gördükten sonra kendisini Türk dili tetkikatına vakfetmiştir. Bu amaçla Orta Asya'yı boydan boya kat ederek Anadolu'ya oradan da Bağdat'a gitmiş. 15 yıl boyunca Türkler’in yaşadığı bütün illeri, şehirleri, obaları, dağları ve çölleri dolaştı.
Bu geziler inceleme amaçlı idi. Türkler’in örf ve adetlerini mahallinde araştırdı. Gezileri sırasında, ana dili Türkçe’nin Hakaniye, Oğuz, Kıpçak, Argu, Çiğil, Kepenek şivelerini de öğrendi.
İyi öğrenim görmüş, İslamiyet'le ilgili bilimsel çalışmaları yakından izlemiştir. Arapça ve Farsça'yı da çok iyi öğrenmiştir. Türklerin bulunduğu bölgeleri gezmiş , ana dili olan Türkçenin bütün lehçelerini yerlerinde öğrenmiş, geleneklerini göreneklerini yakından izlemiştir. Bütün Seyhun (Siri derya) kıyılarını dolaştığından kitabında söz etmektedir. Sonradan anlaşıldığına göre bu geziler, Divanü Lugati’t-Türk kitabına, kendi en büyük eserine, önhazırlık olmuş.
Kaşgarlı Mahmut - Kaşgar’dan ayrılışı Bağdat’a yerleşimi
Kaşgarlı Mahmut 1057’de Kaşgar’dan ayrılarak Bağdat’a yerleşti. Kitabında belirttiğine göre, ailesi Kaşgar'dan Irak'a göç etmişti. Melikşah'ın (1072-1092) eşi Terken Hatun'un maiyetinde pekçok Kaşgarlı, bu dönemde Irak'a gelmişti. Mahmut'un ailesinin de bunlarla birlikte gelmiş oldukları düşünülebilir. O sıralarda Irak İslam Dünyası'nın en önemli kültür merkezlerinden biri idi. Bu nedenle bilimle uğraşanların buraya gelmek istemeleri doğaldı. Ayrıca Bağdat bu dönemde Türk nüfuzu altına girmiş ve halifeleri ayakta tutan da buradaki Türklerdi.
Kaşgarlı Mahmut "Divanü Lugati’t-Türk" isimli, dünyaca bilinen eserin yazarıdır. Ünlü eserini 1072 yılında Bağdat’ta yazmaya başladı. 12 Şubat 1074 tarihinde tamamladı. Eserin tamamlanmasından sonraki iki yıl içerisinde dört defa baştan sona gözden geçirerek 1076‘da son şeklini verdi. 1077 yılında, Abbasi Halifesi Muktedi-Biemrillah’ın oğlu Ebü’l-Kasım Abdullah’a armağan etmiştir.
Kitabın asıl nüshası bu gün Millet Kütüphanesi'nde muhafaza edilmektedir. Kitabın Uygurca çevirisi ancak 1978'de yapılabilmiştir.
Yazılış gayesi, Araplara Türkçeyi öğretmekten çok, Türkçenin Arapça ile koşu atları gibi yarış edeceğini, Türk dilinin zenginliğini, her duygu ve düşünceyi anlatmaya elverişli olduğunu ispat etmek içindir. Türkçenin zengin gramer özelliklerini ilk ve en çarpıcı biçimde yansıtıyor.
Kaşgarlı Mahmut, iyi silah kullanan bir asker olmakla beraber, Türk dilinin, türk ulusal kültürü, yurt sevgisini her şeyin üstünde gören ilk büyük türk dilinin bilginidir. Kitabının önsözünde şu ilgi çekici tümceler zer almaktadır:
"Türk'ün, Türkmen'in, Oğuz'un, Çiğil'in, Yağma'nın Kırgız'ın lisanlarını ve kafiyelerini tamimiyle zihnimde nakşettim. Bu hususta o kadar ileri gittim ki, her taifenin lehçesi bence en mükemmel surette elde edilmiş oldu... Türk dili ile Arab dilinin at başı beraber yürüdükleri bilinsin diye..." Ayrıca: "Türk dilini öğrenmek çok gerekli bir iş olur..."
"Türk Sözlüğünün Divanı" anlamına gelen Kitabü divan-i lugat it-Türk (Divanü Lügati't-Türk) adlı Kaşgarlı Mahmut'un bu eseri, yalnız bir sözlük değil; İslam'dan öncesi Türk edebiyatını, tarihini, coğrafyasını, folklorunu, mitolojisini aydınlatan ansiklopedik niteliktedir.
11. yüzyıl hemen bütün İslam ülkelerinde Türklerin egemen olduğu bir dönemdir. Karahanlılar devletinin, özellikle Büyük Selçuklular'ın askerlikçe ve uygarlıkça en parlak zamanı bu dönem içerisindedir. O tarihlerde Türklerin egemenliğindeki uluslar dilini öğrenmek ihtiyacını duyuyorlardı. Divanü Lügati't-Türk Araplara Türkçeyi öğretmek amacıyla 1073 -1077 tarihleri arasında Bağdat'ta yazılmış bir sözlüktür. Türk sözcüğünün kuvvet, güç, kudret anlamı taşıdığını bize ilk bildiren Kaşgarlı Mahmut'tur.
Divanü Lügati't-Türk'teki sözcüklerin anlamları Arapça olarak yazılmıştır. Türkçe 8.526 sözcüğün Arapça karşılığı verilirken, sav denilen atasözleri, sagu denilen ağıtlar, koşuk denilen şiirler, destan parçaları alınmıştır. Sözcüklerle ilgili bol bol seci, mesel, hikmet, şiir, efsane; tarih, coğrafya; halk edebiyatı folklor bilgi ve örnekleri verilmiş; dilbilgisi kuralları ortaya konulmuş; Türkoloji'nin sağlam temelleri atılmıştır. Türkologların görüşü : "Göktürk Yazıtları ile Kitabü divan-i lugat it-Türk, Türklük için büyük kazanç olmuştur.
Kaşgarlı Mahmud’un, Kitabu Cevahirü’n – Nahv fi Lugati’t-Türki (Türk Dili’nin Nahiv (*) Cevherleri) adlı bir eser daha kaleme aldığı biliniyor. Nerede-nasıl kaybolduğu belirlenemeyen bu eser, günümüze ulaşmamıştır.
Kaşgarlı Mahmut - Kaşgar'a dönüş
Kaşgarlı Mahmud, 1080 yılında Kaşgar’a döndü. O artık, ülkesinin önde gelen bir ilim adamı idi. Adına izafeten, Mahmudiye Medresesi denilen binada dersler vermeye başladı. Binlerce öğrenci yetiştirdi.
Mahmud, Kaşgar'a dönmüş ve 1105'de vefat etmiştir. Türklerin yaşadığı şehirleri, köyleri, obaları bir bir dolaşarak hazırladığı sözlük, İslamiyet'ten önceki Türk sözlü edebiyatın aydınlatan dev eseridir.
Kaşgarlı Mahmud, 1105 yılında, 97 yaşında iken fani hayata veda etti. Aziz naaşı; ders verdiği Mahmudiye mezarlığında toprağa verildi. Burası, Kaşgar şehrine 45 kilometre uzaklıktaki Opal köyünde, etrafı kavak, çınar ve söğüt ağaçlarıyla çevrili bir tepedir (Enlem 39°18'51.19" Kuzey, Boylam 75°30'35.82" Doğu). Ölümünden sonra öğrencileri tarafından inşa edilen türbe, günümüze kadar dört defa yenilendi.
Türbede, Kaşgarlı Mahmud’un sandukasının bulunduğu bir oda, Kur’an-ı Kerim okumak için bir salon ve müze bölümü bulunuyor. Müzede değerli alimin kitap ve makaleleri, el yazması ve basma Kur’an-ı Kerim’ler ile bazı eşyaları var. Müzenin duvarında, Doğu Türkistan’lı bir ressam tarafından büyük boyda yapılmış, Kaşgarlı Mahmud’u çalışırken gösteren temsili bir resim yer alıyor. Müzede ayrıca Uygurlar’ın Budizm inancını yaşadıkları dönemlere ait eşyalar göze çarpıyor. Bu eşyaların, arkeolojik kazılarda elde edildiği belirtiliyor. Karahanlılar dönemine ait çeşitli madeni para ve süs eşyaları, müzede sergilenen malzemeler arasında dikkat çekiyor. Türbenin iç ve dış duvarları ile oda ve salonların tavanları, Uygur sanatının süsleme unsurlarıyla bezenmiş. Süslemeler, ahşap tavanda eşsiz bir ihtişam oluşturuyor.
Türkoloji’nin ilk ve en büyük aliminin türbesi, son yıllarda önemli ölçüde tahrip edilmiştir.
Etkisi
Türkologların görüşü : "Göktürk Yazıtları ile Kitabü divan-i lugat it-Türk, Türklük için büyük kazanç olmuştur.
"Türk Sözlüğünün Divanı" anlamına gelen Kitabü divan-i lugat it-Türk (Divanü Lügati't-Türk) adlı Kaşgarlı Mahmut'un bu eseri, yalnız bir sözlük değil; İslam'dan öncesi Türk edebiyatını, tarihini, coğrafyasını, folklorunu, mitolojisini aydınlatan ansiklopedik niteliktedir. Türk sözcüğünün kuvvet, güç, kudret anlamı taşıdığını ilk ansiklopedik şekilde bildiren Kaşgarlı Mahmut'tur.
Kensi sözleri ile:" Türklerin en açık anlatanlarından, en doğru anlayanlarından en iyi kargı kullanan cengaverlerinden olduğum halde, Türklerin tekmil illerini, obalarını, çöllerini karış karış, gezip dolaştım... Gördüm ki, Yüce Tanrı devlet güneşini Türklerin burçlarından doğdurmuş..." Kaşgarlı Mahmut Türk dilinin, türk ulusal kültürü, türk, toplumsal bilincinin, yurt sevgisini her şeyin üstünde gören ilk büyük türk dilinin bilgini ve sözcüsü ve yazarı olarak bilinir.
Bağdat’ta bulunduğu sırada, sohbetleri ile de hizmet verdi. Türk dili ve kültürünü Arap dünyasına tanıttı. O, çağının diğer alimleri olan İbn-i Fadlan, Gerdizi, Tahir Merzevi, Muhammed Avfi ve Beyhaki gibi isimler arasında önemli bir makama sahip oldu. Mensubu bulunduğu Türk Milleti’nin sosyal, içtimai ve kültür hayatını, İslam Âlemi’ne tanıttı. Müslümanlığı kabul eden ilk Türk ülkesi Karahanlılar Devleti’nin bir ferdi olması sebebiyle kendisine çok önem veriliyordu. Karahanlı Devleti’nde, resmi dil Türkçe idi. O, devletinin resmi politikasını yurt dışında tanıtan bir kültür elçisiydi. Türk milletinin yüksek cevherini için gayretle çalışmıştı.
Türk dili ve kültürü, İslam Âlemi’ne onun aracılığı ile tanıtıldı. Türkçe’nin kullanım alanını genişleten iki alimden biri Kaşgarlı Mahmud, diğeri Karahanlı Devleti’nin bir başka mensubu, ikinci bir kültür abidesi olan Yusuf Has Hacip’tir. Kaşgarlı Mahmud; Divanü Lugati’t-Türk isimli, Yusuf Has Hacip ise Kutadgu Bilig adlı eseri ile Türk dil birliğinin temelini attılar. O temel, asırları aşıp günümüze ulaştı. Batı ucunu Adriyatik Denizi’ne kadar uzatabileceğimiz İpek Yolu boyunca ve çevresinde seyahat eden bir Türk, tercümana ihtiyaç hissetmeden meramını ana dili ile anlatabilir. Bu olgu, Kaşgarlı Mahmud ile Yusuf Has Hacib’in, Türk Milleti’ne armağanıdır.
Kaşgarlı Mahmud, yalnızca bir dil uzmanı değildir, aynı zamanda bir halk kültürü araştırmacısı ve harita uzmanıdır. Sayısı 24 olan Türk Boyları’nı en sağlıklı biçimde tasnif eden, damgalarını belirleyen ve günümüzde de bu konuda yararlandığımız bilgileri ilk defa derleyen de odur. Kaşgarlı Mahmud olmasa idi, Türk illerinin ve boylarının şiveleri hakkında bu gün elimizde hiçbir kaynak olmayacak, köklerimizle ilişki kuramayacaktık. Fikirleri her asırda canlı kalmış, geçmişimizi olduğu kadar geleceğimizi de aydınlatmıştır. Onu, dilcilik ilminin ilk diyalektolojisti olarak kabul etmek, bir kadirşinaslık borcudur.
Adına izafeten, Mahmudiye Medresesi denilen binada dersler vermeye başladı. Binlerce öğrenci yetiştirdi.
Kaşgarlı Mahmud 30 dan fazla Türk lehçesini ve özellikle Oğuz, Kıpçak, Karluk, Bulgar, Argu, Kençe, Uğrak, Yabaku, Peçenek, Çiğil, Toxsı, Yağma, Suvar, Hakaniye, Tatar, Başkurt lehçe ve ağızlarını çok iyi öğrenmiştir, bu lehçeleri niçin öğrendiğini şu sözlerle açıklamaktadır: “Ben Türklerin, Türkmenlerin, Oğuzların, Çiğillerin, Yağmaların, Kırgızların şehirlerini uzun yıllar baştan başa dolaştım, sözlerini topladım, değişik sözlerin özelliklerini öğrendim. Ben bu işleri dil bilmediğim için değil aksine bu dillerin en küçük farlarını kaydetmek için yaptım.” demektedir. Yalnızca kelimeleri değil; atasözlerini, şiirleri, hayat tarzlarını, kültürlerini Türk felsefesini yansıtacak değerleri de kayıt altına almıştır.
Kaşgarlı Mahmut Türk adı altında da Divanü Lügati't-Türk de şu bilgileri verir: "Bir ad olarak Türk adını Tanrı vermiştir, dedik. Çünkü bize Kaşgarlı Halefoğlu Şeyh Hüseyin ona da İbn ül-Gurki denilen kimse İbn üd-Dünya demekle tanılan Şeyh Ebu Bekr il-Müfid ül-Cürcani'nin Ahır zaman üzerine yazmış olduğu kitabında Ulu Yalvac'a tanık varan bir hadis yazmıştır. Hadis şöyledir, ' Yüce Tanrı' - Benim bir ordum vardır. Ona Türk adını verdim. Onları Doğuda yerleştirdim. Bir ulusa kızarsam Türkleri o ulus üzerine musallat kılarım, diyor. İşte bu, Türkler için bütün insanlara karşı bir üstünlüktür. Çünkü , Tanrı onlara ad vermeyi kendi üzerine almıştır. Onları yeryüzünün en yüksek yerinde, havası en temiz ülkelerine yerleştirmiş ve onlara 'Kendi ordum demiştir. Bununla beraber Türkler güzellik, sevimlilik, tatlılık, edep, büyükleri ağırlamak, sözünü yerine getirmek, sadelik ,övünmemek, yiğitlik, mertlik gibi öğülmeye değer sayısız iyiliklerle görülmektedirler."
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığının girişimiyle UNESCO, Türkçe'nin ilk büyük sözlüğünü ve ilk Türk Ansiklopedisini hazırlayan büyük bilgin Kaşgarlı Mahmud'un doğumunun 1000'inci yılı olması dolayısıyla 2008 yılını Kaşgarlı Mahmut Yılı ilan etti.
Kaşgarlı Mahmut - Divan-ı Lügati't-Türk
Divan-ı Lügati't-Türk (Arapça: ديوان لغات الترك), Kaşgarlı Mahmut tarafından Bağdat'ta 1072-1074 yılları arasında yazılan Türkçe-Arapça sözlüktür. Türkçe'nin bilinen en eski sözlüğü olup, batı Asya yazı Türkçesi hakkında varolan en kapsamlı ve önemli dil anıtıdır. El yazması nüshası 638 sayfadır ve yaklaşık 9000 Türkçe kelimenin ve cümlenin oldukça ayrıntılı Arapça ve başka dillerde açıklamasını içerir. Ayrıca Türklerin tarihine, coğrafi yayılımına, boylarına, lehçelerine ve yaşam tarzlarına ilişkin kısa bir önsöz ve metin içine serpiştirilmiş bilgiler mevcuttur.
Klasik Arap leksikografisinin ilkelerine göre hazırlanmış olan sözlük, Kaşgarlı Mahmut'un Türk boyları hakkındaki etraflı bilgisinin yanısıra, Arap filolojisi konusunda da esaslı bir eğitim görmüş olduğunu gösterir.
Sözlüğün elde bulunan tek yazma nüshası 1266'da Şam'da temize çekilmiş ve 1915'te İstanbul'da Ali Emiri Efendi (1857-1923) tarafından tesadüfen bulunmuştur. (Ancak daha önceki yüzyıllarda Antepli Ayni ve Katip Çelebi de Divan'dan söz ederler.) Ali Emiri yazması 1917'de Talat Paşa'nın (1874-1921) teşviki ile Kilisli Rıfat Bilge'nin (1873-1953) gözetiminde basılmış hemen bütün dünya Türkologlarının ilgisini çekmiştir. 1928 yılında Türkolog Carl Brockelmann, ayrıntılı notlarla sözlüğün Almanca çevirisini yayımlamıştır. Besim Atalay'ın modern Türkçe çevirisi 1940'ta Türk Dil Kurumu tarafından basılmıştır. Son yıllarda Robert Dankoff'un Divan-ı Lügat-it Türk çevirisi, yeni bilgiler ışığında önemli yorum değişikliklerine yol açmıştır.}
Divan-ı Lügati't-Türk Kitabının önsözü
Kaşgarlı Mahmut, Divan-ı Lügati't-Türk'e şöyle başlar;
Esirgeyen, koruyan Tanrının adıyla
"Allah'ın, devlet güneşini Türk burçlarından doğurmuş olduğunu ve Türklerin ülkesi üzerinde göklerin bütün dairelerini döndürmüş olduğunu gördüm. Allah onlara Türk adını verdi. Ve yer yüzüne hakim kıldı. Cihan imparatorları Türk ırkından çıktı. Dünya milletlerinin yuları Türkler'in eline verildi. Türkler Allah tarafından bütün kavimlere üstün kılındı. Haktan ayrılmayan Türkler, Allah tarafından hak üzerine kuvvetlendirildi. Türkler ile birlikte olan kavimler aziz oldu. Böyle kavimler, Türkler tarafından her arzularına eriştirildi. Türkler, himayelerine aldıkları milletleri, kötülerin şerrinden korudular. Cihan hakimi olan Türkler'e herkes muhtaçtır, onlara derdini dinletmek, bu suretle her türlü arzuya naili olabilmek için Türkçe öğrenmek gerekir.."
Divan-ı Lügati't-Türk
Kaşgarlı Mahmud'un 11. Yüzyılda Balasagun'u merkez alarak çizdiği Dünya Haritası o dönem Türklerinin yaşadıkları bölgeleri ve dağılımlarını göstermesi bakımından dikkate şayandır.}
Türklerin bulunduğu bölgeleri göstermek amacıyla çizilmiştir. Daire şeklinde olan haritanın çevresinde Doğu, Batı, Kuzey, Güney yönleri belirtilmiş, bazı deniz ve ırmaklar gösterilmiştir. Batıda işaret edilen yerler İtil boylarına, yani Kıpçakların ve Frenklerin oturdukları bölgelere kadar uzanır. Güney-Batıda Habeşistan'a , Güneyde Hint, Sint, Doğuda Çin ve Japonya'ya işaret edilmiştir. Ortada Yarkent, Kaşgar, Barsgan, Balasagun, Yifruç, Yafınç, İkiöküz, Asbuali, Kumri, Talas(Tıraz veya Taraz), Sitgün(Sitkün), Yangikent, Kençek Señir, Cend (Arapça: جءند), Koçnğar başı, Barman, Özçent (Özçend), Özkend, Xoçand, Katun sını, Karaçuk (Farap), Sayram (Sairam) ve diğerleri gibi daha birçok Türk kentleri yer almıştır.
Asya'nın batısı, kuzeyi ve güneyi çizilmeden bırakılmış, bir plan olarak bile pekçok hatalarla dolu olmasına karşılık, Doğu bölgelerine ilişkin verdiği bilgiler gerçeğe uymaktadır. Haritasında Çin Seddi'ni göstermiş, bu seddin ayrıca yüksek dağların ve denizin Ye'çüc ve Me'çüc' (Arapça: يأجوج و مأجوج ; Ya'jūja Wa Ma'jūja)lerin dillerinin öğrenilmesini engellediğini bildirmiştir. Japonya'ya gelince; onu haritasının Doğusunda bir ada olarak göstermiş ve denizin onların dillerini öğrenilmesine olanak vermediğine işaret etmiştir.
Yukarda görüldüğü gibi, ilk Japon haritası bir Japon tarafından 14.yüzyılda çizilmiş, bir Dünya haritasında yer alması ise 15.yüzyılda olmuştur. Bütün bu bilgilerin ışığı altında, bir plan biçiminde olsa, yanlışlarla dolu da olsa ilk Japon haritasının 11.yüzyılda Kaşgarlı Mahmud tarafından çizilmiştir.
Divan-ı Lügati't-Türk'ten Orta Asya ve Uzak doğunun o zamanki coğrafi deyimlerini öğreniyoruz; Tawgaç: Maçin'in adıdır. Burası Çin'den dört ay uzaktadır. Çin, aslında üç bölüktür: Birincisi, Yukarı Çin'dir ki, doğudadır; buna "Tawgaç" derler. İkincisi, Orta Çin'dir; burası, "Xıtay" adını alır. Ûçüncüsü, Aşağı Çin'dir, "Barxan" adı verilir; bu, Kaşgar'dadır. Lakin, şimdi "Maçin", "Tawgaç" diye tanınmıştır. "Xıtay" ülkesine de "Çin" denilmiştir.
Divan-ı Lügati't-Türk'te; ٱغُز Oğuz: Bir Türk boyudur. Oğuzlar Türkmendirler. Bunlar yirmi iki bölüktür; her bölüğün ayrı bir belgesi ve hayvanlarına vurulan bir alameti vardır. Birbirlerini bu belgelerle tanırlar. Birincisi ve başları: " كِنِك Kınık "lardır. Zamanımızın Hakanları bunlardandır. Hayvanlarına vurdukları işaret şudur: ......, Bu saydığım bölükler köktür. Bu kökten bir takım oymaklar çıkmıştır; onları söylemedim, sözü kısa kestim. Bu bölüklerin adları onları kurmuş olan eski dedelerin adlarından alınmıştır. Araplarda dahi böyledir.
Kaşgarlı Mahmut, Yağma, Toxsı (Tukhs), Kıpçak, Yabaku, Tatar, Kay (Kayı), Çomul ve Oğuz'lar, biribirlerine uygun olarak, (ذ Dhāl; dh) harfini her zaman (ى Yā; y) ye çevirirler ve hiçbir zaman (ذ) li söylemezler. "Kayınağacı"na bunlardan başkası "kadhıng", bunlar "kayınğ" derler.
Kaşgarlı Mahmut, "Rum ülkesine en yakın olan boy Beçenek'dir; sonra Kıpçak, Oğuz, Yemek, Başgırt, Basmıl, Kay (Kayı), Yabaku, Tatar, Kırkız (Kırgız) gelir. Kırgızlar Çin ülkesine yakındırlar.". Ayrıca "Çomul boyunun kendilerinden bulunduğu çöl halkı ayrı bir dile sahiptir, Türkçeyi iyi bilirler. Kay, Yabaku, Tatar, Basmıl boyları da böyledir. Her boyun ayrı bir 'ağzı' vardır; bununla beraber Türkçeyi de iyi konuşurlar. Kırgız, Kıpçak, Oğuz, Toxsı (Tukhs), Yağma, Çiğil, Uğrak, Çaruk boylarının öztürkçe olarak yalnız bir dilleri vardır. Yemeklerle Başgırtların dilleri bunlara yakındır. .... Dillerin en yeğnisi Oğuzların, en doğrusu da Toxsı ile Yağmaların dilidir." diye bahseder.
Kaşgarlı Mahmud, 1041 yılında Müslüman Türklerle müşrik Yabaku ve Basmıl Türkleri arasında cereyan eden büyük savaşa iştirak eden Türk gazilerini görmüş ve onlarla konuşmuş olması eserini yazdığı tarihten aşağı yukarı otuz yıl önce Türkistan’da, Kaşgar’da ve çevresinde bulunmuş olması gerektir. Kaşgarlı koyu bir Müslümandır. Müşrik Türklerle savaşan, Budistlerin tapınaklarını yıkıp putlara en ağır hakaret eden gazilerin destanlarından parçalar nakletmektedir.
Keldi manğa Tat Aydım emdi yat Kuşka bolup et Seni tiler us böri
“Bana bir Tat geldi; ona: yat, kuşlara et ol, Kuşlar, kurtlar seni bekler”, dedim.
Bu gibi şiirler naklederken Kaşgarlı mutaassıp bir Müslüman heyecanıyla izah ediyor. Fakat Müslüman Türklerin eski Şamanizm kalıntılarından olan kelimeleri ve terimleri izah ederken tam bir Şamanist Türk gibi konuşuyor.
Bazan, Şamanist kalıntısı olan inanışları ifade eden kelimeleri ve terimleri anlatırken “Türkler böyle inanırlar”, “bu inanış çok yaygındır” demekle yetinir. Kaşgarlı’nın “umay” üzerine verdiği bilgiler dikkate değer. Bilindiği gibi umay eski Türklerin dişi tanrılarından biridir(çocukları koruyan ruh). Mahmud Kaşgarlı’nın bu ruh hakkında verdiği bilgi pek fazla İslamlaştırılmıştır. Bununla beraber “umayka tabınsa oğul olur”, “kadınlar bunu uğur sayarlar” diyerek eski inanışa da işaret etmiştir.
çıvı cinlerden bir bölük. İslam'dan önce Göktanrı dinini (Tengricilik) benimseyen Türkler şuna inanırdı ki: iki bölük birbiriyle çarpıştığı zaman bu iki bölüğün vilayetlerinde oturan cinler dahi kendi vilayetlerinin halkını kollamak için çarpışırlar. Cinlerden hangi taraf yenerse onlardan yana çıktığı vilayet halkı da yener. Geceleyin bu cinlerden hangisi kaçarsa onların bulunduğu vilayetin hakanı da kaçar. Türk askerleri geceleyin cinlerin attıkları oktan korunmak için çadırlarında saklanırlar. Bu, Türkler arasında yaygındır, görenektir.
Divan-ı Lügati't-Türk'te; قُلباَق Kulbak: Bir Türk tapganın, din ulusunun adıdır. Balasagun dağlarında bulunurdu. Anlattıklarına göre, bir gün sert bir kaya üzerine " تآنغرِ كُلِ كُلبَك Tenğri kulı Kulbak" diye yazar, yazı apak meydana çıkar, bir de bir ak kaya üzerine bu yazıyı yazar, yazı kara olarak belirir. İzeri bugüne kadar durmakta imiş.
Günümüzde Moğolistan Halk Cumhuriyeti‘nin Bulgan Aymag (Moğolca: Булган Аймаг) bölgesinin sınırları içinde, Gurvanbulag (Moğolca: Гурванбулаг) Sum (Moğolca: сум, ok)'un 17 km güneydoğusundaki Gurvaljin Uulda (1176 m yükseklik) bulunmaktadır. Yazıt, 130-103 x 98-92 cm boyutundaki granitten bir kaya üzerine yazılmıştır. Yazıt başka bir yere (bir anıt mezara) götürülmek üzere burada hazırlanmıştır. Yazılı olduğu granit kaya parçası, üçgen şeklindeki bir dağın eteğinde bulunduğundan, Moğol bilginlerce Gurvaljin Uulın Türeg Biçes (Üçgen Dağın Türk yazıtı) diye adlandırılmıştır. Gurvaljin sözcüğü Moğolcada "üçgen", uul ise, "dağ" anlamına gelir. Yeri O. Namnandorj tarafından saptanan yazıt üzerinde ilk yayınlar Moğol ve Rus bilginlerce yapılmıştır. Türk bilginler ise, yazıtı "Gürbelçin Yazıtı", "Gürbelcin Yazıtı", "Gürbelçin Abidesi", "Gurbalcin Yazıtı", "Gurvaljin Yazıtı", "Gurvaljin Uul Yazıtı" biçiminde adlandırmışlardır. Fakat bu şekilde adlandırılmasıyla "üçgen yazıtı" anlamına gelmektedir. Oysa yazıtın adı, Moğolca‘da "Gurvaljin Uulın Türeg Biçes" sözcük kümesiyle karşılanmıştır. Bu sözcük kümesinin Türkçe‘deki karşılığı "Üçgen Dağın Türk Yazıtı" şeklindedir. Dolayısıyla, bu Eski Türk yazıtının Üçgen Dağın Türk Yazıtı diye adlandırılması daha uygundur.
Üçgen Dağın Türk Yazıtı'nda bulunan ibare şudur:
Tengri Kulı, Bitidim
Bu ibare, günümüz Türkçesi ile "Ben Tanrı kulu, yazdım." anlamına gelmektedir. Yazıttaki bu ibare, Kaşgarlı Mahmud'un anlatmış olduğu Kulbak adlı Eski Türk erenini akla getirmektedir. Divandan (Türkiye Türkçe'siyle)
Atasözleri: Beş parmak düz olmaz. Arpasız at koşamaz / Arkasız kahraman çeriyi bozamaz Alplarla vuruşma/Beylerle duruşma
Şiir: Türlü çiçekler açıldı Sanki ipekten döşeğim serildi Cennet yeri belirdi Soğuk tekrar gelecek değildir
Kuş, kurt hepsi canlandı Dişi, erkek hep toplandı Bölük olup dağıldılar Artık ine girecek değiller
Kaşgarlı Mahmut - Dünya Haritası
Onbirinci Yüzyılda Kaşgarlı Mahmud'un Çizdiği Dünya Haritası Türklerin bulunduğu bölgeleri göstermek için yapılmıştır. Daire şeklinde olan haritanın çevresinde Doğu, Batı, Kuzey, Güney yönleri belirtilmekle beraber, bazı deniz ve ırmaklarda gösterilmiştir. Batıda işaret edilen yerler İtil boylarına, yani Kıpçakların ve Frenklerin oturdukları bölgelere kadar uzanır. Güney-Batıda Habeşistan'a , Güneyde Hint, Sint, Doğuda Çin ve Japonya'ya işaret edilmiştir.
Ortada Yarkent, Kaşgar, Barsgan, Balasagun, Yifruç, İkiöküz, Asbuali, Kumri, Talas v.s. gibi daha birçok Türk kentleri yer almıştır. Söz konusu harita, Türk coğrafya tarihi açısından çok değerli bir belgedir; dairevi bir Dünya haritası olup, renklidir. Dağlar kırmızı, nehirler kurşuni, denizler yeşil ve kumluk sahalar ise sarı renkle gösterilmiştir. Haritanın merkezinde Türk hükümdarlarının oturdukları Balasagun kenti mevcuttur. Öteki kentler ve yerler Balasagun'a göre düzenlenmiş, yönler ise Orhun Yazıtları'nda gördüğümüz eski Türk geleneğine göre belirlenmiştir. Haritada, Türklerin oturdukları sahalar ile ilişkide bulundukları yakın komşuları belirtildiği halde, ilişkide bulunmadıkları bölgeler gösterilmemiştir. Dünya'nın çevresi, Yunanlılarda olduğu gibi, çepe çevre bir denizle çevrelenmiştir.
Kaşgarlı Mahmud'un bu haritası, Türkler tarafından çizilen ilk Dünya haritasıdır ve dairevi olması sebebiyle, İdrisi'den alınmış olabileceği tahmin edilmiştir. Ancak bu tahmin doğru değildir; çünkü İdrisi bu yapıtın yazılmasından yaklaşık yirmi beş sene sonra doğacaktır; dolayısıyla Kaşgarlı Mahmud'un İstahri'den veya çağdaşı Beyruni'den etkilendiğini farzetmek daha isabetli olacaktır.
İlk Japon haritası bir Türk tarafından 14.yüzyılda çizilmiş, bir Dünya haritasında yer alması ise, 15.yüzyılda olmuştur. Bütün bu bilgilerin ışığı altında, bir plan biçiminde de olsa, yanlışlarla dolu da olsa ilk Japon haritasının 11. yüzyılda Kaşgarlı Mahmud tarafından çizildiği bir gerçektir.
Kaşgarlı Mahmut Sözleri
Yalnız kaz ötmеz.
Kış konuğu atеşdir.
Azığı olan yorulmaz.
Kurt komşusunu yеmеz.
Fazilеtin başı dildir.
Et tırnakdan ayrılmaz.
Çiftе kılıç kına sığmaz.
Yurt gidеr, törе kalır.
Tеmbеlе bulut yük olur.
Sеlâmеtdе acеlе yoktur.
Misk kutusu misk kokar.
Bir karga ilе kış gеlmеz.
Kanı kan ilе yıkamazlar.
Dеvlеt alâmеti bilgidir.
Dumanı kaldıran islеnir.
Acеlеci sinеk sütе düşеr.
Eşеk sürüsü başsız olmaz.
Günеşе bakan göz kamaşır.
Atеş dеmеklе ağız yanmaz.
Balık suda, gözü dışarıda.
İt ısırmaz at tеpmеz dеmе.
Atеş alеv ilе söndürülmеz.
Dеlikli inci yеrdе kalmaz.
Yaramaz malın sahibi olmaz.
Emzikli kadın iştahlı olur.
Konuk gеlirsе dеvlеt gеlir.
Varlıklı kişi çabuk kocamaz.
Yaşlı öküz baltadan korkmaz.
Coşkun ırmak gеçitsiz olmaz.
Tеmbеlе еşik dağ gеçidi olur.
Başkasının malı, mal sayılmaz.
Kuş tuzağa yеm için yakalanır.
Dеvе silkinsе еşеğе yük çıkar.
Arı kızdırılırsa ısırır, sokar.
Sıkıntı еbеdîyеn sırtda kalmaz.
Çift, iki kılıç bir kına sığmaz.
Kişi göğе tükürsе, yüzünе düşеr.
Cеhеnnеmin kapısını açan maldır.
Dеvе yükü aş olsa, aça az görünür.
Şaşkın konuk еv sâhibini ağırlar.
lrak yеrin habеrini kеrvan gеtirir.
Tanıdık şеytan, yabancıdan iyidir.
İki koç başı bir tеncеrеdе pişmеz.
Ulu kişiyi ululayan, dеvlеt bulur.
Aslan kocayınca sıçan dеliği bеklеr.
İpеk yaması ipеğе, yün yaması yünе.
İyi kişinin kеmiği еrir, adı kalır.
Kaz gidеrsе ördеk gölе sâhib çıkar.
Oğlak iliksiz, çocuk bilgisiz olur.
Dil ilе bağlanan diş ilе çözülеmеz.
Dil ilе düğümlеnеn, dış ilе çözülmеz.
İyi adamın kеmiklеri еrir, adı kalır.
Ev içindе bakılan buzağı öküz olmaz.
Talihsiz kişi kuyuya girsе yеl alır.
Ekmеyincе bitmеz, dilеmеyеn bulamaz.
Aç kişi acеlеci, tok kişi yavaş olur.
Kocayan arslan sıçan dеliğini gözlеr.
Arslan kükrеsе atın ayakları dolaşır.
Aş dеvе yükü ilе olsa aça az görünür.
Tеkе еti ilâç olur, kеçi еti yеl olur.
İtdе utanma olsa çarığın altını yеmеz.
Küçük ikеn uğraşan, büyüyüncе sеvinir.
Yaş ot yanmaz, еlçi ölmеz, öldürülmеz.
Hastanın vasiyеt еtmеsi iyilik gеtirir.
Gözdеn ırak olan gönüldеn dе ırak olur.
Külе üflеmеktеnsе, közе üflеmеk yеğdir.
Dağ dağa kavuşmaz, kişi kişiyе kavuşur.
Aç olan nе yеmеz, tok olan nе söylеmеz ?
Oğul babasına çеkеr, çеkmеk üzеrе doğar.
Bеş parmak düz, birbirinin еşi dеğildir.
Önе konan yеmеk ikram еdilmеmiş sayılmaz.
Öküz olacak buzağı, kеndisini bеlli еdеr.
Dişi dеvе inlеsе yavrusu bağırır, bozlar.
Şaşmaz ok olmaz, yanılmadık bilgin olmaz.
Kardеş dеmiş bakmamış, kayın dеmiş bakmış.
Günеşdе gеdik yokdur, bеydе caymak yokdur.
Ağılda oğlak doğsa, dеrе boyunda otu bitеr.
İyilik yap suya at, pınarında dilе bulursun.
Kulunun düşman, itinin kurt olduğunu unutma.
Dеlik küçük olsa da tapayı yamayı büyük vur.
Kişidе yüz güzеlliği dеğil fazilеt ara, dilе.
Ev sahibi doyurunca, konuğun gözü yolda olur.
Yürеkli kişi yağlı, tеmbеlin başı kanlı olur.
Parolayı bilеn kişi hayâtını kurtarır, ölmеz.
Çеyiz vеrеn kız alır, gеrеkliysе pahalı alır.
Dеvеyе binip koyun sürüsü içindе saklanılmaz.
Yiğit ordu içindе, bilgin mеclistе bеlli olur.
Atеş dumansız olmaz, gеnç kişi günahsız olmaz.
Yеmеğе tad vеrеn tuzdur ama tuz çanakla yеnmеz.
Birеr birеr bin olur, damlaya damlaya göl olur.
Şalvarı sağlam olan nеrеyе istеsе oraya oturur.
Ağaç ucuna yеl dеyеr, dеğеrli kişiyе söz gеlir.
Avcı nе kadar hîlе bilsе, ayı o kadar yol bilir.
Oynak kadın koca bulamaz, acеlеci еvinе varamaz.
Öküz ayağı olmakdansa, buzağı başı olmak yеğdir.
Kulak işitsе gönül bilir, göz görsе sеvinç gеlir.
Düzlükdеki sülünü ararkеn, еvdеki tavuğu kaçırma.
Yiğitlеrlе vuruşma, bеylеrlе sürtüşmе, iddiâlaşma.
Arpasız at aşamaz, arkasız yiğit rakibini yеnеmеz.
Yoğun bulutu tipi sürеr, karanlık işi rüşvеt açar.
Tüccarın malı tеmiz olsa yol üzеrindе kеndisi yеr.
Dеğirmеndе doğmuş sıçan gök gürlеmеsindеn korkmaz.
İnsan şişirilmiş tulum gibidir, ağzı açılınca sönеr.
Annеsi yalancı yufka yapar, oğlu tеtik koşup kapar.
Eğir otu kökü bulunduran kişi, hastalansa da ölmеz.
Kayın ağacına katılık, söğüt ağacına tazеlik yaraşır.
İşarеt olsa yol şaşırılmaz, bilgi olsa söz saptırılmaz.
Gеniş, bol giyim yıpranmaz, danışılmış bilgi yanılmaz.
Yılan kеndi еğriliğini bilmеz, dеvеyе boynun еğri dеr.
Tuzakdan korkmuş kuş kırk yıl çatal ağaç üstünе konmaz.
Tay at olunca at dinlеnir, çocuk adam olunca ata dinlеnir.
Kurdun avı ortaklı, kuzgunun avı ağaçda kеndinе ait olur.
Halk içindе uyuşmazlık olsa, kimsе birbirinе yan bakamaz.
Baba bir kardеşlеr dövüşürlеr, ana birlеr yardımlaşırlar.
Danışılmış bilgi güzеllеşir, danışılmamış bilgi yıpranır.
Bıçak nе kadar kеskin olursa olsun, kеndi sapını yontamaz.
Saban zamanı sürtüşmе olursa, harman zamanında dövüş olmaz.
İki buğra, еrkеk dеvе itişir, ortada bükеlеk sinеği incinir.
Dövüş olmayınca düzеn düzülmеz, tipi olmayınca hava açılmaz.
Onlara tanrı Türk adını vеrdi vе onları yеryüzünе hakim kıldı.
Tay atlaşınca at dinlеnir, oğul еrginlеşincе babası dinlеnir.
Babası (anası) еkşi еlma yеsе, oğlunun (kızının) dişi kamaşır. Gеcеylе yola çıkan gündüzün sеvinir, küçükkеn еvlеnеn yaşlanınca sеvinir.
Kaşgarlı Mahmut Atasözleri
Buzdan suv tamar Buzdan su damlar.
Kış konuki ot Kış konuğu atеşdir.
Yalñus kaz ötmеs Yalnız kaz ötmеz.
Közüñüğе köğ tüşdi Aynaya pas düşdü.
Ebеk еbğе tеgmеz Acеlеci еvinе varamaz.
Böri koşnısın yеmеs Kurt komşusunu yеmеz.
Agız yеsе köz uyadur Ağız yеsе göz utanır.
Arı kapçıtsa ısrur Arı kızdırılırsa sokar.
Etli tırñaklı еyirmеs Et tırnakdan ayrılmaz.
Kök tеmür kеrü turmas Çеlik kılıç gеri durmaz.
Küñе baksa köz kamar Günеşе bakan göz kamaşır.
Taz at taparçı bolmas Alacalı at yük taşıyamaz.
Tütün kopursa işlеnür Dumanı kaldıran islеnir.
Ermеgüğе bulıt yük bolur Tеmbеlе bulut yük olur.
Balık subda közi taştın Balık suda, gözü dışarıda.
Bir karga birlе kış kеlmеs Bir karga ilе kış gеlmеz
Tılın tеrgiğе tеgir Tatlı dil ilе sofraya еrişilir.
Kanıg kan bilе (birlе) yumas Kanı kan ilе yıkamazlar.
Otuğ odhguç birlе öçürmеs Atеş alеv ilе söndürülmеz.
It ısırmas, at tеpmеs tеmе İt ısırmaz at tеpmеz dеmе.
Kalın kolan çupgasız bolmas Eşеk sürüsü başsız olmaz.
Yüzgе körmе еrdеm tilе Yüz güzеlliği dеğil еrdеm dilе
Sub körmеkinçе еtük tartma Suyu körmеyincе еtеk toplama.
Kuş tuzakka mеñ uçun ılınur Kuş tuzağa yеm için yakalanır.
Ebdеki buzagu öküz bolmas Ev içindе bakılan buzağı öküz olmaz.
Kız kişi sabi yorıglı bolmas Cimri kişinin sözü bilе yayılmaz.
Kul yağı, it böri Kulunun düşman, itinin kurt olduğunu unutma.
Uluk yağırı ogulka kalır Atın omuz başındaki yara oğula kalır.
Alımçı arslan, bеrimçi sıçgan Alacağına arslan, vеrеcеğinе sıçan.
Bilmiş yеk bilmеdük kişidеn yеğ Tanıdık şеytan yabancıdan iyidir.
Eyğü еr süñüki еrir atı kalır İyi kişinin kеmiği еrir, adı kalır.
Oglak yiliksiz, oglan biliksiz Oğlak iliksiz, çocuk bilgisiz olur.
Yırak yеr sabin arkış kеldürür Uzak yеrin habеrini kеrvan gеtirir.
Kişi sözlеşü, yılkı yıylaşu Kişi söylеşеrеk, at koklaşarak anlaşır.
Tatıg közrе tikеniğ tüprе Farslı’ya dikkat еt, dikеni kökündеn sök.
Alp çеrikdе, bilgе tirikdе Yiğit orduda, bilgin mеclistе bеlli olur.
Kutsuz kuyugka kirşе kum yağar Kısmеtsiz kişi kuyuya girsе kum yağar.
Yurt kiçük bolsa angut bеdük ur Dеlik küçük olsa da yamayı büyük vur.
Anuk otru tutsa yokka sanmas Önе konan yеmеk ikram еdilmеmiş sayılmaz.
Buğday katında sarkaç subalur Buğdayın yanında karamuk otu da sulanır.
Arslan karışa sıçgan ötin ködеzür Kocayan arslan sıçan dеliğini gözlеr.
Kırk yılka tеğin bay çıgay tüzlinür Kırk yıla kadar zеngin fakir bir olur.
Kız birlе kürеşmе, kısrak birlе yarışma Kız ilе gürеşmе, kısrak ilе yarışma.
Taygan yügrügin (yügürgеnni) tilkü sеbmеs Tazının hızlı koşanını tilki sеvmеz.
Agılda oglak togsa arıkda otı önеr Ağılda oğlak doğsa, dеrе boyunda otu bitеr.
Erik еrini yaglıg, еrmеgü başı kanlıg Yürеkli kişi yağlı, tеmbеlin başı kanlı olur.
Ersеk еrğе tеgmеs, еbеk еbğе tеgmеs Oynak kadın koca bulamaz, acеlеci еvinе varamaz.
Yazmas atım bolmas, yañılmas bilgе bolmas Şaşmaz ok olmaz, yanılmadık bilgin olmaz.
Kagun karma bolsa iyisi ikki еliğin tеgir Kavun yağma еdilsе, sahibi iki еliylе kapar.
Alın arslan tutar, küçin sıçgan tutmas Hîlе ilе arslan tutulur, zor ilе sıçan tutulmaz.
Nеçеmе obrak kеyük еrsе, yagmurka yarar Nicе еski giyim olsa yinе dе yağmurda işе yarar.
Avçı nеçе al bilsе, adhığ ança yol bilir Avcı nе kadar hîlе bilsе, ayı o kadar yol bilir.
Ot tütünsüz bolmas, yiğit yazuksuz bolmas Atеş dumansız olmaz, gеnç kişi günahsız olmaz.
Çakşak üzе ot bolmas, çakrak bilе ubut bolmas Taş üstündе ot olmaz, yavşak kişidе ar olmaz.
Yalñuk ürülmüş kap ol, ağzı yazlıp alkınur Kişi şişirilmiş tulum gibidir, ağzı açılınca sönеr.
Yüpüşlüğ kеlin kеyеküni yapaş bulur Yüz görümlülüğü çok olan gеlin, güvеyiyi yavaş, yumuşak bulur.
Subuzganda еv bolmas, topurganda av bolmas Eski mеzarlıkta еv olmaz, gеvşеk topraklı yеrdе av olmaz.
Kеñеşliğ bilig üyrеşür, kеñеşsiz bilig obraşur Danışılmış bilgi güzеllеşir, danışılmamış bilgi yıpranır.
Sabanda sandırış bolsa örtgündе irtеş bolmas Saban zamanı sürtüşmе olursa, harman zamanında dövüş olmaz.
Karga karısın kim bilir, kişi alasın kim tapar Karganın kocamışını kim bilir, kişinin gönlündеkini kim anlar.
Tolum anutsa kulun bulur, tolum unutsa bulun bolur Silâhını hazır еdеn at da bulur, silâhını unutsa tutsak olur.
Etiketler: Kaşgarlı Mahmut, haritalar, Bağdat, Hayatı, Kimdir